- Kamuoyuna ilanen -
Allah'ın Selamını vermekten aciz, -istiklâl Marşı Derneğine musallat olmuş- bir takım zevat, beni dernek azalığından -tam da seçim arefesinde- azlediyor imiş? Bu neyin nesi, kimin fesi(külâhı mı demeliyim?). Üç sene öncesinden -istifa etme mes'uliyetine binâen, sadece- "FAHRi GENEL BAŞKAN'A BAĞLI, FAHRi ÂZA OLDUĞUMUZU" ilân etmişiz, bunu bilmezden gelerek niye bu zamana kadar beklendi, cevap versinler? Eğer kararlarında samimi iseler, "Fahri Genel Başkan'ın lisanından -yazılı değil, sözlü olarak- ihracımızı?" bildirsinler ki, -sabık g. sekreter- Mustafa Raif Tosun'un menfur iddialarında -bir doğruluk payı- var mı - yok mu, bilelim? Hakkımız da hayırlısı!.
Ula rumelili, sen benim yazdıklarımı okumazmısın? Üç sene öncesinden -istifa etme mes'uliyetine binâen, sadece- "FAHRi GENEL BAŞKAN'A BAĞLI, FAHRi ÂZA OLDUĞUMUZU" ilân etmişiz ve -istiklâl marşımızı- bu usülde, makamda okuruz, bre cahil!
(bkz: )https://youtu.be/8nc4qtdxMuc
14 Mayıs seçiminden hemen önce, -2012'den beri azâsı olduğum- i.M.D.'den, 2'ci tur 28 Mayıs seçimi öncesi ise -bugün itibarı ile de- (mesnetsiz bir iftiraya maruz bırakılıp!) 6.5 aydır çalıştığım, E.H.M.(Engliş Hom Mağazacılık) işimden ihraç edildim?
-Firavun sihirbazı- "mel'un iblis" karambolden bir vekillik kapar kapmaz, -rızkımızı kesmek kasdıyla- ilahlığa-(haşa)Allahlığa soyundu?
- Bre nasipsiz-mel'un, o taptığınız - yaladığınız, ölümsüzlük atfettiğiniz "firavun" cartayı çekince, ne bok yiyeceksiniz, ondan haber ver? Hadi bakalım?
Bayramın 3'cü günü muhatap olduğumuz -ibn'ü ebiyh- göbels, tertibince muameleden sonra, -kuvva-i seyyâre kumandanı- Çerkez Ethem bey'in (gerilla kuvvetleri lağvedilip, merkezi orduya geçileceği emri üzerine) bu saatten sonra -artık bizim nazarımızda- "ANKARA HÜKÜMETi DE, ATiNA DA BiRDiR!" hükmüne istinaden;
Bizim de (-Dini Bütün- Türk Milliyetçileri) nazarımızda "i.M.D. GENEL MERKEZi iLE, A.K.P. GNL. MERKEZi BiRDiR", deriz.
-Güçleri yetiyor ise- iMAM ALi(Kerremallâhü Veche)'nin, "- Yediği ile, çıkardığı arasında gidip gelen biri?" Olarak tasvif ettiği müsdebitin, -Eba Zer Gıfari(R.A.)'yi yere yatırıp tekmelemesi misali- zulmünü, bize de reva görmeyi azmetsinler!?.
- Kabilecilere en son söyleyeceğimizi evvelâ söyleyelim -
"Söz vermek geyt(Beyaz -ak- SARAY sözcüsü 'Robert Geyt'e atfen) vermeye benzemez, ahde vefa gerektir!?
Bahane dediğinde 'geyt gibidir' herkesde bulunur?
Kişi bir 'geyt verense!' bir bahane bulur o'nu verir!"
27. ay önce bırakmak zorunda kaldığım ekmek dağıtım işine -fırıncı ahbabımızın daveti üzerine- bir aydır tekrar başladık. Bu 27. ay zarfında yedi işyeri değiştirmişim -ikisinden kendi isteğimle, beşinde ise kovulmaktan beter?- ayrılmak zorunda kaldım. En son -(i. özel'e tapan)putperest, hedonist müşrikler tarafından- i.m.d. denen operasyonel şer yuvasından da kovulduk! Neden böyle oluyor? -kanımca- bizi icbar ettikleri kıvama gelmeye itiraz edince, reddedince tazir ediliyor ve hakarete maruz bırakılıp - kovuluyoruz!. MÜSTAKiM bir istidat üzre hareket etmek meşakkatli iş, yola çıktığımızdan beri bu ön kabül ile mukabelede bulunma gayreti içindeyiz. Amma velakin -lanetli şirk ehli- (Allah Rasulünü Taif'den taşlayarak koydukları gibi) sanki "mahkeme kadıya mülk imiş, Allah'ın arzı onlara musahhar kılınmış!" addederek bize zulmediyor?
Muhakkak ki "Allah'ın ve mahlukatı'nın laneti zulmedenlerin üzerinedir."
şimdi gördüm, yahu nedir bu kör cehalet? iyi niyet ile az araştırsa "mea" bağlacının arapça "beraber" manası içerdiğini ve "meal-esef"in ne manaya geldiğini çözecek? lakin bu KEM tavır tercih ediliyor. ne diyelim, ha böyle devam, sakın bir şeyler öğrenmeye meyletmeyin, sakın!.