anayasamızda böyle yazdığı halde gerçekte böyle değildir. ıvır zıvır laflarla kıvırtarak atatürk'ün getirdiği bu prensip delinmiştir. nasıl bir kıvırtma oldu derseniz; halk bu yetkiyi yetkili organları eliyle kullanır.
cumhuriyet'in ilk zamanlarında tbmm tek partili bir yönetim ve muhalefet olmadığı için egemenliği dilediği gibi kullanan bir diktatörlüğe dönüşmüştür. ** azınlıkmıydı çoğunlukmuydu doğru düzgün seçim olmadığı için bilemiyoruz. ancak komunist rejimlerdeki hataya düşülmüş biz halkın tümünü temsil ediyoruz deyip diledikleri kanunları çıkartmışlardır. insanların mallarına diledikleri gibi el koymuşlar, dilediklerini zorla çalışmaya göndermişlerdir. zamanla çok partili döneme geçiş ile egemenliğe hakim güç değişmiş ve çoğunluk eline geçmiştir. bu kez yeni yönetim egemenlik kayıtsız şartsız milletindir lafını kullanarak çoğunluk diktatörlüğüne geçmiştir. tabi azınlık diktatörleri zoruyla asıldıktan sonra çoğunluğun diktatörlüğüne engel olmak için bu madde atatürk'e ait diye saygıda kusur etmeden kıvırtma gereği duyulmuş ve halk bu yetkiyi tbmm eliyle değil yetkili organlar eliyle diyerek yetki dağıtılmıştır. daha doğrusu azınlığın her zaman gücünü koruyacağı ek organlar yaratılmaya çalışmıştır.
başka ülkelere bakarsak fransız ihtilalinden sonra basit demokratik cumhuriyetler kurulmuş ve ilk olarak egemenlik kayıtsız şartsız milletindir denmiştir. onlara göre halk ne yaparsa anayasa da kanunda odur. halk yanlış bir şey istese dahi o doğru olur prensibi vardır. kısaca halk yanlış bir şey istemez ilkesi vardır. fakat zamanla görülmüş ki bu bir çoğunluk diktatörlüğü yaratıyor ve yönetime göre karşı tarafta kalanlar eziliyor. bunun yerine öncelikli olarak insan hakları benimsenmiş ve anayasalara insan hakları yerleştirilmiştir.
şu an gelişmiş demokrasilerde istisnasız olarak önce insan hakları sonra çoğulcu demokrasi gelir. bakalım "egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" maddesi ne zaman değişecek. insan hakları dışında kalan konularda egemenlik milletindir olması gerekir. yoksa bir oylama yapalım deniz baykal siyaseti bıraksın bırakmasın diye gibi şeyler ortaya çıkar veya bütün yabancı uyruklu türkleri gönderelim diyen de çıkar. beğenmeyen iran'a gitsin diyenler çıkmıştır.
şu an akp yeri geliyor halkın isteğine karşı geliyorlar diyerek anayasa mahkemesini suçluyor. fakat çoğunluğun her zaman doğruyu yaptığı iddia edilen demokrasiler artık dünyanın hiç bir yerinde yok. tabi anayasa mahkemesi insan haklarına göre mi davranıyor yoksa azınlık kalan bir siyasi görüşün savunuculuğunu mu yapıyor? bence chp zihniyetini savunuyor. sonuç olarak çoğunluk diktası ile azınlık diktası arasında almış başını yürüyen bir kavga var.
tek yapılacak şey sadece insan haklarının sınırlarının çok geniş çizilebildiği maddelerin anayasaya eklenmesi ve bunu uygulamayan insanların anayasa mahkemesinden uzaklaştırılması. *