dün mecliste kürsüye çıkmış. eline de bir kağıt tutuşturmuşlar. hırsızlık iddialarına cevap verecek sözde. kürsüye çıkıp kumpas hainlik iftira şerefsizlik itibarsızlaştırma çabası gibi bi yığın martaval okuduktan sonra din türban allaha falan bağlamıştır sonunda. hakkındaki iddiaları çürütecek tek bir delil gösterememiştir.
bazı milletvekilleri konuşması sırasında sandalyelerini çevirip tepki göstermişlerdir. bkz:http://s26.postimg.org/5w...7mx/Bm49gz2_IEAECu_At.jpg
meclisteki fezlekelerle ilgili görüşmelerde iddialarla ilgili söz alarak şunları söylemiş eski bakan kişisidir:
"paralel yapı, şantaj, montaj, makyaj, iman, ahkam, yasa dışı dinleme, kimsenin haddi değildir sizin hiç değildir!"
hani diyor ya çok sayın başbakan "tencere tava hep aynı hava" işte bence bunu söylemenin tam yeri burasıdır. 17 aralıktan beri duyduğumuz başka bi şey yok *
Zeka seviyesinin üniversiteler tarafından, hem de öyle ODTÜ, Hacettepe gibi zerzevat ünilerden değil, Oxford, Cambridge gibi sükse markalardan onaylandığı konusunda derin duyumlar aldım.
Fenerbahçe'nin bekir'i gibi, insanların hayata devam ederken aslında yüksekten uçmanın kötü bir şey olmadığını hiç unutmamasını sağlayan bünye. Ona baktıkça "bu hayatta aslında çok iyi yerlerde olabilirmişim lan" diyorum.
Başbakan'ın son yaptığı açıklamada kefil olduğu, "öyle şeyler söylememiştir" dediği kişidir. Konuşmayı kabullenen Metehan Demir'in özrüne rağmen dindar, alnı secdeye değen Başbakanımıza göre; bu konuşmayı duyan ve onlar olduğuna kanaat getirip, bu kişileri eleştiren bizler yalancı ve iftiracı olduk. Hepimiz hainiz, hepimiz montajız, hepimiz şucu, bucuyuz arkadaşlar.