10 haziran akşamı saat 19:45 civarı televizyonlarında ülke tv'i açanlar kısa süreli bir şok yaşadı. ersoy dede'nin sunduğu ülke'de bugun programına konuk olan devlet bakanı ve avrupa birliği görüşmelerinde başmüzakereci olan egemen bağış'dan gelen sözlere duyanlar inanamadı.
tunca toskay'ın ki kadar büyük bir ironi ya da özerklik şartını tam olarak kabul edeceğini hakkari'de ilan eden kılıçdaroğlu'nun bölücüğü kadar pervasız ve ahlaksız değildir. kılıçdaroğlu bdp'nin istemeye cesaret edemediğini vaat etmiştir. hala sayın bık bık, komik buluyorum.
vahim durumdur. ancak ondan vahimi bazı yazarların bunu savunmaya çalışmasıdır, lakin en vahimi '' egemen bağış bebek katiline sayın dedi' dendiğinde '' ama, ama kılıçdaroğlu'da hakkari'de kürtlere özerklik vaadetti'' diyenlerin olmasıdır. arkadaş yıl olmuş 2011 hala ahkam kestiği konularda zerre bilgisi olmayan adamlar var. ne diyelim allah ıslah etsin, dejenere beyinlicikler sizi.
bu sayın deme polemiği de artık sıkmaya başladı. sayın diyenler sayın demiyenler bir de sayın'la itibar kazandığını sananlar. sayın kelimesine takıldık durduk. siyasiler neden sayın der? sanırım pazar günü seçim olması ve kürt vatandaşlara şirin gözükme çabası bunda etkili oluyor..
flash tv spikerinin "göç" korkusu olayı kadar kaale alınması gereken fazlasının zarar olduğu dil sürçmesidir. hayır kemal efendi özerlklik vereceğim derken neden kimse konuşmuyor da şimdi hav hav sesleri duyuyoruz.
gerçekten anlamıyorum ben, o kadar çok sayın kelimesi hakkında konuştukuk ki apo ya denilmesi hakkında, geçen gün akşam kominist bir konuşmacı ntv de konuşuyor, apo'dan bahsedecekken az daha onunda ağzından sayın kelimesi çıkıyordu. istemsiz oluyor bence artık. bir orospu çocuğuna sayın diyebilmek, gerçekten büyük gaf. eğer gaf sa tabi.