hüseyin çelik in TSK nın Soğuk Savaş dönemine göre yapılandırıldığını, diğer NATO ülkeleri iç değişimlerini yaparken Türkiye nin bunu yapamadığını '' Gerekli düzenlemeler yapılamaz, hücre yenilenmesi sağlanamazsa bünye kendi kendisini tüketir '' diyerek açıkladığı ve üzerinde düşünüldüğü belirtilen yenileme girişimidir.
anlaşılan o ki! hükümet, bugüne kadar fazla gündeme gelmeyen bazı konulara da el atılması gerektiği görüşünde.
türk silahlı kuvvetleri, hazarda ve seferde mevcudu değişebilen üç orduya sahiptir; 1.ordu, karargah selimiye-istanbul , 2.ordu, karargah malatya, 3.ordu karargah erzincan.
ege ordusu, kıbrıs probleminin yarattığı kriz sonrası yapılanan bir ordudur, natoya bağlı olmayan birliklerden müteşekkildir. 20.07.1975 tarihinde kurulmuştur, karargahı narlıderededir.
ege ordusu değişen konjonktür dikkate alınarak, kaldırılabilir; bünyesindeki kuvvetler diğer ordu birliklerine dağıtılabilir.
1.ordunun kaldırılması fikri zannımca balyoz davasına atıfla ortaya atılmış saçma sapan fikirdir. asparagastır.
hemen her konu mecrasından saptırılarak, sözde komik ve nükte eğilimi çok fazla.
barışı kutladığımız bugün, aynı zamanda muazzam savaştan çıktığımız gündür.
yanımız yöremiz savaşla inliyorsa, demek barış henüz uzakta.
Ege ordusunun kaldırılması vatana ihanetin daniskası olacaktır. Nato'ya bağlı olmayan bir ordunun varlığı Türkiye için her daim hareket kolaylığı sağlayarak ege ve akdenizde bağımsızlığın sembolüdür. ege ordusu kaldırıldığı an Türk ordusu tamamiyle Nato'nun köpeği olmuş bir ordu haline gelip gerektiğinde Rumlara karşı bir harekatı da imkansızlaştıracaktır.
Yunanistanla herhangi bir konjonktürel gelişme yaşanmamıştır Kıbrıs savaşından bugüne, var olan dezenformasyonlarla aramızın iyileşmiş gibi gösterilmesi Kıbrıs'ın yunan'a peşkeş çekilerek değişecek ortadoğu düzeninde Natonun tamamen üssü olma konumuna geçirilerek ilerleyen zamanlarda Türkiye'ye karşı da kullanılacaktır. Bu yüzdendir ki Ege ordusunun kaldırılmasının fikri bile köpekliğin, kansızlığın, arsızlığın, vatana ihanetin, satılmışlığın timsalidir.
Kıbrıs'ın elden gitmesi Türkiye'nin elden gitmesi demektir. Ege'de zaten Rum adalarıyla sıkışmış bir Türkiye akdenizde de Kocaman bir Rum, nato üssüyle sıkışacaktır. Bu hükümetin Libya'ya karşı tavrı, natonun yalamalığını yaparak zor günümüzde yanımızda olan (kıbrıs savaşı zamanı) Kaddafi'yi satıp yerine amerikan köpeği, nato köpeği bir yönetim getirilmesine katkısı ve orada ölenlerin kanında olan sorumluluğu çok büyüktür. işin daha da acı yanı ise bu bizim yani Türk Milletinin milyonlarca dolarıyla yapılmıştır. Türkiye'nin libya'ya müdahale için nato'ya vetosu böyle acı ve kanlı bir bilanço ve yanında da akdenizde tamamen Natolaştırılmış haliyle Türkiye'nin de kıskaca alındığı durum ortaya çıkmayacaktır.
Tekrar edelim, kansızlık ve köpekliktir bu düşünce.
ordunun yeniden yapılandırılması sürecinde dillendirilmiş olan mesele. postal yalamaktan dilleri aşınmış olan "bazı" itler de vermişler yaygarayı. sanki ege ordusu tosun paşa gibi yiyip içip yatarken acayip savaş yetenekleri kazanmışta, vermişler feryadı. mal bunlar ya. bir de günün 24 saati müslümanlara küfredenlerin eli kanlı nato üzerinden müslüman canı muhabbeti yapan sevgi pıtırcıklarına dönüşmesi konusu var ki, komedinin tillahı.
postalcıların idrak edemedikleri hadise.
sanıyorki o küçük kafasında "1. ordu kaldırıldı sonra diğerleri de sonra hepsi"
bak postal yalamaktan zehirlenmiş arkadaşım.
asker sayısında azaltıma mı gidildi? hayır. gidilmesi gerek o ayrı mesele ama gidil di mi hayır.
ordunun işine yaramayan birlikler , lav edilir , birleştirilir yada kaydırılır.
sizin gibi yobaz zihniyete kalsa mekanize piyade ye de geçemezdik. hala süvari birliklerimiz olurdu.
evet hayal edebiliyorum , postalcılarımız "kurtuluş savaşını kazanan birliği kaldırıyorlar" diye pisliklerini saçmaya başlardı.
evet lan , 100 sene önceki haliyle aynen dursun atlı süvari birlikleri. 2012 de at ile uğraşalım.
libya'da iç savaş başladığında, 40 bin civarı libya ordusu buna müdahale edememişti.
çünkü kaddafi tarafından iktidara geldikten sonra düdük kadar bırakılan ordunun ne silahı vardı, ne mevcudu bunun için yeterliydi. kaddafi kendisine karşı gelinmesini istmeiyordu.
libya'daki iç savaş, kaddafi'ye bağlı paralı askerler tarafından isyancılara karşı yapılan savaş oldu.
ordu tasfiyesi, bir günde yapılacak iş değil elbette.
adım adım, ılımlı bir şekilde yapılacak bir işlem. ege ordusu ve 1. ordu'nun kaldırılması da, ılımlı tasfiyenin adımları.
polislere yüzlerce milyon liralık zırhlı araçlar, ağır silahlar alınmaya başlandı.
libya iç savaşı'nda açıklanan sayıya göre 4,5-5 milyon nüfuslu libya'da 50 bin kişi hayatını kaybetmiş. yarın türkiye'nin bir kaddafi'si olursa, libya'nın 15-16 katı nüfusa sahip türkiye'de biri yaratılmaya çalışılan, diğeri ufaltılmaya çalışılan iki ayrı ordu ile 800 bin kişi ölür mü acaba?*
lügatı postal ve postal yalamak kelimelerinden ibaret olan ''kimi'' yobaz godoşların yorum yapmaktan çok insanlara saldırdığı, bir fikrini belirtmekten çok zehrini yaydığı 1. kolordunun kaldırılmasının gündeme getirilmesi durumudur.
konu tartışılacak bir konu fakat demokrasiyi maske olarak kullananlarla değil.
2. ve 3. ordularıda kaldırın tam olsun dedirten, başbakan yardımcısı hüseyin çelik'e ait söylemdir.hani şu kartvizitini çorabının içinde saklayan hüseyin çelik.
bu aralar gençliğe hitabe'den çokça örnekler vermeye başladık.
işte bunlardan birisi daha;
--spoiler--
cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.
--spoiler--
"dunyadan bir ordu daha eksilecek, darisi diger ulkelerin de basina" demek yerine, hadiseyi rejim meselesine dondurenlerin ulkesinde tartisilan ihtimaldir.
yahu, senin rejimin sivil ve demokratik ilkelere ve dahi kurumlara dayanmiyor, ama silahli kuvvetlerin capi ile guc buluyorsa senin rejimin en kestirme anlamiyla askeri bir rejim demektir. bunu boyle kabul ediyorsan mesele yok; ama askerin yasam uzerindeki etkisini arzuluyor ve rejime bekci olmasini istiyor, ayni zamanda da sivil bir medeniyet icinde soluk aldigini hayal ediyorsan kavramlarini kontrol etmen/ettirmen gerekiyor demektir.
edit: gelen tepkilerden -bir kez daha- anlasildigi uzere, dincilere allah yok demek ile kemalistler'e ordu yok demek aslinda ayni sey.
postalseverlerin gençliğe hitabe nin arkasına "bir kere daha" saklandıran eylem.
nitekim bu postalseverler kendilerini fazla akıllı yada bizi fazla aptal sanırlar.
atatürk , vakti zamanında asa asa bitiremediği ittihat ve teraki(günümüzün masonları yani postalcılarımız) ciler için gençliğe hitabe yi bir uyarı olarak koymuştur. nitekim bu postalcılar bunu sürekli kullanmaya çalışmaktan (artık onu da beceremiyorlar zira. 2004 gibi tükendi bu trend) utanmıyorlarda.
''... bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler.''
bu iktidar dan bahsedilen sakın postalcı iktidar olmasın? hani şu darbe ile başa gelen?(chp)
yada bir öksürük ile ekonominin paramparça(teoman) olduğu iktidar olmasın?
imf kredilerine bağımlı yaşayan ve o kredileri ne yaptığı belli olmayan iktidar olmasın sakın?(dsp)
"cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir"
cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş: anayasa mahkemesi, danıştay , yargıtay , hsyk , cumhurbaşkanlığı. bunların hepsi 5 sene öncesine kadar postalcıların(chp) elindeydi. sakın bundan bahsediyor olmasın?
zaptetilen kaleler içerisinde aktütünde , dağlıca da teröristleri heron dan görüp de asker göndemeyen postalcı subaylarımızın biricik mekanları olmasın sakın?
darbe ortamı hazırlamak için irtica org gibi siteler hazırlayanlar sakın ola ki "hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler." kısmında bahsedilenler olmasın?
sakın ola ki şimdi bunların tüm kalelerini kafalarına geçiriyor olmayalım? kurdukları tüm planları lavman için kendilerine entegre ediyor olmayalım?
bütün işgal altındaki kaleleri tek tek kurtarıyoruz paşam endişen olmasın...
hiç kimsenin "gençliğe hitabe"nin arkasına sığınmadığı aşikardır.
gazi, günümüzden 80 yıl önce olacakları görmüş ve nacizane bir uyarı yapmıştır.
ne akepe'nin iktidarda olması, ne de şakirtlerin azıtması türk gençliğinin kabahati değil. tamamen cahil toplumun neticeleri bunlar.
halk cahil olunca biz ne yapalım? gençliğe hitabe'yi binlerce kez de hatırlatsak "postalcı" oluveriyoruz.
siktiredin.
siz haklısınız cia götü yalayıcısı şakirtler. siz haklısınız.
zamanında tek bir soru sordum ve malesef cevap alamadım;
"2015 yılında özerk kürdistan kurulduğunda ve abd ile israil'in türkiye'ye olası müdahalesinde burada olabilecek misiniz"
çok merak ediyorum,
o zaman da bu kokuşmuş ve müstevlilerinin amaçlarına hizmet edenleri böyle pervasızca savunabilecek misiniz?