osmanlı son zamanlarında rusların göz bebeği mekanlar. tarih kitaplarımızın vazgeçilmezi, dönem antlaşmaların ilk maddesinde bulunan toprak parçaları.
(bkz: ukte)
tarih sayfalarında "fitne-fücur" insanların yaşadığı yer. ne kadar katakulli, ikili oynama, yalan-dolan varsa bu eflak-boğdan beylerinden prenslerinden çıkıyor efendim.
az çektirmemişler osmanlılar'a. yok eflak-boğdan prensinin kızı birine göstermiş, öbürüne vermiş filan diye savaşlar çıkıyor yüzbinler ölüyor yahu.
bir de sünepe bunlar, paso birileri bunları tokatlıyor, Osmanlı ordusu taaaaa nerelerden kalkıyor, kim vurdu lan benim yeğenime muhabbetine giriyor, yine yüzbinler ölüyor.
tarihte eflak-boğdan'dan hazzetmiyorum efendim. şu an nasıldır bilemem ama yalan yok.
1861'de birleşerek bugünkü romanya'nın çekirdeğini oluşturan ve 1878'de rusya'ya bıraktığı kilya ve ismail'e karşılık dobruca bölgesinin kuzeyini bizden alarak fiilen bağımsız olmuş 2 prenslik.
ortaokul ve lisede tarih derslerinde kendisinden sıklıkla bahsedilir ama günümüzde hangi ülkeye tekamül ettiği sır gibi saklanır. öğrencinin de zaten skinde değildir 2 gün sonra unutmak için ezberleyip geçer. romanya dolaylarıymış efendim, liseden 10 sene sonra neden merak edip öğrenme gereği duydum bilmiyorum, mutluyum, huzurluyum.
(bkz: kartal pendik)
bu ikili daha sonra birleşerek günümüz romanya'sını oluşturdular. zaten tarihten de hatırlayacağımız gibi bir ara ortadan kayboldular ve bir daha geri dönmediler; onların yerini romanya almıştı.
alayına kadar eksileyin umrumda değil baştan söyleyeyim.
eflak boğdan nerede olduğunu bilmeden sadece söylerken dudaklarımda oluşturduğu tınıya göre hoşuma giden ikilidir.ğ harfi ve f harfinin l ve d harfleriyle kullanılmasıyla eflak biraz daha yumuşak bir ifadeyken boğdan boğmak fiilini de çağrıştırdığından daha sert bir ifadedir.yani bu ikili her daim bana ateş ve su gibi gelmiştir.sabah sabah evet bunu yazdım,hayır delirmedim sadece şahsıma yaptığı çağrışımları paylaştım.