insanların korkaklıkta sınır tanımadığını bir kez daha gören yazar. alenen meydan okuduğu insanlar yazar online iken abi çekip, ofline olunca gider yapabilir ancak. o kadar ucu açık bir cümle kurmuştur ki; sizin istediğiniz her konuda ben düelloya hazırım! fakat buna bile yanaşamayan insanlar tarafından hala daha hakaret edilmeye çalışılmaktadır.
lise gençlerine bakıp -ah ulan sempatik insanlar- demektedir. boş yıldız, yandaki, üstümdeki, içimdeki, ağzımdaki, ha gayret şimdi boşalıyorum, bir sonuç mu bekliyordum ki vs vs vs.. bunlar yazara komik gelmektedir zira sevişmeyi dillendirmez, siker geçer.
kendi düşüncelerini korkmadan ortaya koyan yazar belirli bir felsefesi olmayan insanlara zarf atınca gelen mektuplara çok şaşırmaktadır. bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan insan*lar hala ortalarda gezinmektedir bir bok biliyor gibi. sorar onlara neden bu kadar arsızsın diye ama duyduğu yanıtlar arsızlıkta da sınır olmadığının ispatıdır.
en iyi dindar ölü dindar demiştir çünkü eski arap inançlarına göre dindarlar öldükten sonra cennet ismi verilen harikulade bir yere giderler ve çok mutlu yaşarlar. yazar bunu bildiği için dindarların ölmesini istemektedir. yazara göre tüm dindarlar bunu istemek zorundalardır.
islamiyetin araplar tarafından belirli çıkarlar doğrultusunda var edildiğinin farkındadır. bilmedikleri bir güçten korkup -neden- sorusunu soramayan zihinsiz dindarlardan değildir. öğrendiği herşeyi sorgulayarak öğrenmiştir ve tamamen doğruluğundan şüphe ederek..
+ sakallı birileri bir kitap getirdi.
- eee
+ e abi şunu yapın diyor, bunu yapın diyor yapıyoruz.
- neden?
+ sorgulama abi günah olur.
sonuç ne ulan sonucu söyle!
+ e abi allah diye biri var, herşeyi o yarattı, iyilikte ondan gelir kötülükte, o herşeyi bilir, görür, duyar. yani herşeyin sahibi o işte.
- allahı kim yaratmış?
+ onu bilen yok. ama inanıyoruz biz yine onun yarattığına, aptalız biz.
- la bi yürü git.
şimdi kaybedecek bir şeyin yok be dostum. hayallerini yaktın ve artık özgürsün. sessiz ol, kimseleri uyandırma. ah be dostum, harbi güzel günler geçirmiştik seninle. diyeceğin sadece buydu, ben en başından beri biliyordum zaten, yine de canın sağolsun; hoşcakal...
biliyorum aptallıktı bu benim ki.. bile bile yaktım gemileri. yine de pişman değilim çünkü her yanlış beni doğruya götürüyor.
sen şimdi şen kahkahalar atarken, sen şimdi birilerinin içkisine meze olurken, sen şimdi o masada o iğrenç adamların gönül eğlencesiyken ben terk ediyorum seni...
aşığım kadın sana, gerçekten sevilmemiştin sen bu kadar! hak etmiyordun da!!! düştüm ağına ve aşığım sana. zorunluluktan yapıyorum bunu.
terk ediyorum! çünkü artık açtığın yaraları kapatamaz oldum.