görülmesini şiddetle tavsiye ettiğim antik kent. ama siz siz olun, yazın giderseniz şapkasız, kollarınızı korumadan(beyaz tenli iseniz) ve yanınıza yeterli miktarda(2-3 litre) su almadan gezmeyin, pişman olursunuz. ayrıca tansiyon, şeker hastaları gibi kronik hastalıkları olanlara gezmelerini(özellikle yazın) pek tavsiye etmem, şehir çok büyük zira.
girişi 25 tl olmuş olan antik kent.
bizzat yaşayınca oha dedim. sanırım bunun örneği başka hiçbir yerde yok. turiste göre fiyat belirlemişler, ancak türk insanının bu kenti görme hakkını hiç düşünmemişler. sonra da "türk insanı tarihe hiç meraklı değil" derler. e abi 4 kişi gitsen, 100 tl veriyorsun sadece girmek için. bunu hiç düşündün mü insanları yargılamadan önce?
bu sömürünün acilen durdurulması gerekir.
Anadolu'nun batı kıyısında antik yunan kentidir.iyonya'nın oniki şehrinden biriydi.Tümüyle mermerden yapılmış ilk kent olan Efes'teki başlıca yapılar ve eserler: Artemis Tapınağı, Celsus Kütüphanesi,Yedi Uyurlar, Meryem Ana Evi,isa Bey Camii.Diğer yapılar;Hadrian Tapınağı, Domitian Tapınağı,Serapis Tapınağı, Meryem Kilisesi,St Jean Bazilikası,Yukarı Agora ve Bazilika,Oktagon, Odeon,Prytaneion'dur. Efes antik kent görülmesi gereken bir tarihi barındırır. Dikkatleri çeken detaylardan biri de rehberin tuvaletler olarak gösterdiği yapılardır. Tuvaletler çömlekler gibi sıralanmış ve aralarında duvar yoktur. Önünden su yalağı gibi bir yalak geçer. Dereden akan su bu yalaklardan gelerek pisliği temizlermiş. Arada duvarlar yoktur çünkü kişiler yanyana oturduklarında felsefe üretmeye devam etmektedirler.
Biradır. Efendime söyliyeyim bir gün dünyada ki tüm bira üreticileri toplanmıştır. Toplantıda garsonlar herkese ne içileceği sorar, herkes kendi markasını ister. Sıra gelir bizim Efes'in patronuna, garson sorar 'ne içersiniz efendim?' diye. Efes'in patronu cola der. Herkes şaşırır ve garson merakla sorar 'efendim herkes kendi markasını birasını içerken siz neden cola içiyorsunuz?' diye. Cevap gelir "masada bira içen mi var ki ben Efes içeyim!" der. Meali, Efes biradır yahu uzatmayalım.
ilk genelev bu antik kentte inşa edilmiştir. kaldırıma bir erkek ayağı ve kadın figürü çizilidir. bu da o yolun geneleve doğru gittiğini göstermektedir.
M.Ö. 1050 yıllarında Yunanistan'dan gelen göçmenlerin de yaşamaya başladığı liman kenti Efes, M.Ö. 560 yılında Artemis Tapınağı çevresine taşınmıştır. Bugün gezilen Efes ise Büyük iskender'in generallerinden Lysimakhos tarafından M.Ö. 300 yıllarında kurulmuştur. Şehir Romadan özerk bir şekilde Apameia Kibotos şehri ile ortak para bastırmıştır. Bu şehirler klasik dönemdeki Küçük Asya'da çok parlak yarı özerk davranmaya başlamışlardı. Lysimakhos, kenti Miletli Hippodamos'un bulduğu "Izgara Plan"a göre yeniden kurar. Bu plana göre, kentteki bütün cadde ve sokaklar birbirini dik olarak keser.
meryem ana'nin aziz jean'in (pantolon değil) korumasi altinda yasadigi klisi - ev efes sehrine yanlizca 5 km mesafededir.
antik tiyatronun kurulu oldugu panayir daginin diger tarafinda yani sehrin disinda kalan dag eteginde ise yedi uyuyanlar efsanesinin gectigi magara vardir.
m.ö. 6000 yilinda kurulmus olan sehir icin , arkeologlar kaz kaz bitmez bu sehir bergamaya kadar gider dedigi bilinen bir gercektir. sehirde ayakta kalan ve görülmeye deger yer ise kütüphanedir , manyak güzeldir.
biletler 20 ytl olup , para üstleri köy sandiginadir efendim.
izmir ili Selçuk ilçesi sınırları içindeki antik kentin ilk kuruluşu M.Ö. 6000 yıllarına, Neolitik Döneme (Cilalı Taş Devri) kadar inmektedir. Son yıllarda yapılan araştırmalar ve kazılar Hititler'e ait yerleşimler saptamıştır. Hititler Dönemi'nde kentin adı Apasas'tır.
her batı anadolu ve ya ege antik kenti gibi yunan kenti sanılmaktadır ve aslında bu yunanlılar'ın ne kadar basarılı bir taktik izlediginin kanıtıdır.
oysaki yunanistandan gelen yunan gocmenler milattan onceki yillarda hititlerin kurdugu ve hitit cogunlugun yer aldıgı sehirde azınlıktır.
bir diger yanlıs bilinen ornek icin:
(bkz: bergama)
izmir' in selçuk ilçesinde bulunur bu antik kent. fakat kuşadası belediyesi garip bir şekilde efes' in kuşadasına ait olduğunu kanıtlama çabasına girmiştir.
en büyük aşk evine sahip antik kenttir. kuretler caddesi ile mermer caddenin birleştiği yerde bulunmaktadır. iki katlıdır, üst kat kabul ve yemek bölümüdür. alt katta özel odalar vardır. yerdeki mozaikler dört mevsimi belirtmektedir. başı açık olan ilkbahar-yaz, kapalı olan sonbahar-kışı anlatmaktadır.
ilginç bir mitolojik öyküye sahip, zamanının rüya kentidir:
androklos göç edeceği zaman bir kahin ona:
-balık, ateş ve domuz ölüsü gördüğün yere şehrini kur, demişti.
androklos bir gün balık tutmuş ve ateş yakıp bunları pişiriyormuş. ateş çalılıklara sıçramış ve çalılıklar tutuşmuş. çalılığın içinden ateşten ürken bir domuz fırlamış, kaçmaya başlamış. androklos domuzun peşine düşmüş. uzun süre kovaladıktan sonra domuzu öldürmüş ve aklına kahinin söyledikleri gelmiş. hemen halkını toplamış ve oraya yerleşeceklerini söylemiş; böylece şehir kurulmuş.*
