efes ve yeni rakının hayatımızdaki yeri ve önemi

    1.
  1. Bu ne dünya kardeşim
    Seveeen sevenee. Çirkinleştim!

    Şakacıyım da gene sinirden aminor!
    Bu dünyada ne bok yiyeceğimiz düşüncesi aldı götürdü beni yine. Temeldeki düzensizlikten kaynaklanan, bilimsel olarak kanıtlanmış ama bizde psikolojik yandan ziyade, karakter olmuş, ego, süper ego ve bunları tatmin etme iç güdümüz. Hakkaten ne bok yiyeceğiz acaba bunlarla. Kıskanıyoruz, o yüzden zarar veriyoruz mânen, hep daha iyi şartlardakileri düşünüyoruz. Bu sefer de kendimize zarar veriyoruz. Bi hınçtır gidiyor yani, hayırlısı..

    Ciptekiler kıskanılıyor arabadakiler tarafından, onları da taksidekiler kıskanıyor. Taksiye binip, sigarasını yakıp, durağa falan da değil direk evine bırakılacak halbuki pezevenk. Ha onu da otobüstekiler kıskanıyor. Ya onlar? En alt tabaka mı? Onları da yürüyenler kıskanıyor, hatta otobüs durağında otobüs bekleyenler.
    Uzar bu liste. Çünkü senin gibi otobüs bekleyip, senden önce otobüsü gelene söversin "dakka bekleyip gitti .rospu çocuğu. Biz sabahtan beri bekliyoruz" diye...

    Temeldeki düzensizlikten kaynaklanır bu. Ta yaratılıştaki. Eğer öyle olmasaydı, biz isviçreli çocukları kıskanmazdık. Afganistanlı çocuklar da bize "ne güzel dünya" demezdi sebepli..

    Aslolan düzenle düzülen arasındaki ilişkidir aslında. Benim efkarım da düzülüp ses çıkarmayanlardandır... sığmaz içime...

    Sonra hayatın tadı kalmıyor damağımızda, hemen gidip yardım alıyoruz biz de. Dünya tarihinin en büyük psikologlarıdır, Yeni Rakı ve Efes Pilsen. Varlığıyla onurlandıran, bizi duygulandıran yegane varlıklardır..

    Sosyolojinin babasıymış mesela Sen Simon, ibn-i Haldun, Auguste Comte... Rakı içtiniz mi babacım? Hayır. "insan insanı nasıl bilir lan rakı içmeden" desen, susacak. Marks ha keza. Bak bunların arasında (bunlar dediğim sevdiğim adamlar olaraktan, yoksa 'aynı çağda yaşamıyolar ki manyak!' sakın....) en çok üzüldüğüm şahsiyet Bukovski'dir. "şu üç günlük dünyada" hatta milyonlarca yıldır süren şu üç günlük dünyada Efes içmeyi en çok hak eden kişiliktir. O yüzden kendisini her Efes içtiğimizde aklımızdan geçiririz. Hatta şerefine, onuruna, haysiyetine ve eşsiz sözlerine kadeh kaldırırız. Adam Efes içemeden gitti, "ölmüşlerin canına değsin" bu olsa gerek..
    Biz sakiniz. Çünkü kimsenin kıskanmadığı "yürüyenler" var ya, aha onlar biziz. Yanıma 1 kişi yada hafıza belleklerimize sıkıştırılmış birkaç sanatçı verin, yürürüz..
    Normali, süperi, belediyesi.. hiçbir ego s.kimizde olmaz bizim.
    Ve Rakı ve Efes... esas rahatlığımız bunlarla aile olmamızdan kaynaklanır.

    Bu vesileyle 'sır'rı çözmüş, hayata sol kroşeyle müdahale etmiş adamlarız, "bu hayat vız gelir tırıs gider" deriz ve soluğu ODTÜ sırtlarında alırız. Çok matah kişiler değiliz, sizin gibiyiz. Biz de Cem Yılmaz'a "çok komik .rospu çocuğu" diyoruz. Sevdiklerimizi överken "şerefsiz" sıfatıyla yad ederiz onları. Varsa biraz, cesaret farkından ibarettir, başka ne olabilir "hepimiz sıçıyoruz" sağol Henri..
    Rakıyı buzlu içeriz, varsa şalgam aldırtırız, ortaya da tarator canım!
    Çalsın klarnet ve keman, nihayet! gir baba sen de nihavent..
    Ve artık mutluyuz, dirhem derdimiz kalmadı, inanır mısın..

    tanım: insan hayatının dönüm noktalarından biridir.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük