turgut uyar'ın yazı ve söyleşilerinin derlendiği korkulu ustalık isimli kitabına bir anlamda adını veren yazısının adıdır. Şöyle der bir yerinde:
"ustalaşmak bir kedinin kendi doğasına yabancılaşarak yavrularını yemesi gibidir. oysa sanat; aklı, olguları ve şeyleri yüklerinden kurtarmaktır."
"mesele bir şiir meselesi değildir. yaşama meselesidir. zaten ben şiiri hiç bir zaman hayattan ayrı düşünmedim. hayatımızda olmayan mesele, şiirimizde de olamaz"
Yani ustalaşmanın "oldum ben" yanılgısına düşüp hata yapmaktan, ülkü tamer'in dediği gibi "acemiliklerin peşinden koşması"ndan kendini alıkoyamamasıdır. Aynı zamanda usta kelimesi öz olarak bir "iş" yani "zanaat" alanında uzmanlaşmanın, mahir olmanın sıfatıdır. Sanat bir iş, zanaat olmadığından onun ustalığı da olmaz. Çünkü o alanın bizzat kendisidir kişinin ustadı.Hasan Ali Toptaşbin hüzünlü haz isimli şaheseri yazdıktan sonra "roman sanatının ne olduğunu orada öğrendim" der. "Orada" dediği kitabın yazım süreci ve kendisidir.