osmanlıcaya eski yunancadan geçmiş sözcüktür. şöyle ki sözcüğün aslı authentes ve rum söyleyişiyle 'aftendis'tir, "mutlak hakim" demektir. bugünkü yazılı kayıtlara göre sözcük, ilk önce mevlana celaleddin rumi'nin kızı melike hatun için söylenmiş.
sayfaların altındaki dipnotların okunmadan geçilmemesi gereken kitap. o bununla evlenmiş o buna şunu demiş ee demekki o da sabetayist imlarında bulunan bir soner yalçın kitabı. tarihin magazini diyebiliriz lakin izlediğimiz hülya avşar magazinleriyle bir tutulmamalı gerçekten üzerinde çok çalışılmış bir eser olduğu belli.
efendi 2 adlı kitapta da sabetay sevi nin kurucusu olduğu akımın ispanya ya dayanan kökleri anlatılmış , dinler arası bazı şekilsel benzerliklere örnekler verilmiştir
bir kölenin varlığı ve kölenin efendiliğini kabul etmesi şartlarını barındırması gereken kişi.
Hegel'in belirttiği üzere: insan diğer insanlarla ilişkileri bağlamında tanımlanır, bir efendi, kölesi onu efendi olarak kabul etmemişse nasıl efendi olabilir?
soner yalçın tarafından yazılan "beyaz türklerin büyük sırrı" alt başlığı ile izmirde yaşamış hacı mehmet efendiyi ailesini ve aillesinin osmanlıyla ermenilerle yahudilerle masonlarla ilişkilerini anlatan türkiyenin yönetiminde bulunmuş evliyazedeleri anlatan inceleme araştırma kitabının ismidir.
fazla samimi olunmayanlara karşı kullanılan bir hitap şekli,seviyeli saygılı insanlara söylenen söz ayrıca soner yalçın'ın sabetayizmin köklerine indiği,ünlü türk sabetaycıları açıkladığı fazla uzun ama güzel kitabı.