tartışılabilir nedenlerdir. çoğu zaman anlaşılamayacak nedenlerdir. ama evet, gerçektir. çünkü pek çok kadın, yakın arkadaşlarından söz ederken bir şekilde bu itirafta bulunur.
-falan arkadaşım şu efendi çocuğu reddetti, şu fırlama, piç vs. çocuğun peşinden koştu. sonuçta ikisinden de oldu...
evet bunu o kadar çok duydum ki...
çoğu kişi için anlaşılmaz olsa da benim için neden son derece basit.
efendim, kadın kısmı gerginlik sever. onlar öyle durulmuş, sakin, huzurlu bir hayat istemiyorlar. böyle bir hayat onları tedirgin ediyor.
insan genel yapısı itibariyle üzerinde uğraşmayacağı şeylere ilgi duymaz. efendi adam, macera arayan kadına evinde otur diyen adamdır. efendi adam, dudaklara yapışıp öpüşmek isteyen kadını yanaklarından öpen adamdır. efendi adam, çılgınlar gibi sevişmek isteyen kadının sadece saçlarını okşayan adamdır. piç adam ise bunların tam tersini yapar. kendi üzerinde hiç bir hakimiyet vermez karşı tarafa, defalarca yaptığı numaraları sıralar, evlenene kadar hayatını bu çizgide devam ettirir. o yüzdendir ki kadın heyecanı olmayan ilişki yaşamak yerine, şehveti ve ekşını bol olan adamı seçer.
aynı şey erkeklerde var, zor olan kadının peşinden koşulur, çünkü macera vardır.
Bir kadının kaderi; sevdiği adamın ihanetiyle, sevmediği adamın sadakati arasında çizilir demiş Tolstoy.
Doğru demiş.
Her kadın kendini üzecek bir adam seviyor sanırım. Ya da tam olarak kavuşamayınca, beraber olamayınca ya da adam sevmeyince aşk oluyor.
Dünyanın en iyi adamı da olsa onu seven kadını sevmedikten sonra piçtir sonuçta. (Gülücük tam olarak burada)
O yüzden kadınlar; artık yorulduklarında, malum sevdicekten ümit kestiklerinde, sevmek yorucu bir eylem sevileyim yeter diye düşünmeye başladıklarında etraflarında pervane olan, aslında varolan ya da planladıkları beklentilerin tam tersine de olsa efendi ve aşık bir adam bulup evleniyorlar.
Küçüklüğünde 'amcana pipini göster' cümlelerine maruz kalan gencin istediği damgadır. Nede olsa küçükken amcasına pipisini gösteriyordu şimdi ergenlik çağında da kravat takıp sahil kenarında kitap okuyamaz.
efendi erkek evde oturur çayını yudumlar, kitabını okur. piç erkek bardan bara, konserden konsere fink atar. bu durumda da cahil kızımız, piç erkeği tercih eder.
Piç erkek kadınlara sürekli yalan iltifatlar eder yalan söyler kandırır.
Efendi olan ise yalan söylemez sadece hakettiginde iltifat eder asla kandırmaz.
Tabi pohpohlanmak bazı bayanların hoşuna gidiyor. Dürüstlüğün daha değerli bişey oldugunu anlamıyorlar. Beş vakit namaz kılan genç biri bulmak ne kadar zorsa dürüst bi insan bulmak da o kadar zor. Yani kızlarında pek seçme şansı kalmıyor.