başrollerinde johny depp ve winona ryder ın oynadığı, masalsı anlatımı ve güzel müzikleri ile izlediğim en duygusal filmlerden biridir.
amerikan hayat tarzına, her şeyin monotonluğuna inceden iğneleme yapar.
winona ryder'a aşık eden filmdir.
johnny depp e ne olursan ol gel diyerek seyredilen, insanoğlunun iyiyle kötü arasında çizdiği sert sınırları ve bu sınırların delinin birinin kuyuya taş atması şeklinde nasıl bir anda değişebildiğini anlatan film.
tim burton' un tapılası filmlerinden birisidir.. jonny depp in oyunculuğla tavan yapmıştır.. corpse bride da tavsiye edilir.. hatta şiddetle önerilir:))..
makas eller adıyla türkçeye çevrilmi$ bir masal olmasına istinaden; johhny depp'e come as you are demeyi kendime bir borç bildiğim tim burton eser-i fevkaladesidir.
sosyolojik açıdan derin ve keskin bir konuya parmak basar esasen. burada anlatılan edward, içimizden biridir; içimizdeki gaffur'dur. farklıların farklılıklara adaptasyon sürecinin zorluğu ile aslında hangi tarafın (biz mi, o mu?) "farklı" ya da "anormal" olduğunu anlamlandırmak adına çizilmi$ eflatun bir tablôdur..
masal gibi bir film bu. tim burton'ın hayal gücüne hayran bırakan.. johnny deep'in oyunculuğu fevkalededir.. yürüşüyüşü, bakışları, mimikleri.. yürek burkan filmdir ayrıca.
eskiden show tvde sıkça yayınlanan bir filmdi.johnny deep i bana ilk kez tanıştırmasıyla ve çocukluğumda beni çok etkileyen bir film olmasıyla da ayrıca güzeldir.türkçeye makas eller diye tercüme edilmiştir.
1990 yılında yapılmıştır ,fotolarla hatırlamak için;
kusursuza yakın bir kent, her mahallede görmeye alışık olduğumuz meraklı melahat teyzeler, perili bir şato, kaçık bir mucit, güzeller güzeli bir kız çocuğu, her şeyden çabukça etkilenme kabiliyetine sahip mahalle ahalisi, edward ve yine tim burtonvari atmosfer. sonunda yine yine yine ağlarım, edward ın haline üzülürüm.
tim'in o tutkunu olduğu gothic akımını, edward karakterine mükemmel bir şekilde yansıttığı filmi.
bu amerikan ırkının, çıkara dayalı monotonluk hadisesini süper bir şekilde gözler önüne sermiş ve tiksindirmiştir. ** yapım yılına baktıkça, burton'ın yeteneği daha da bir anlaşılıyor. konu demek ki efeklerle falan sınırlı değil. lakin bi de beetlejuice örneği vardır ki o zamanlara ait, "aklım, kendine mezar kazabileceğin kadar derin." * söylemini akıllara getiriyor.
ayrıca edward scissorhands'in, "şiş kebap" deyişi duyulmaya değerdir.
masalsı anlatımı ve alışıla gelmişin dışındaki kurgusu ve sıradışı konusu ile izlemeye değer bir film.
johnny deep in sinema yaşantısında ortaya koyduğu en iyi performanslardan birisi. oyunculukta mimiklerin ve vucud dilinin ne kadar önemli olduğunu, iyi bir şekilde yapılırsa ne kadar etkileyici olabileceğini kanıtlamıştır.
kesinlikle masalsı bir film ancak filmin alttan altta verdiği onlarca mesaj var. filmde müreffeh tüketim toplumu eleştirisi, yaratıcı bireyin yalnızlığı öne çıkanlardan. tim burton üstünde çok fazla düşünülecek bir filme imzasını atmış.
küçüktük o zamanlar, sonunu izleyemeden yatırmıştı annem..*
edit: iki hafta önce sürekli film veren kanallardan birinde izledim sonunu. * çok müthiş bir film olarak hatırlıyordum ama klişe bir sonu varmış. yine de küçükken sonunu izleyemeden uyutulduğum için çok güzel bir film.
modern zaman masalıdır. ekseriyetle müzikleri çok etkilidir, konuşmadan sadece bakışlarla kendini anlatan johnny depp oyunculuğunun zirvesine ulaşmıştır bu tim burton filminde.
Filmin sonunda yağan kar degil, edward'ın makastan elleriyle,buza şekil vermesi sonucu, şehrin üzerine serpişen buz parçalarıdır.(ya da böyle yorumlamak istedim)
edit:Filmin müziklerini Danny Elfman yapmıştır. Her kar yağdığında açılıp dinlenesi.
çok küçükken izlediğim , gözümde bir iki damla yaş bırakan , beni çok fena etkileyen film.ayrıca netten bulup tekrar izlemek için sınav sonrasını beklediğim de filmdir.