edip cansever

entry920 galeri57
    688.
  1. Saçlarımı sevdi, hiç kımıldamadım
    Bir biçim değildim sanki, bir nesne, bir şey değildim
    Biraz utandım
    Sokuldu bana iyice, bana sarıldı
    Dudaklarımı aldı, dudaklarımı taşırdı
    Köpüren sütler gibi taşırdı
    Köpükler içinde kaldım
    - Mevsim her zamanki gibi yazdı-
    5 ...
  2. 687.
  3. "yok düş kuracak vakit bile
    her şeyi bir yana bırakıyoruz
    söylene söylene."
    4 ...
  4. 686.
  5. Yeşil ipek gömleğinin yakası büyük zaman düşer herşeyin fazlası zararlıdır ya fazla şiirden öldü edip cansever cemal süreya muhteşem mısralarında böyle bahsetmiş ondan.
    0 ...
  6. 685.
  7. ve mutluluk bir kibrit çöpü. artık ne kadar yanarsa.
    4 ...
  8. 684.
  9. ne kaldı
    farkında mısın bilmem .
    gündüzler...
    gündüzler biraz azaldı"
    9 ...
  10. 683.
  11. en güzel şiirlerinden biri bir genelev kadını ve olan şair.

    --spoiler--
    Girdi
    Sırtında eski bir ceket vardı
    Bir yerlerden sızmıştı sanki, gün ışığı gibiydi
    Sarışındı
    Önce bir süre kapının önünde durdu durdu
    Gölgelendi, inceldi, beni gördü
    Pek önemsemedim
    Baktı, hiç konuşmadı
    Oysa bir isa tasviri gibi uçumluydu, güzeldi
    Yer gösterdim, oturmadı
    Bir sigara yaktım, ona da verdim
    Aldı
    Sigarasını ben yaktım
    Kısa bir gülümseme yürüdü dudaklarından
    Benim dudaklarıma da geçti
    Çocuklar gibi kızardım
    Öteki kızlar gülüştüler
    Ben kendimi sevdim, güvendim
    Saçlarımı düzelttim, göğsümü biraz kapadım
    Bana elini uzattı, ellerimiz birbirine değdi
    Sıcaktı, inceydi, kıskanırım anlatmaya bu eli
    Ağır ağır odama çıktık.

    Girdi
    Açık pencereyi kapadım
    Perdeyi çektim
    Arkamı döndüm, yavaş yavaş soyundum
    Bileğimdeki saati çıkardım
    Sigaramı söndürdüm
    Tam o zaman..
    Zaman da değildi belki
    Önce korkunç bir gözyaşı seli
    Sonra alabildiğine bir kayalık
    Kayaların üstünde bir kertenkele
    Ardından bir ormanın uğultusu
    Binlerce kanat sesi
    Sağ elinde bir bıçak
    Yok, hayır, bıçak da değildi
    Vuran, ezen, öldüren bir el
    Ve eller
    Ve dişler
    Kendimden geçtim.

    Bir daha gelmedi, hayır, bir daha hiç gelmedi
    Ama onunla ben
    Ne zaman istedimse o zaman yattım.
    --spoiler--
    2 ...
  12. 682.
  13. “Her şey rengine göre kanar bilirsin".
    3 ...
  14. 681.
  15. Adam masaya
    Aklında olup bitenleri koydu
    Ne yapmak istiyordu hayatta
    işte onu koydu
    Kimi seviyordu kimi sevmiyordu.
    1 ...
  16. 680.
  17. yakup'un çağrılması, masa da masaymış ha, sonrası kalır ve mendilimde kan sesleri isimli şiirlerine meftun olduğum şair.
    0 ...
  18. 679.
  19. ...
    Gecem avurtlarım gibi çöktü
    Ve çöktüm
    Sabahım, sabahlarım
    Kabından taşan sütler gibi büyüdü
    Ve taştım
    Gün güne taşındı, yıl yıla
    Gitmedim, gidemedim
    ..
    Ki dedim
    Bana söz vermeliydi biri
    Sesi uzaklardan gelen
    Görünmez yıllarla ilgili.
    6 ...
  20. 678.
  21. hiçbir pul hiçbir zarfa yakışmıyor
    hiçbir zarf üçbeş satıra
    ne zaman yanyanayız işte o zaman
    doyamıyoruz tenlerimizin bitmez tükenmez sorgusuna.

    bırakmak bırakılmak demeyelim
    durmadan yer değiştiriyor anlamlar da
    ben ki bir boşluk kadar büyümüşüm bu yüzden
    sanki kış aylarında bir uçurumda.

    anlarım sedir ağacının dilinden
    ve usta bir aslan terbiyecisinin ruhundan da
    hiç anlamaz olur muyum öpüşünü de kalbimi
    o öpen sensen bir de dalgaları çekiştiren bir kız çocuğuyla.

    hepsini biliyorum, hepsi aklımda
    hepsi de hiç kımıldamayan bir duman gibi havada.
    6 ...
  22. 677.
  23. Türkiye de ilkokuldan liseye kadar, adının bir kere bile geçmemesi büyük kayıp olan şair. Arkadaş, insanların beynine onca boku dolduracağınıza bir kuble şu abi'den doldursaydınız yeterdi be.
    5 ...
  24. 676.
  25. "Kimsenin öldüğü yok, yaşadığı da, herkes biraz var, o kadar."
    12 ...
  26. 675.
  27. çiçekli şiirler yazmış bir yazar.

    Bazan da bir yerde kuşlar vardır
    Ne uçmak, ne görünmek için
    Bir karanfil pencereyi deler
    Bir kapı kendiliğinden kapanır
    istesek sevişirdik, ama olmadı
    Biz değil yaşayan acılardır.
    14 ...
  28. 674.
  29. Doğasın sen,doğasın,yarat beni yeniden
    Ey yalnızlığımı kuşatan yalnızlık.
    0 ...
  30. 673.
  31. Fazla şiirden ölen şair.

    "...Bir kuş olsa mavilik derdi buna"
    2 ...
  32. 672.
  33. ne kaldı
    farkında mısın bilmem
    gündüzler..
    gündüzler biraz azaldı.
    0 ...
  34. 671.
  35. Vaktinden önce anlamanın şaşkınlığı mı
    Vaktinde anlamanın sevinci mi
    Ya da biraz geç kalmanın
    O gereksiz tedirginliği mi
    Hangisi?

    Ama belli ki sonundayız her şeyin
    En sonunda.
    1 ...
  36. 670.
  37. "Unutulmuş gibiyim ben.
    Ve insan bir bakıma unutulmuş gibidir.
    Bilmem ki nasıl anlatmalı?
    Yalnız bile değilim."
    10 ...
  38. 669.
  39. Duygularımı, çoğu şiirinin üzerine zimmetlediğim, ikinci yenicilerin, edebiyatımızın en kıymetli şairlerinden ve Aşık değilsen bile insana zorla aşık olmayı istettiren sihirli mısraların sahibi.

    ...
    "Yarısı yenmiş bir elmaydık bana sorarsan
    ikimizdik, iki kişi değildik
    Bakıyorsak birlikte bakıyorduk gözlerimin içine
    Birlikte gözlerinin içine bakıyorduk senin
    Yanlıştı, doğruydu, hiç bilmiyorum
    Sanki bir bakıma ayrılık böyle."
    ...
    7 ...
  40. 668.
  41. " Ne gelir elimizden insan olmaktan başka" sözleriyle beğeni alan şair.
    4 ...
  42. 667.
  43. Gitsem de her yerde biraz vardır
    Hatırda zamansız bir plak
    Bir otel kapısı, biraz istasyon
    Vardır o seninle birlikte olmak
    Buluşur çok uzaktan ellerimiz
    Ve nasıl göz gözeyiz ansızın bir infilak
    0 ...
  44. 666.
  45. hala okumamış olan varsa; zahmet etmesin benzin döküp yaksın kendini.
    0 ...
  46. 665.
  47. insan: mavinin içindeki düşünce!

    -içerikler
    7 ...
  48. 664.
  49. Kim görürdü o yolcuyu, yani kim farkederdi beni
    Sıradan acılardır çünkü bütün ilgileri toplayan
    Oysa sıkıntıyı buruşuk bir iç çamaşırı gibi saklayan
    Bu kımıltısız gövde
    Görülmemiştir ki hiç görülsün şimdi
    Görülmediği gibi gündoğumundan havalanan kuşların
    Ya da bir oda kapısını açtığınız zaman
    O müthiş öğle sıcağında
    Pencerenin önünde örgü ören birinin
    – Örgü mü, bir çay bardağını başka başka tutan ellerin becerikliliği mi-
    Görülmediği gibi
    Ama var mıydı sanki görülmek isteyen
    Var mıydı bir şeyler bekleyen yüreğimin eskittiklerinden.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük