edip cansever

    7.
  1. Yeşil ipek gömleğinin yakası
    Büyük zamana düşer.

    Her şeyin fazlası zararlıdır ya,
    Fazla şiirden öldü Edip Cansever.

    cemal süreya
    38 ...
  2. 8.
  3. ne yapıp edip cansever diyorum ben kendisi için...

    geçenlerde (bkz: babam ve oğlum) soundtrack'i playliste atıp bir winston yaktım. balkona çıktım baktım havada bulutun zerresi yok. a tout le monde e$liğinde bi' parça hayallere dalayım dedim. biraz melankolinin kimseye zararı dokunmaz, biraz ü$ümek donmak değildir, biraz bira insanı alkolik yapmaz; ya$amak, tek ve hür bir orman gibi karde$cesine felan dedim. salak olmak istedim. hayal kurmak.. inanın; insan hayal kurmak istediğinde süper rahatlıyor. sivilcelerini sıkmı$ gibi oluyor böyle kımıl kımıl. hele bir de ak$amüstü ise o zaman daha süper. fenerbahçe - vestel manisaspor maçı var o ak$am. hayallerimi sikti ibneler. yok neymi$; gol olmu$mu$mu$. " siktirin lan " dedim. sinir oldum. ^$iirli^ bir değnek lazımdı bana.
    çevreden izole olmam, steril ve rafine kalmam, televizyonun kar$ısında uyuklamı$ babamın bıyıkları arasında sıkı$mı$ ve sonra külünü, annemin onsekiz taksit kar$ılığında aldığı haki rengi halıya bırakmı$ olan izmarit kadar pestenkerâni geçirmemem için bana bir değneğin gerekli olduğu fikrine sabitlendim. bu denli plonjonik dü$ünebildiğim için götüm kalktı, burnum büyüdü. kalkan götle, büyüyen burun yer deği$tirdi. kübist oldum. (belki de bu yüzden sözlükte de picasso ölmedi theme'ini kullanıyorumdur. neyse.)

    aklıma birden edip cansever'in, " bir ak$amüstünü dü$ünmek, bir ak$amüstünü dü$ünmekten ba$ka nedir ki ? " mısrası geldi..

    accayip sevindirik oldum böyle. göğüskafesimde bir$ey, " sikerim lan böyle hayatı " demeye devam ederken ben, " dur lan lebraam, ne co$ayazıyorsun her boka " dedim. hem asi, hem kırılgan, hem stratosferik kaygılara mündemiç bir ruh giysisi içinde ve heyecanımın hezeyana dönü$eceği agnostik ân'ı kovalayaraktan eski fotoğrafları karı$tırdım sonra.. götüm götüm ilerlediğimiz bir konser bileti kuyruğu vardı. gergin bir ân'da dahi gelinlik kız gibi gülümsediğimi farkedip kendimden nefret etmem ve diğer fotoğraflara bakmam, ardından da hepsinde suretime yayılım yapmı$ o sikindirik sırıtı$ın olduğunu ayrımsamam, kısa sürdü. ama edip cansever'in bu konuda dahi bazı görü$leri, fikir beyanları olduğunu hatırladım sonra. fotoğrafta çıkmak demi$ti edip cansever.

    ..uyumu$ babamın sigara pakedi gözüme çarptı sonra. aldım içtim rahatladım. ağladım ağladım.

    allem edip kallem edip cansever diyorum ben kendisi için.
    31 ...
  4. 5.
  5. "masada masaymış ha" adlı süper şiirin sahibi

    adam yaşama sevinci içinde
    masaya anahtarlarını koydu
    bakır kaseye çiçekleri koydu
    sütünü yumurtasını koydu
    pencereden gelen ışığı koydu
    bisiklet sesini çıkrık sesini
    ekmeğin havanın yumuşaklığını koydu
    adam masaya
    aklında olup bitenleri koydu
    ne yapmak istiyordu hayatta
    işte onu koydu
    üç ker üç dokuz ederdi
    adam koydu masaya dokuzu
    pencere yanındaydı gökyüzü yanında
    uzandı masaya sonsuzu koydu
    bir bira içmek istiyordu kaç gündür
    masaya biranın dökülüşünü koydu
    uykusunu koydu uyanıklığını koydu
    tokluğunu açlığını koydu.

    masa da masaymış ha
    bana mısın demedi bu kadar yüke
    bir iki sallandu durdu
    adam ha babam koyuyordu.
    28 ...
  6. 803.
  7. bütün iyi kitapların sonunda
    bütün gündüzlerin,
    bütün gecelerin sonunda
    meltemi senden esen
    soluğu sende olan,
    yeni bir baslangıç vardır...

    parmağını sürsen elmaya,
    rengini anlarsın...
    gözünle görsen elmayı,
    sesini duyarsın...
    onu işitsen, yuvarlağı sende kalır.
    her baslangıçta yeni bir anlam vardır.

    nedensiz bir çocuk ağlaması bile,
    çok sonraki bir gülüşün baçlangıcıdır.

    (bkz: başlangıç)

    her mavide, her karanfilde, her mendilde, her sessizlikte, her yalnızlıkta...

    her şiirde biraz edip vardır.
    26 ...
  8. 731.
  9. Yüzümü size çeviriyorum, siz misiniz?
    Elimi suya uzatıyorum, siz misiniz?
    Siz misiniz, belki de hiç konuşmuyorum.
    Belki de kim diye sorsalar beni
    Güneşe, çarşıya, kadehe uzatacağım ellerimi
    Belki de alıp başımı gideceğim
    Biliyorsunuz ya bir ağrısı vardır gitmenin
    Nereye, ama nereye olursa gitmenin
    Hüzünle karışık bir ağrısı.
    25 ...
  10. 820.
  11. Acı bir tütünden çıkardım bu şarkıyı
    Kalbimde doğup batan güneşlerden
    En çok da bir karanlığı bırakıp gittiler bana
    Ve bu suskunluğu, bu karamsarlığı...

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1720913/+

    Biricik ikinci yenimizin inci tanesi, sen şiir yazmasaydın şiir eksik kalırdı.
    28 ...
  12. 792.
  13. https://galeri.uludagsozluk.com/r/1645027/+

    Tek ihtiyacım neydi biliyor musun?
    Bir papatya yaprağı daha...
    21 ...
  14. 783.
  15. https://galeri.uludagsozluk.com/r/1583069/+

    Adını edeb(iyat)ımıza ve gönüllerimize şahsına münhasır bu sözleriyle kazımıştır.
    20 ...
  16. 871.
  17. https://galeri.uludagsozluk.com/r/1929924/+
    Ve içimde gezerim ucu sivri bir bıçakla
    Söylesem size söylerim ey ipini kendi gerenler!
    Kedere kederle, ağrıya ağrıyla karşı çıkarım.
    21 ...
  18. 802.
  19. Bugün ölüm yıldönümü. Çok çok sevdim ben edip cansever'i, şiiri onunla sevdim. nurlar içinde yatsın.

    "Kendimi tarif edemem
    Güneşler ıslak, soluğum kalın"
    14 ...
© 2025 uludağ sözlük