edip cansever

entry920 galeri57 video7
    76.
  1. "elleri getirin elleri
    diyorum, bir şeye karşı koymaktır günümüzde aşk."
    2 ...
  2. 77.
  3. "Saatlerimize bakıyoruz hiç yoktan
    Çok uzaklara bakmaktır, diyoruz, durmadan saate bakmak"
    2 ...
  4. 78.
  5. UÇURUM

    Bir agaç sürüsünün üstünden
    Çok agaçli bir agaç sürüsünün üstünden
    Kesilmis limon dilimleri gibi düsüyor günes
    Votka bardagimin içine
    Benim olmayan bir sevinç duyuyorum.

    Kesiyorum durdugumuz yeri ortasindan
    Ey görünüs! seni bir yerinden hiç anlamiyorum
    Dibimde degil ayaklarimin, damarlarinda
    Derinligini orda tutan, orda harcayan
    Uçsuz bucaksiz bir uçurum.

    Zamanla degil, bir yerde
    Benim olmayan bir seyle yaslaniyorum
    Geçiyorum ilk seklimi tüketerekten
    Agir agir yanan bir tugla harmanini
    Billurdan sarkaçlariyla.

    Kalbim, sersemligim benim..
    1 ...
  6. 79.
  7. MASA DA MASAYMIS HA

    Adam yasama sevinci içinde
    Masaya anahtarlarini koydu
    Bakir kaseye çiçekleri koydu
    Sütünü yumurtasini koydu
    Pencereden gelen isigi koydu
    Bisiklet sesini çikrik sesini
    Ekmegin havanin yumusakligini koydu
    Adam masaya
    Aklinda olup bitenleri koydu
    Ne yapmak istiyordu hayatta
    Iste onu koydu
    Kimi seviyordu kimi sevmiyordu
    Adam masaya onlari da koydu
    Üç kere üç dokuz ederdi
    Adam koydu masaya dokuzu
    Pencere yanindaydi gökyüzü yaninda
    Uzandi masaya sonsuzu koydu
    Bir bira içmek istiyordu kaç gündür
    Masaya biranin dökülüsünü koydu
    Uykusunu koydu uyanikligini koydu
    Toklugunu açligini koydu.
    Masa da masaymis ha
    Bana misin demedi bu kadar yüke
    Bir iki sallandi durdu
    Adam ha babam koyuyordu.
    1 ...
  8. 80.
  9. "Masa da masaymış ha" diyerek şiire bakışımı tamamen değiştiren edebi mucit.ikinci yeniciler in en realist şairi.
    0 ...
  10. 81.
  11. metin altıok; şair'e selam durmuş memleket oteli'nde!

    sorularım var sana
    duyulsun bilinsin diye,
    bir şairin nedir gittiği.
    önce şuna cevap ver;
    ruhi bey dediğin de
    sahi kimin nesiydi?

    senin tenine giydiğin,
    günlerden sökülüp
    yeni baştan örülmüş,
    o uğursuz ürperti;
    düğüm düğüm tersiyle
    neyin kefaretiydi?

    ve bir ömür boyunca
    özellikle akşam vakitleri,
    elin içkilere giderken
    mendilinde kan sesleri.
    söylesene çaresiz
    içinde kıpraşan neydi?

    sadece ürpertiler mi,
    sevgili edip sen öleli
    adını ne koyarsan koy,
    oteller de değişti.
    bir kenti kullanmanın
    unutuldu tüm inceliği.
    4 ...
  12. 82.
  13. hiçbir şiirine "buda fena değilmiş" diyemediğim muhteşem şair.
    1 ...
  14. 83.
  15. sadece masada masaymış ha adlı şiirinin bilinmesinden ve kendisinin de sadece o şiirle anılmasından şikayet edermiş.
    1 ...
  16. 84.
  17. "Bir sure bakisiyoruz karsilikli
    Ben uykudan uyanir uyanmaz
    Benimle siir gibidir bu
    Tam karsimda ama yazilmamis
    Durmadan bileniyor aklimda"
    2 ...
  18. 85.
  19. Ne çıkar siz bizi anlamasanız da
    Evet, siz bizi anlamasanız da ne çıkar
    Eh, yani ne çıkar siz bizi anlamasanız da.
    2 ...
  20. 86.
  21. bitti o sevda kesildi çığlıkları martıların
    su gibi bitti, suya karşıt gibi bitti
    itti kıyıyı adına deniz dediğimiz şey
    unuttuk ikimiz de her türlü yetinmezliği
    kaybetti kumarda gözlerim
    kaybetti kumarda gözleri.

    bir koru rüzgarlandı göğüs boşluğumuzda sanki
    uzaklaştı ağaçlar birbirlerinden
    yakınlaştı ağaçlar birbirlerine
    yani... her soluk alıp verişimizde bizim
    bir mekik gibi kalbin
    bir mekiği gibi kalbim
    işleyip durdu bu yitikliği yeniden.

    ne kaldı
    farkında mısın bilmem
    gündüzler..
    gündüzler biraz azaldı.

    Edip Cansever
    4 ...
  22. 87.
  23. EY !..

    Bu böyle kimin gittiği? Sen dur ey!
    Belki de ellerimiz mi? biraz ince, biraz da çok kelimeli!
    Bu sanki niye durduğumuz mu?
    Ay, pencere, göz! Siz git ey!
    Kim bilir neyi saldığımız bu da, yalnızlığımız gel
    Yırtıcı kuşları mı gözlerimizin, onlar mı bu sürüylen
    Yoksa onlar mı işte seninle sevişme biçiminde
    Oysa sevgimiz yerde, kara sevda sen uç ey!
    Sen usul, ben yavaş, kime yaraşır bu sessizlik
    Kim biner bu gemiye insandan kıyılar yapılırken
    Yetmez mi dalgası vursundu azıcık gözlerimize
    Gözlerin gözlerime, siz bak ey!
    Su sen de olmasan insan çıldıracak mı
    Hiç yoktan bir yerlere mi gidecek belki
    Olsun neresi olursa, git karanlık ama git
    Gecemizde duranı sen kal ey!
    Benim bu çok elli, bu çok gözlü delişmen
    Çok bildim sana yaraşır olmayı günlerce
    Şunu sevdim, şuna özendim, şununla yetindim sonunda
    Ben miyim şimdi nerede, ben çok ey!
    2 ...
  24. 88.
  25. Bir ağaç sürüsünün üstünden
    Çok ağaçlı bir ağaç sürüsünün üstünden
    Kesilmiş limon dilimleri gibi düşüyor güneş
    Votka bardağımın içine
    Benim olmayan bir sevinç duyuyorum.
    Kesiyorum durduğumuz yeri ortasından
    Ey görünüş! seni bir yerinden hiç anlamıyorum
    Dibimde değil ayaklarımın, damarlarında
    Derinliğini orda tutan, or...da harcayan
    Uçsuz bucaksız bir uçurum.
    Zamanla değil, bir yerde
    Benim olmayan bir şeyle yaşlanıyorum
    Geçiyorum ilk şeklimi tüketerekten
    Ağır ağır yanan bir tuğla harmanını
    Billurdan sarkaçlarıyla.
    Kalbim, sersemliğim benim...*


    Edip CANSEVER
    3 ...
  26. 89.
  27. ÖYLEDiR

    Her sevda başlangıçtır bir yenisine
    Öyledir, her yoğun günün sonu
    Ezip geçer yalnızlığın burukluğunu.

    Sen ki kendinden uzak binlerce tepedesin
    Bir kentin alınışını seyreden, onurlu
    Eski bir askerle içicesin.

    Kent alındı, gece, şehrayin
    Uzandın bitkin yatağına
    Şurup dursa da dışarıda
    Bıkkınsın, içindeki şenliği itersin.

    Sürekli utkulardır mutluluk
    Sustukça duruldukça yitersin.

    Sabahtır sümbüller açmış çadırında
    Ellerin bir başka kentin varışlarında.
    2 ...
  28. 90.
  29. söyledim miydi sana
    bir düş olduğunu onun
    ödünç aldığım
    iki beklenti arasında bir düş
    onunla en yakınken uzanıyorum senin yanına
    onunla iç içeyken sarılıyorum sana
    çekilince ondan özlüyorum seni
    çünkü sen,
    sen benim sevmemin başlangıcısın olsa olsa...
    4 ...
  30. 91.
  31. Şiirler yazdım, kitaplar okudum
    Elimde bir bardak aldım, onu yeniden oydum
    Derinlerde kaldım böyle bir zaman
    Kim bulmuş ki yerini, kim ne anlamış sanki mutluluktan
    Ey yağmur sonraları, loş bahçeler, akşam sefaları
    Söyleşin benimle biraz bir kere gelmiş bulundum
    3 ...
  32. 92.
  33. insanın insana verebileceği en değerli şey yalnızlıktır...
    edip cansever
    4 ...
  34. 93.
  35. Bir plak gibi dönüyor gökte mavilik
    Sesi asağıda, çok aşağıda
    Üstünde bir duvarın. Duvarsa
    Dondurma yiyen bir çocugun eli sanki
    Taşmış akıyor
    Öpüyor toprağı kanatan, nar çiçeklerini.

    Öpülüyorum bembeyaz çimlerinde yalnızlığımın
    Sonsuzluk yarın.
    2 ...
  36. 94.
  37. küçük iskender'in en sevdiği şair.
    *
    0 ...
  38. 95.
  39. cemal süreya'nın "her şeyin fazlası zarardır ya fazla şiirden öldü edip cansever" dediği şairdir.
    2 ...
  40. 96.
  41. ''soruyordun
    ilkyaz iste
    uyanıp bir bahçeyi dinliyoruz
    tenhalık böyle'' dizelerine sahip, beni bende bulduran bir şair.
    1 ...
  42. 97.
  43. bir papatya ne kadar uzağı görebilirse
    o kadar yakın kalplerimiz birbirine
    3 ...
  44. 98.
  45. kıl gibi ince istanbul yağmurunun altında
    esmer bir kadın sevmiş gibi olurdun sen
    2 ...
  46. 99.
  47. ben ruhi bey nasılım ... vazgeçemediğim. ruhi bey gibi olmak isteyeşim,belki de hayata serzenişimin sorumlusu. anıların, yalnızlığın, düşlerin en anlamlı şairidir. Aslında benim için hayattır.

    'Sanki hiç kimselerin kullanmadığı bir gün kalmış bana.' ( bilmez miyim hiç )
    'Bir ölü nedir ki bir ölüm nedir
    Acıyla kirlenmektir, acıya sevinmektir.' (cenaze kaldırıcısı adem)
    0 ...
  48. 100.
© 2025 uludağ sözlük