edinburgh of the seven seas

entry1 galeri4
    1.
  1. tristan da cunha adasının başkentidir.

    edinburgh of the seven seas ismi her ne kadar daha sembolik olsa da, adanın aslen sadece bir kısmını temsil ediyor. yeterli tanım yapabilmek için tristan da cunha adasını tamamen ele almamız gerek.

    ada atlas okyanusu'nun neredeyse ortasında bulunan, yakın ve uzak çevresinde hiçbir kara parçası bulunmayan, çevresindeki su derinliğinin de yaklaşık olarak 3.000 metreyi bulduğu aktif volkanik ve diğer dünyadan izole bir ingiliz adasıdır. boyutu da adacık tanımlaması yapabileceğimiz kadar küçüktür. çevresindeki sonsuz okyanusun ortasında adeta abdülhamid yalnızlığı çekmektedir. öyle ki adaya en yakın kara parçası haritaya göre üst kısımda bulunan, ve yine ufak bir ingiliz adası olan, ve t.d.cunha ile aralarında minimum 2.300km mesafe bulunan "saint helena" adası mevcutken, adanın kuzey tarafında ise yine aralarında 2.000 küsür km mesafe bulunan, güney afrika'da konumlanan "cape town" şehridir. adanın yalnızlığını buradan hesap edin. ve açıkçası özel bir konumda olduğu için, tam olarak hangi coğrafyaya bağlı bilinmemektedir. zira resmi kaynaklarda hem afrika'ya bağlı olduğunu, hem de az önce bahsettiğimiz saint helena adası ile bağlı olduğu yazmaktadır. yani birbirlerine bağlı bu iki ada. neyse, önemli olan şey bu değil. öyle ya da böyle ingiliz kontrolünde zaten.

    eh elbette karaya bu kadar uzak mesafesi bulunan ada, dünyadan izole bir hayat sürüyor. ancak tuhaf bir şekilde izole olmalarına rağmen ingiliz milletler topluluğunun en medeni insanlarına ev sahipliği yapıyor bu ada. nüfusları 200 civarıdır. Bünyesinde sadece bir tane okul, bir tane kafe ve internet kafe, bir tane polis karakolu, bir market ve aklınıza gelebilecek tüm sosyal mekânlar bir adet sınırlı olması şeklinde adada bulunur. ada o kadar güvenlidir ki, yerli halk gece yatarken kapılarını kilitlemezler. ve şuana kadar tek bir kere bile hırsızlık ve cinayet tarzı suçlar işlenmemiştir. internet kafedeki internet doğal olarak çok yavaş. dünyanın ana karalarına ulaşım çok zordur, zaman zaman imkânsızdır. öyle ki havaalanı zaten mevcut değil. deniz yoluyla kısıtlı şekilde ulaşım mevcut, ama bu da çok nadiren gerçekleşen bir şey. zira ana karadan bir balıkçı gemisinin bu adaya ulaşabilmesi için en az 15-20 güne ihtiyacı var. ulaşmasının imkânsıza yakın olmasını bir kenara bırakın, olumsuz hava şartları da bu imkânsızlığın içine girince ulaşım daha da imkânsız bir hal almaktadır. ama adadaki insanlar bu durumdan memnundur.

    yerli halk geçimini tarım ve hayvancılıktan sağlıyor. en çok da patates yetiştirip yiyorlar. hayvancılık tarafında da koyun yetiştiriyorlar. bu adacıkta ufak tefek ticaretler dönse de, para kullanmaya neredeyse hiç ihtiyaç duymuyorlar. çünkü hepsi bir arada. 200 kişilik ufacık bir topluluktan bahsediyoruz. hepsi birbirine güveniyor, ve tanıyor. bugün türkiye'nin en ufak köyünde bile en az 400-500 kişi yaşıyordur. buradan hesap edin işte.

    bu ada benim ilgimi çocukluğumdan beri çekmektedir. coğrafi konumu itibariyle de her daim ilgimi çekmeye devam edecek. hatta günün birinde bu adanın yerlisi olmak gibi bir hedefim var. coğrafyadan beklediğim şey de tam olarak bu. yerlisi olmayı başaramasam bile ölmeden önce bir kere de olsa bu adayı ziyaret edeceğim. vize mize ne gerekiyorsa alacağım. zaten bir kere gitmeyi başarınca en az 1 ay orada olmayı garantileyeceğim. belki bu süre daha da uzar. ulaşım sıkıntısı malum.

    basit tanım: dünyanın en büyülü coğrafyasından ve başkentinden biri edinburgh of the seven seas.

    https://www.instagram.com...cpt?igsh=OTNhbG0ybnl0cXFj
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük