heykelleri de bulunan, herhalde ayni gun dogdugum tek kayda deger insan oldugu icin fazladan sevdigim,m ve izlenimci olarak tanimlanmaktan hoslanmayan artist.
" bir resim her şeyden önce, sanatçının hayal dünyasının ürünü olmalıdır. hiç bir zaman kopya olmamalıdır. doğadan bir iki vurgu ile pekiştirildiğinde, bu pek zarar vermez. sanatçının kendi iç dünyasının gözleriyle nesneleri resmetmesi daha iyidir. doğada görülen bir nesnenin bu yolla tuale aktarılmasından oluşan değişimde hayal gücü ve bellek birlikte çalışırlar. böylece sanatçı, kendisini etkileyen neyse onun resmini yapmış olur. gerçekte yapması gereken de budur."
claude monet ' in ışık fışkıran bir açık hava resmine bakarken dişlerini takırdatarak şöyle demiştir.
- bu resim karşısında üşütmemek mümkün değil. baksanıza dostlar, her köşeden esiyor mübarek. yakayı kaldırmaktan başka çare yok. boğazım ağırmaya başladı bile.
degas, kendisinden sonrakilere göre "dansözlerin ressamı" çağdaşlarına göre " kadın düşmanı korkunç bir bekar", sanatçı dostlarına göre çok duygulu, inatçı ama yardımsever, vefalı bir dost olarak tanımlanmıştır.
gözleri büsbütün bozulunca yağlı boyadan pastele geçmişti... ancak yakın mesafeden eşyayı seçebildiği için, çizgiye yeteri kadar öenme veremiyordu, sadece renklerle uğraşıyordu.
bu sıralarda yazdığı bir mektubunda şöyle diyordu:
" şayet bekar olsaydınız ve elli yaşında bulunsaydınız- ki bir aydan beri malesef öyleyim- siz de kapınızı dış dünyaya kapar, üzerine de kocaman bir kilit asardınız. bu davranışımın sadece arkadaşlarımı hedef tutmuyır, herkese karşı aynı düşünceyi benimsiyorum...
işte aziz dostum, ömrüm boyunca yapmayı tasarladığım bütün şeyleri özel bir dolaba saklamıştım. şimdi bu dolabın anahtarını kaybetmiş bulunuyorum. hasılı artık tamamen uyuştum ve bu durumun bir daha düzelmiyeceğine de kendimi inandırdım. hiçbir iş görmeyen insanların dediği gibi, " herhangi bir şeyle meşgul olacağım, hepsi bu kadar..."
en önemli eserinden biri de 'absent içen kadın'dır. 1875 te yaptığı eserde kafede umutsuzca absent içen kadın şehirde yalnızlığı ifade etmektedir,bu tema daha sonraki dönemleri de etkileyerek bir tabuya dönüşmüştür ve çeşitli ressamların eserlerine aynı ifadeyle konu olmuştur. (bkz: picasso) nun 1901 yılında yaptığı 'absent içen kadın' da ki melakolik ifade de buna bir örnektir.
1834 ile 1917 yıllarında yaşamış olan ressam, gravürcü ve heykeltıraştır. en önemli eserleri arasında; bir arabanın yanında amatör jokeyler, balerinler çalışmada, on dört yaşındaki balerin sayılabilir. balerinlerin ressamı olarak anılır ve hareket halindeki objeleri en iyi şekilde yansıtması ile ün yapmıştır.