Bol ketçaplı ağzıyla sürekli küfür eden, hayatının merkezine kadınları koyan, maç için götünü verecek olan insandır. insan bile değildir.
"içinde örümcek eritilmiş bir kadehi kafaya dikip gidersin de, zehirlenmezsin yine de, çünkü zihnine bulaşmamıştır; ama o iğrenç şey gözlerinin önüne konursa, onu nasıl içtiğini öğrenirsen, kıvrana kıvrana patlarcasına çıkarırsın yuttuğunu. Ben hem içtim, hemde örümceği gördüm." Shakespeare
Bu adamdan daha mı iyi bir düşüncedesin ki edebiyat sevmiyorsun? Kıl oluyorum edebiyat bana göre değil diyenlere.
Kesinlikle beni anlatan başlık. Sayısalcı olarak edebiyat ölüm gibi benim icin. Ozellikle hic umurumda olmayan insanların hayatlarında ne yaptigini ezberlemek... nefret.
(bkz: ben)
yüreğimsiz düşlerin yansımasını sevmeyen insandır belki. hububattır onun kalbi. zati edebiyat ötekini anlamaktan ibaret değil mi? neden anlamıyorsunuz hazretlerini? ibişler.
hayata dümdüz bakar. onun için bütün renkler siyah ya da beyazdır. ayrıca empati duygusu gelişmediğinden insani ilişkilerinde zorlanır. bakmakla görmek arasında ki farkı anlayamaz. yarım insandır.
dümdüz bir insandır. sıradanın içinde kaybolmuş, ezbere tepkilerle hayatını sürdürendir ve karnı doyduğu sürece hiç bir sey hakkında düşünmez ve sorgulamaz.