küçümsedikleri edebiyatın bile içini dolduramayacak kadar boş tanımlar yapan insanların uydurduğu gerçektir. hoş edebiyat o kadar kolay olsaydı herkes yapabilirdi değil mi ama?
Bu tamamen hayata bakış açısıyla ilgili. En basitinden aşkı ele alalım. Kimi insan aşkın bazı hormonlar ve beyindeki nöral ağlardan kaynaklandığını bilir ve aşka değer vermez, kimiside bunu bilse bile umrunda olmaz. Sadece hayattan keyif almak istiyordur ve aşk hayattan keyif almanın en güzel yollarından biri. Edebiyatta öyle. insanlığa fayda konusunda bilimle yarışamaz. Ancak insan olmaya fayda konusunda en önemli şeylerden biridir.
Biraz sıkıntılı bir iddiadır.
Gerçek edebiyat üreten insanlar birçok şeyi bilmek zorunda hissederler.
Mesela eserine mitolojik bir hikaye yada tarihsel bir olaydan esinti katacaklarsa bu iki bilimle de ilgilenmeleri gerekir.
Eğer bir takım meselelere dokunacaklarsa siyasetle ve hatta sosyoloji, psikoloji ile ilgilenmeleri gerekir.
Jules verne gibi bir asır önceden uzaya gidecekse bilimle de ilgilenmelidir.
Tabii edebiyat derken Bugünkü aşklı, boklu, böcekli zırvalardan bahsetmiyorum.