branş öğretmenleri içerisinde en bahtsız olanlarından biridir. yazı yazmak, program hazırlamak, konuşma yapmak, belirli gün ve haftaları organize etmek, saçma müfredatı uygulamaya çalışmak, insanlardaki edebiyatla ilgili önyargıları ortadan kaldırmak, (edebiyat denilince sadece aruz veznini hatırlayanlarla mücadeleden bahsediyoruz) yayınlara herkesten çok daha fazla bütçe ayırmak, ders yükünün daha fazla olması... *
bayan olanları nedense kendilerini 18. yy'da yaşayan asil ve güzel bir fransız madamı zanneder. okudukları kitaplarla dünyayı çözdüklerini sanarlar. bir erkek olarak iticidirler. ancak bir öğrenci gözüyle iyi bir öğreticidirler.
on parmağında on marifet öğretmenlerdir. okulun tüm işlerini yaparlar. her konuda bilgileri vardır. iyileri; çok okuyan ve sürekli gelişim içinde olanlarıdır. genellikle çok sevimli ve sıcaktırlar.
bayan olanları ayrı bir asildir.
sevilesi alıp karşına sabahlara kadar muhabbet etme isteği uyandıran çok şey bilen,okuyan ve okuduğunu çevresindekilere aktarabilen geçmişe özlem duymama neden olan hocama verilen resmi bir isim.
lisedeyseniz ve gerçekten işine aşık,edebiyata aşık bir öğretmene denk geldiyseniz hayatınız boyunca ayrılmayı düşünmezsiniz.çok iyi muhabbetler kurar,telefonlaşır görüşürsünüz.bir gün tayini çıkarsa bir hafta bile ağlayabilirsiniz okuldan gidişine,çok büyük bağımlılıklar yaratır kimileri,hayatınızın bir devresinde onlardan öğreneceğiniz çok önemli bilgiler edinirsiniz.sınıfa her girişinde içinize bir ferahlık oturuverir.ancak dediğim gibi işine ve edebiyata düşkünse ve ek olarak da öğrencilerle arasına büyük duvarlar örmüyorsa.eğer tam tersiyse bir edebiyat öğretmeni,sizi çok rahat bunalıma da sokar.ben bunu da gördüm..
türkeçecilere göre daha fazla bilgiye sahip genellikle gözlüklü bir o kadar da şirin insanlardır kendileri.liselerdeki unutulmayan hocaların başını çekerler genellikle.
nedense tanıdığım tüm edebiyat öğretmenleri, Türkçesi en bozuk insanlardır. Hatta bir tanesi önceden almanca öğretmeniymiş. ama yine de tüm genellemeler yanlıştır; diyor ve hayret etmeye devam ediyorum. *
kitap okumayanları/ayda yılda bir kitap okuyanları mevcuttur. normal karşılamak lazım, geçim sıkıntısı onları "edebiyat"tan sıyırıp sadece ders kitabını tekrar eden "öğretmen" statüsüne indirgemiştir. Ama yine de, okumasa dahi, birçok yazarı tanımayanları da mevcuttur, yazıktır.
artık alsak da şu formasyonu atanıp rahata kavuşsak diyen öğretmen grubudur. lisede iz bırakanların başını çekerler ya yol gösteriri ya da yoldamn çıkarır kendileri...
bir edebiyat hocamız vardı ki kadın dersini şiirlerle anlatırdı.her zamanda heycanla okurdu.gerçi genellikle aynı şiirleri okurdu ama biraz olsun ezbere şiir biliyorsam hocadan aklımda kalanlardır.şiir yorumlamayı da ondan öğrenmişimdir.ne yazık ki bir yıl dersime girdi.tüm edebiyatı ondan dinlemeyi çok isterdim.sonraki edebiyat hocalarımızın ise bir kere olsun şiir okuduklarını duymadım.
2015 yılında mezun olup başlayacağım meslektir. Okumak bir hayli zordur. En azından Buca Eğitim Fakültesi için öyle. Son atamalarda Kpss puanı iyice yükselmiş. Ne olacak ulen bizim bu halimiz dedirtmeye şimdiden başlamıştır. Her ile bir üniversite açacak kadar zeka kapasitesi yüksek olan sevgili(!) hükümetimiz işsizler ordusu ile terörle mücadele edecek olsa gerek. Yine de edebiyat güzeldir,zevklidir,zordur. Ve öğretmenlik sadece ders anlatmak değildir. Bunu bilip öğretmen olun!