genelde lise çağlarında görülen bir durumdur. genç, yakışıklı, karizmatik, seksi ve daha adını koyamadığım iltifat derecelerini bünyesinde barındıran bir öğretmene kızların gönlünü kaptırması durumu.
bütün okulun kızları ona aşıktır. korkulacak bir durum yoktur. genelde öğretmenin tayini çıkar.
öğretmenin her davranışı karşısında, "ayy yoksa o da mı bana karşı boş değil" gibi sanrılar olması ve kişinin, aşık olduğu edebiyat öğretmeninin sevgilisi olduğunu öğrendiği gün şehri ateşe verme gibi iddialarda bulunması mümkündür. büyütülmemelidir zamanla geçer.
ikinci tanım:
boşu boşuna umutlanmaktır.
dinen caiz değildir.
hoca abimizin haşin ve seksi bir bakışla dersi anlatması sonucu oluşan elektironik dalgalardır.
anılarımı depreştiren başlık. sene 2007 lise ikinci sınıftayım. edebiyatçımızın değiştiğini öğrendik, üzülüyoruz filan abi bi adam girdi içeri yağız delikanlı... iç sesim konuşuyor; 'nerden düşmüş buralara bu' flan.
abi, yeni mezun olmuş ilk dersi bizim sınıfla o da toy bizde yapılır mı bu be... hormonlarımızın tavan yaptığı dönemde yapılırmıydı bee...edebiyata olan aşkım onunla iyice boy verdi. hakkaten o sene ne gördüysek ne konuştuysak o, seneye tayini çıktı yiğidimin. evlenmiş de kerata, bir de çirkinleşmiş. ama bi dönemin unutulmazıydı o.
(bkz: sevkan öztaş)