edebiyat dersi mufredattan kaldirilsin

    .
  1. milli değerlerin korunması adına yapılması oldukça geri kafalılık olan hadise..

    Atatürk'ün Edebiyat Görüşü

    "Osmanlı devrinde ve bugüne kadar geçen Cumhuriyet çağında ve bundan evvelki Türk kültürel çağlarında ve hatta bütün kültürlü medeni cemiyetlerde edebiyat denildiği zaman şu anlaşılır:

    Söz ve manayı, yani insan dimağında yer eden her türlü bilgileri ve insan karakterinin en büyük duygularını, bunları dinleyenleri veya okuyanları, çok alakalı kılacak surette söylemek ve yazmak sanatı. Bunun içindir ki edebiyat ister nesir halinde olsun, ister nazım şeklinde olsun, tıpkı resim gibi, heykeltraşlık gibi, bilhassa musiki gibi, güzel sanatlardan sayılagelmektedir…

    Bu itibarla, edebiyatın her insan cemiyeti ve bu cemiyetin hal ve istikbalini koruyan ve koruyacak olan, her teşekkül için, en esaslı eğitim vasıtalarından biri olduğu kolaylıkla anlaşılır...

    Türk çocuğu konuşurken, onun beyan ve anlatış tarzı, Türk çocuğu yazarken, onun ifade üslubu, kendisini dinleyenleri, onun yürüdüğü yola götürebilecek bu kabiliyeti sayesinde Türk çocuğu kendisini dinleyen veya yazısını okuyanları, peşine takarak yüksek Türk ülküsüne iletebilecek, ulaştırabilecektir."

    kaynak: Prof. Dr. Afet inan, Atatürk Hakkındaki Hatıralar ve Belgeler, s. 285)
    6 ...
  2. 1.
  3. (bkz: zaaall yaptım)

    saçma ve saçma olduğu kadar yersiz istek.

    edebiyat dersi omasa edebi tarih hakkında fikri olmayan, o güzelim söz sanattlarının kullanıldığı eserleri görmemiş yazar kaynar burası.

    he zaten kaynıyor ama , iki paralık üslubu ve iki gramlık yazı diliyle ayarı yemesi muhtemel bu tip yazarların.

    edebiyat müfredattan çokarsa, kendilerine bir savunma bulmuş olurlar ya bunlar, o yüzden istiyorlar sanırım.

    adamım sözlüğe yazıyosun ama gördüğüm kadar yazmaktan haberin yok dersin, ama cevap hazır; biz edebiyat görmedik.

    edebiyat bir dilin temelidir, iyi veya kötü olması önemli değil; o dilde verilmiş eserleri tanımak, söz sanatlarını öğrenmek dili iyi kullanmak için gereklidir.

    dilimizin ne kadar vasıflı ve ne kadar meziyetli bir dil olduğunun farkına varılmasını temenni eder, kullanabilme kabiliyeti dilerim.
    4 ...
  4. .
  5. "çitlembik gibi taklalar atan cümleler kurmana vesile olan ders yüklem, tümleç uyumunu öğreten türkçe miydi sanıyorsun" dediğim, teknik olarak da sadece lobları olan bilimum organların ciddiye alıp gülüp geçebileceği önerimsi.
    3 ...
  6. .
  7. yapılan istatistiklere göre milletçe okumaya günde iki dakika ayırdığımız için, malesef uygulanması sakıncalı bir hededir.

    ingiltere'de bir çobana sorun, size shakespeare'den soneler okuyabilir. peki biz edebiyatçılarımızı, kendi dilimizin, kültürümüzün edebiyatçılarını ne kadar tanıyoruz da edebiyat dersini kaldırıveriyoruz?

    müfredat hafifletilmelidir o başka. bunun dışında okuyan bir toplum haline de gelebilirsek, edebiyat dersleri doyumsuz bir hal alacaktır.

    şu sözlükteki abuk subuk şeyleri okumak zorunuza gitmiyor da, demek dilinizin edebiyatı sarstı sizi. vah vah!
    3 ...
  8. .
  9. edebiyat dersinin içeriği sadece kitap okumak üzerine kurulu değildir. edebiyat bir ders olmaktan öte bir sanat dalıdır. aynı zamanda ve pek tabii ki eğitimi verilecektir. hiç bir dersin amacı, kişiyi o dersin içeriği üzerine uzman haline getirmek değildir. zaten verilen bilgiler de bunun için yeterli değerli değildir. hele ki lise düzeyi edebiyet dersleri için, hele ki bizim eğitim sistemimizde. nasıl ki dört işlem bilinerek matematikçi olunamıyor; nasıl ki 1453 bilinerek tarihçi olunamıyor; aynı şekilde alper tunga'yı bilerek de edebiyetçı olunamaz zaten. bu dersle amaçlanan diğer derslerde olduğu gibi bireyleri konuyla alakalı olarak bir fikir sahibi yapmaktır.
    3 ...
  10. .
  11. kişisel değerlendirmeler yapan, yani bazı şeyleri kendisi üzerinde ki etkilerine bakıp ona göre davranan insanların isteyebileceği hadise..
    2 ...
  12. 3.
  13. .
  14. hayat, tamamen birşeylere kalıplar dahilinde bakmak, bakmamak ve bakamamaktan oluşmaktadır. bakamamak ancak, kişinin duruma karşı belirli bir tutuma yöneltilmesi sonucu ortaya çıkar. bakmamak sadece bir tepkidir; yarın bir gün o konuyla ilgili fikir edinildiğinde, basit bir cümle onu çürüttüğü zaman,* "keşke birşeyler bilseydim." diyecekse eğer o insan; bilmesi gerekenler öğretilmeyecektir. hiç umrunda değilse de; bilmelidir ki, kendi dilinin matematiğini öğrense; çince ve japoncaya yolu açılacaktır, lakin Türkçe dünyanın en zor 3. dilidir; çin ve japonya'nın stratejik önemi de günden güne artmaktadır.
    dolayısıyla neyi tartışmaktayız? Kim Türk Edebiyatı'ndan, ev ödevi dahi olsa birşeyler görmüş olmaktan pişmanlık duymuştur ki? (bkz: ödev verilen kitapların keyifle okunması)
    1 ...
  15. .
  16. ...demek kadar absürt bir şey daha yoktur! işin felsefesine girilecekse eğer edebiyat kimyadan da, fizikten de, matematikten de daha önemli ve işlevsel bir yere sahiptir. Açıkçası edebiyat derslerinden elde edinilmiş bilgiler insanın yaşamı üzerinde daha fazla etkiye sahiptir, hiç değilse genel kültür unsurudur!
    1 ...
  17. 4.
  18. bir coğrafyadan, matematikten daha önemli olan ders hakkında istenen, türk toplumunda daha çok yaralar açabilecek istek.

    böyle bir şey istenmesinde türk milletinin hem matematikçi, hem tarihçi, hem kimyacı, hem müzisyen, hem şair, hem yazar, hem ressam olmasını isteyen müfredatın, hocaların katkısı büyüktür. ondan dolayı isteyeni suçlayıcı bir yorum da yapılması pek uygun olmaz.

    ama toplum için, insanın bir bacağı kadar önemlidir. kimisi bu bacağı kullanmak istemez, sürekli yatar durur, kimisi ise hayatını onun sayesinde kazanır.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük