acaba iyi bir şey olacak mı?
hayır, dedim kendime. iyi şeyler birdenbire olur; bu kadar bekletmez insanı. sürüncemede kalan heyecanlardan ancak kötü şeyler çıkar.
an gelir
paldır küldür yıkılır bulutlar
gökyüzünde anlaşılmaz bir heybet
o eski heyecan ölür
an gelir biter muhabbet
çalgılar susar heves kalmaz
şatârâbân ölür
şarabın gazabından kork
çünkü fena kırmızıdır
kan tutar / tutan ölür
sokaklar kuşatılmış
karakollar taranır
yağmurda bir militan ölür
an gelir
ömrünün hırsızıdır
her ölen pişman ölür
hep yanlış anlaşılmıştır
hayalleri yasaklanmış
an gelir şimşek yalar
masmavi dehşetiyle siyaset meydanını
direkler çatırdar yalnızlıktan
sehpada pir sultan ölür
son umut kırılmıştır
kaf dağı’nın ardındaki
ne selam artık ne sabah
kimseler bilmez nerdeler
namlı masal sevdalıları
evvel zaman içinde
kalbur saman ölür
kubbelerde uğuldar bâkî
çeşmelerden akar sinan
an gelir
-lâ ilâhe illallah-
kanunî süleyman ölür
görünmez bir mezarlıktır zaman
şairler dolaşır saf saf
tenhalarında şiir söyleyerek
kim duysa / korkudan ölür
-tahrip gücü yüksek-
saatli bir bombadır patlar
an gelir
attilâ ilhan ölür.
kardır yağan üstümüze geceden,
yağmurlu, karanllık bir düşünceden,
ormanın uğultusuyla birlikte
ve dörtnala, dümdüz bir mavilikte
kar yağıyor üstümüze inceden
sesin nerde kaldı, her günkü sesin,
unutulmuş güzel şarkılar için
bu kar gecesinde uzaktan, yoldan
rüzgâr gibi tâ eski anadolu’dan
sesin nerde kaldı? kar içindesin!
öyle çabuk geçiyor ki günler
hele sen de bir bak hayatına.
daha dün doğmuşuz sanki
yeni okula başlamışız,
yeni sevmişiz
öyle çabuk geçiyor ki günler
hele sen de bir bak hayatına
yarın bitecek sanki her şey
yarın ölecek gibiyiz.
daha doymamışız yaşamasına
günlerimiz dün bir, bugün iki
sakın bir şey bırakma yarına
yarın yok ki.