Fransa ya da almanya ' dır. Ikisi birbiriyle çekişir. Victor hugo gibi, flaubert gibi goethe gibi thomas mann gibi siegfried lenz gibi konular var orada.
Montaigne var...montaigne 'den ötesi mi var?...
Bu arada shakespeare var defoe var, hardy var orwell var...heyhat shakespeare var...ingilizleri de yabana atamıyoruz demektir bu.
Charles dickens ne büyük yazardır...Iki şehrin hikayesi ne büyük romandır...
Ama hissen, fransa bir gıdım ingiliz ve almanlardan önde olabilir...almanlardan önde kısmı tamam da...ingilizleri bilemeyeceğim. Goethe de hugo da, shakespeare benden iyiydi, derdi çünkü.
Ruslar sadece düzyazida gelişmiştir. Hem en ünlü şairleri çıkarıp hem roman ve hikayede de söz sahibi olan, hatta edebiyat eleştirisinin de çıkış yeri olan Fransa açık ara zirvede. Arkasından da Almanya, Rusya, ingiltere gelir. Edebiyat akımları da Fransa'da doğmuş, ünlü Rus yazarlar o akımları örnek almıştır.
Türk edebiyatı, M.Ö. 4000'li 3000'li yıllardan başlayarak Türklerin islamiyeti kabul ettiği Xı. yüzyıl ortalarına kadar sürer. Bu uzun dönemin göktürkler'e ait yazılı anıtların ortaya konduğu M.S. Vı. yüzyıla kadar olan bölümü sözlü edebiyat dönemi olarak adlandırılır.
Bilindiği gibi söz yazıdan öncedir. Böyle olunca da yazılı edebiyat ürünlerinden önce, sözlü edebiyat ürünlerinin oluştuğu ortadadır. Bütün ulusların edebiyatında olduğu gibi Türklerin edebiyatında da sözlü edebiyatın doğuşu dinsel temellere dayanır. Sözlü edebiyat ürünleri, daha yazının bulunmadığı dönemlerde, dinsel törenlerde üretilmeye başlanmış, kuşaktan kuşağa aktarılarak yaşatılmıştır. http://www.turkedebiyati.org/sozlu-edebiyat.html
Fransa,rusya,ıngiltere nin araplardan daha sonra başlayıp daha ileri gitmesi onları daha iyi yapmıştır suanki klasiklerle bak ya da herhangibir akimin oncusune cogu bu milletlerden bunu goz ardı edemeyiz.
yakın çag olarak bakarsak roman konusunda fransızlar olabilir. eski dönemlerde arap ve farslar bu konuda ilerdeydiler. ama türk edebiyatınında yetkin eserleri olduğunu düşünüyorum.