ilk başta mutlu yapar ama etkisi geçince melankolik/depresif/içe kapanık bir boğucu hava tüm vücudunuzu kaplar.
mutluluk yapma derecesi de, hapın saflık oranıyla bağlantılıdır.
hiçbir zaman ilk kullanımdaki havayı vermez. kullanma sıklığınız arttıkça, mutluluk yapma havası yavaş yavaş kaybolur. bir süre sonra ibre tam tersine döner, artık insanı depresif moda sokmaya başlar.
üstüne ibne satıcılar bağımlılık yapsın diye içine türlü türlü şeyler karıştırır.
iki ucu keskin bıçaktır, ya da iki ucu boklu değnek mi desem.bir sf li kişi olarak rahat iletişimi sağlayabilme, rahatlık ve olumlu duygular verebilme özelliğinden dolayı yine de -tabi ki- hekim kontrolünde almayı düşündüğüm ilaç.
etken maddesi amfetamin olan uyuşturucu haptır. halk arasında pıt, şeker, düğme, dalga gibi bir çok argo isimle anılır. üzerindeki şekilli baskısına ve rengine göre isim alır. beyaz mitsubishi, sarı lale, kırmızı elmas, yeşil denge, beyaz israil yıldızı gibi. fiziksel herhangi bir bağımlılığı olmamasına karşın, tolerans(miktarda artış) oldukça fazladır. toleransa bağlı halüsinojen etkileri vardır. etkileri 3-6 saat arasında değişir. ecstasy etkisi olan bir bünyede göz bebekleri büyür, aşırı su kaybı dolayısıyla su içme ihtiyacı belirir, kişi yerinde duramaz, ışığa karşı hassasiyet oluşur, sesler derinden gelir, duygusallık fazlalaşır ve mükemmel bir özgüven oluşur. zararlıdır.
argoda: pıt
ergenlerde: şeker
halk arasında: hap
arkadaş arasında: yarrak kürek .
zararlı mıdır: evet
zıplatır mı: evet
bad tribi var mıdır: evet
bağımlılık yapar mı: evet
bağlanmadığın sürece en güzel ilaç mıdır: maalesef evet.
kısılmış gözler,
yorgun bünye ,
koltukla seks yapmış olmanın verdiği özgüven,
pencerenin dışında sizi çağıran varlıklar ,
beyinde sürekli dub tıs dub tıs ritminin olması
tüm diğer uyarıcı ve uyuşturucular gibi kişiliksizlerin kullandığı hap. pezevenk gençliğin mensupları tarafından kızlarda cinsel isteği arttırıp , yatağa atma düşüncesiyle de kullanılmaktadır. tıpkı esrar denen lanet olası sözde zararı olmayan ot gibi çok sayıda övgüye maruz kalan bir uyarıcıdır. özellikle gece kulüplerinde dolaşımı ve ticareti yaygındır. nice yitik gencin ilk kullandığı kimyasaldır. nice genç kızımız da sayesinde tanımadıkları adamların yataklarında günaydın der yeni güne bu pislik sayesinde. kullananları potansiyel satıcı olduğundan şerefsizdir gözümde. satanından farkı yoktur.
halüsilasyon gördürebilecek mantar , taş , asit gibi tribal durum yaşatabilecek arkadaşımın 1 gece boyunca yaşadıgı duruma şahit olduktan sonra yazıklar olsun dedigim bu eziyeti yapar mı insan kendine diyede ekledigim gereksiz bir madde.
Yasadışı sentetik bir madde olup, gece kulüplerinde gece boyu kullanıcılara neşe sağlaması sebebiyle "clup drug" (kulüp ilacı) adıyla da anılır.
Ecstasy`nin bileşiminde, kafein, "ölümsüzlük şurubu" ve kokain yer alır. Yaygın olarak "spead" adı da verilen bu madde, kullanıcıyı saatler boyunca hiperaktif ve uyanık tutar. Dikkati olağanüstü derecede artırır. insana kendini güçlü ve cesur hissettirir.
bir insanın hayatını mahvedebilecek bir haptır. şimdi ben bir arkadaş deyim, siz anlayın kim olduğunu. bir arkadaş kullanmış işte.
evet insan özentilik ile başlıyor. salakça bir özentilik ile. saçma sapan gecekondu mahallelerine gidilir, çamurlu yollardan geçerek bir köşe başındaki torbacıdan alınır. elbette evde yapacaksanız, yoksa mekanlarda da satılır ama daha pahalıdır oralarda. sonra tiesto, david vendetta açılır. yutarsın hapları. bir anda dünyanın en mutlu insanısındır. herkesi seversin oradaki. herkes kardeştir, orada nefret ettiğin bir adam olsa bile, hatta eski sevgilinin yeni sevgilisi olsa bile seversin, kardeş olursun. yerinde asla duramazsın sürekli dans, dans arasında arkadaşlarını öpersin, sarılırsın. sevgi dolu, mutlu bir insansın işte. sonra enerjin azalmaya başlar ve bir koltuğa çökersin. burada halüsinasyonlar başlar. eski sevgilin ile tekrar sevişirsin falan bu halüsinasyon sırasında. gökdelenlerden atlarsın. özgürsün.
elbette bu kadar eğlencenin bir bedeli olacak. o geceden sonra bütün gün depresyon. bu döneme çöküş dönemi denir. hayat berbattır, hiçbir şeyden zevk almazsın. hiçbir şey yiyemezsin, içemezsin. böyle mal gibi oturursun.
işte böyle bir kaç ev partisi sonrası insan alışıyor, düzenli kullanmak istiyor. ama en sonunda tırsıyorsun bağımlılık korkusu ile. bir kaç ay sonra bırakılıyor. fakat bu bıraktıktan sonraki bir kaç ayı anlatamam. inanılmaz ama inanılmaz bir derecede paranoya. örneğin sınıftasın, kantinin alakasız bir yerinde insanlar gülüyor, sanki sana gülüyorlarmış gibi hissediyorsun. sanki herkes arkandan kuyunu kazıyor. birileri sanki herşeyin farkında, tek saf olarak insanların ortasındasın. bu öyle kötü bir his ki anlatılmaz. bir de bazı düşüncelere obsesyon oluyor. kafanda aynı sözleri tekrar tekrar düşünüyorsun. mesela kalbini kırmış bir insanın sözlerini ya da babanın bir azarını. defalarca kafanda tekrarlıyorsun. çok kötü takıntılar oluyor zihninde.
en sonunda dayanamıyorsun babana gidip söylüyorsun. bir kaç gün fırçadan sonra bir psikiyatriste gidip ilaçlarını alıyorsun. bir daha böyle bir boka girmeyeceğine kendi kendine yemin ediyorsun. ilaçlar iyi gelmeye başlıyor. yavaş yavaş normal hayata dönüyorsun.
bu arkadaş olayı çok iyi bir şekilde atlatmıştır. şizofren olup akıl hastanesine yatırılan bağımlılar da mevcuttur.