hakkında her yerde belli başlı bilgilerin rahatlıkla bulunabildiği bir uyuşturucu. fakat kişisel tecrübe okumak pek zor, ben biraz kısaca bahsedeyim. fiziksel olarak zararlı olduğu, her insanda farklı etkileri olduğu ve özellikle türkiye'de üretilenlerin içeriğinin son derece muamma olduğundan dolayı tehlikeli olabilme ihtimalinin yüksekliği gerçekler. ben, hayatımda 3 kez kullandım. 3'ü de 15 gün içerisinde gerçekleşti.
öncelikle, ilkinden başlayayım. ilk deneyimimden önce kendimi tek kelimeyle tanımlamam gerekirse "kaybolmuş" bir insandım. iç dünyamı tabi ki kolayca anlatamam ama anlayabilecek için özetlemekte fayda var, düşüncelerim son derece dağınıktı ve aklımda, gözlerimde perdeler vardı sanki. aklım sürekli başka yerlerdeydi ama neresi olduğunu bilmiyordum bile. tabi bunları kullandıktan sonra farkedebildim. aşağı yukarı 5-6 saat sürdü etkisi düşüşüyle beraber. bu sürede yaşadığım şeyler inanılmazdı. hani aklım başka yerdeydi ya hep, artık benimdi aklım. düşünebiliyordum, hissedebiliyordum. kendimi bulmuştum, hatırlamıştım. kendime yoğunlaşabiliyordum, iç dünyama. kendimi duyabiliyordum artık. kafamdaki kendi sesimi engelleyen seslerden arınmıştım. düşünüyordum, hissediyordum ve sorunlarımı teşhis edebiliyordum. potansiyelimin farkına varmıştım ama tecrübesizdim. almam gerekenleri tam olarak alamamıştım. sonunda düştüm, düştüm ve bitti. sıyrıldığım zaman ve mekan kavramları geri dönmüştü. odaya geri dönmüştüm. uyudum.
o günden sonra 13 günlük bir azap yaşadım. yetmemişti, deli gibi istiyordum. zaten derler, mükemmel kadının ikincisine hayır dersin ama hapın ikincisine diyemezsin diye. öyle doğru ki.. o günden sonraki ilk gün bir daha kullanmayacağım diye karar almıştım ama kendimi kandırıyordum ve bunun farkındaydım. 13 gün direnebildim, ve inanın, o 13 gün bana 5 yıl gibi gelmişti. sonunda kendimi kandırmayı bıraktım ve kaderin muazzam cilveleriyle 2. kez kullandığım güne ulaştım. bu seferkini detaylı anlatmama gerek yok zira ilkinin aynısı hatta daha hafifiydi. ikincisi en iyisi derler ama ben hala aynı aptal olarak sadece o şeytani, sahte hazzı istiyordum. o, clublarda patlayan, deli gibi dans eden, sadece hazzı yaşayan barzolar gibiydim. kullandım, yaşadım ve bitti.
sadece bir gün sonra üçüncüye hazırdım ama 25 yıllık hayatımda yaşadığım en olağanüstü geceyi yaşayacağımın farkında değildim. diğerlerinde ikiyken bu sefer üç kişiydik ve aldıklarımızın kalitesinden emin değildik. yaklaşık bir saat sürdü kafanın gelmesi, umudu kesmek üzereydik. derken patladık. üç kişi olmak çok daha etkiliydi. diğer iki insan çok dolu insanlardı, benim gibi kendilerini mahvetmiş değillerdi. beraber yükseliyorduk. o yüksek paylaşım, o his, tanıdığım şeyler değildi. empatiyle, sevgiyle dolmuştum. bir zamanlar olduğum iyi insan gibi hissediyordum tekrar kendimi, iyi insanların yanında onları hissederek. kendimi hatırlıyordum. sürekli konuşuyorduk. insanlarla paylaşımdan çok uzak bir yere düşmüş olan ben, kafasında sadece kendi sesini duymak isteyen, diğer insanların söylediği şeyleri dinlemeye değer bulmayan, o sırada bir şey düşünmeyi yeğleyen ben, yoktum. dinleyen, hisseden ben vardım. düşünen ben vardım. iyiydim. yaklaşık 8 saat sürdü düşüşle beraber. bu 8 saatin sonunda çok, çok değişmiştim. özüme döndüğümü hissettim. tüm benliğimi kaplamış olan kibirimden, egomdan uzaklaşabilmiştim. bana nasıl zarar verdiğini görebilmiştim. hayatımdaki tüm iğrençlikleri fark edebilmiştim. bunun yanında fark ettiğim, çözdüğüm çok fazla şey oldu ama anlatabilmem mümkün değil. sadece şöyle diyeyim, değiştim, çözdüm, düzelttim. mdma maddesinin verdiği sahte mutluluk, düşünebilmemi sağlamıştı. iç dünyamla yüzleşebilmemi, massive attack'ın angel klibindeki (
) o geri dönüşü yaşamamı sağlamış ve beni kovalayan korkularımı, düşüncelerimi kovalamaya başladığım ana getirmişti beni.
o andan itibaren hayatımı değiştirmeye başlayabildim. o andan beri düzeliyorum. düşüşler yaşasam da sonunda kendimi toparlayıp hakikate ulaşma yoluna sokabiliyorum tekrar kendimi. iğrenç hayatının son zamanlarına gelmekte olan biri olarak bu yoldan dönüp ayağa kalkabildim. bunun için şükrediyorum. o günden sonra bir daha kullanmadım. çünkü farklı biriydim. hala da öyleyim.
her şeyi bağlayabileceğim bir nokta yok ne yazık ki. sadece tecrübelerimden bahsetmek istedim. bu tecrübelerin özendiricilikten uzak olduğunu düşünüyorum. o günden beri kullanmıyor olmamın bir sebebi var. bu maddelerin vücuda ve akla verdiği geri dönüşü olmayabilecek hasarlar var. günde 10 tane kullanan insanlar görüyorum. ne yazık ki üzülmekten fazlasını yapamıyorum. benim de o yoldan gitmem işten bile değildi. kader inancım dolayısıyla şans, tesadüf gibi kavramlara inanmıyorum ama diyebilirim ki; üçüncüde bırakmam büyük, çok büyük şans oldu. bunun için şükrediyorum. o yola her giren çıkamaz, bilesiniz. hayatınızı riske atmayın, o yoldan gitmeyin, çünkü ölürsünüz. o yolun sonu ölüm, kardeşler.
gençlerin artık hava atmak adına kullandıkları uyarıcı hap.
uzun vadede vücutta oluşan kalıcı hasarları göz ardı edecek kadar cüretkar ve aptal bireylerin deli gibi aradığı sentetik, heba eden küçük ölüm tozu.
kullanıldığında vücutta oluşan rahatlık hissi, güç ve ''patlamak'' olarak tabir edilen duyguların tamamının sentetik bir hap içinde suni şekilde oluşması, hipokampüs'te oluşan kalıcı hasarların yanı sıra duyguları yok eder. örnekle; bir insanın bir ayda sarfedeceği mutluluk hormonunu bu hap vasıtasıyla 6 saat içerisinde beyin zorlayarak kullanır.
rutin olarak esrar kullanan biriyim, zaman zaman hafıza problemlerim oluyor. fakat bu hap denen illet kadar zararı dokunan bi şey olmadı bünyeme. çok şükür 5 aydır hiç kullanmadım kullanmam. gençler, yanlış yoldasınız.
hapına göre değişir kimisi konuşturur aradaki duvar kalkar çok rahat marka iletişim kurarsın kimisi tribe sokar şeytanlarla dans edersin kimiside aşırı empati ve kıskançlık yapar komplekslerin ve ön yargıların sözlerle olmasada davranışlarınla triplerinle ortaya çıkar algılama yeteneğin körelir değişir çoğu şeyi yanlış anlarsın kendi üstüne alınırsın beynin çok hızlı çalışır sana bir oyun oynar ve aynı anda bir sürü şeyi düşünebilirsin farklı bir boyuta geçersin zaman su gibi akar en kötü yanıda çok salladıysan ilerde mutlaka zararını görürsün. psikolojine göre değişir kimi zaman düşüşlerde melankolik bir ruh haline bürünebilir ve ağlayabilirsin. her gün her gece yutulcak şey değildir bokunu çıkarırsan kesmez ve leblebiye bağlarsın birde bakmışın ki her gece 5-6 tane atıyon. üstüne çok düşersen vücut hapa karşı çok çabuk tolerans geliştirdiği için bağımlılık potansiyeli ve müptelalık artar. yani başta 2 sallarsan sonraları bu miktar artar. her zaman tüketilmemesi gerekir arada bir özel ortamlarda ve kendine vücuduna bakarak yoksa psikolojinide bozabilir. jübile yapmışsındır herşeye veda etmişsindir 6 ay sonra sağlam bir dalga gelir eline yutarsın bu hap öyle pis bir şeydir işte aratmaz ama psikolojik bağımlılığı oldukça yüksektir. hayatında denememiş olanlar buna hiç başlamasın 1-2 kere yutan kişi çok zor bırakır. Sağlığa zararlıdır psikolojiyi mahvedip atar.
kullanıcısına aklıyla oyunlar hazırlayan uyuşturucu şeysi. yıl olmuş bilmem kaç, hala uyuşturucudan medet umanlar var ya sözlük onlara bişi denilemiyor.
Bazen yarim aldiginizda bile cok feci patlayandir,dislerimizi oyle bi siktirir ki ertesi gun disinizin kirildigini yada cenenizin sizladigini farkedersiniz.
Yutmadan once internetten amblemime gore icinde ne var arastirmak lazim . Bu ara populer olanlari blue ghost,green ghost ve green apple dir.
Bi arkadas sagolsun yanimda cok konuyor biliyorum.
Yoksa nerden bilicem bu kaka seyi.
- goz bebekleri buyur
- suratlari yamulur
- ya gozleri cok fazla acilir ya da gozleri kayar hatta goz kapaginin biri surekli kapalidir
- algilari aciktir, deprem olsa umursamazlar. tek panik olduklari sey bir anda beliren halisinasyonlardir.
- araliksiz sigara icerler, asla yemek yiyemezler mideleri kabul etmez.
bende bir dergide okumustum.
insana inanılmaz derecede özgüven veren madde. o kafayla sizin için imkansız olan hiçbir şey yoktur. 15 kişiye saldırıp vurup vurup sayabilirsiniz. düşüşü ise depresyona sokar. o özgüvenden eser kalmaz. gücünüz son damlasına kadar kullanılmış olur. 2-3 gün yemek yiyemezsiniz adam gibi. olaki bu boktan yiyeceksiniz, hapı atmadan önce birkaç sakız atın ağzınıza da kitlenip kalmasın çeneniz.
etkileri ise;
göz bebekleri büyür.
çene istem dışı hareket eder.
yemek- su gibi ihtiyaçlara gerek kalmaz.
aralıksız terler vücut.