ECEL: Her mahlukun ve canlının Allah tarafından takdir edilen ölüm vakti. Âhirete göç etmek. * ileride olacağı şüphesiz olan. * Allah'ın takdir ettiği ömür.
boş konuşan yazar. neymiş ankarada istanbulda başı açıklara saldırıyolarmış da izmir süper izmir çok iyi izmir beni s**sin demekte. klasik cehapeli işte.
sene 2007 ben hatay' ı gezmeye gitmişim tam antalya ya döneceğim gün antakya' da ki stadyumun karşısında durakta minibüs beklemekteydim. o dönemki kız arkadaşım ve onun bir hanım arkadaşı sıkıcı makyaj muhabbetleri yaparken bende duraktaki oturma yerlerinden birinde oturuyordum bir teyze geldi ve daha 3 tane boş yer olmasına ragmen ordan kalkar mısın evladım yoruldum ben oturayım demişti. içimden homurdana homurdana kalkmıştım, yaşlıları kıramadığım gibi mantıksız gelen şeyleri de yapmayı hiç sevmeyen biriyimdir çünkü. ben durağa yaslanırken bir dakika geçti geçmedi teyze kalkıp durağın arkasında dikilmeye başladı. Ben içimden manyak bu kadın heralde derken bir gürültü duydum ve bir toz bulutu yükselmeye başladı stadyumun içinden ve tam şah damarımın dibinden belki 2-3 cm yanından bir cisim geçti kurşun hızıyla ve durağın patlayan camından fırlayan cam parçalarını yüzümde hissettim bir an. kafamı arkaya çevirdiğimde teyze yerde yatıyordu ve durağın koca camı teyzenin bacaklarının üstüne düşmüştü. yanına gidip başını ellerimle kaldırdığımda gözlerinin feri gitmiş oluk oluk kan akıyordu ellerime. ölüm sebebi de şuydu. chp' nin seçim mitingi için helikopter stadyuma iniyormuş inerken kuyruk tarafı stadyumun duvarına çarpmış ve kopan pervanenin parçalarından biri ona isabet etmişti. Öldü mübeccel teyze, öldü hala o yüzü gözlerimin önünden gitmeyen kadın. o an anladım ki ecel gerçekten geldiğinde insanı kendine çağırıyor.
Eline yeteri kadar benzin bidonu verseler tüm müslümanları yakar. o derece. Sivas katliamındaki provokatör ajanlardan biri bile olabilir. Bazı müslüman halkı kışkırtıp ortadan kaybolanlarından. Şimdi de o olayla müslümanları karalıyor zaten. Amacına ulaşmış gibi ama bir de gerçek denilen bir şey var, çok geçmeden bizi bulan. Bu kişi karalasın dursun, biz bekleyelim.
Rivayet edildiğine göre; bir keresinde Resûlullah (s.a.v) eline üç tane sopa aldı. Birini önüne, diğerini yan tarafına dikti. Üçüncüsünü de uzak bir yere... Sonra ashabına hitaben, "Bunun ne anlama geldiğini biliyor musunuz?" diye sordu. Ashab, "Allah ve Resulü daha iyi bilir" dediler. Re-sûl-i Ekrem (s.a.v) onu şöyle anlattı:
"Bu insan, bu eceli, bu da emelleridir (hayalleri). insanoğlu emellerinin peşinden koşarken, daha ona ulaşamadan eceli onu yakalayıverir."