amerikan türkçesinin fikir babalarından. biri türkçe konuştuğunda bu kadar tüylerimin ürpereceği hiç aklıma gelmezdi. hatunun zaten konuşacak birşeyi yok, en iyisi hiç konuşmasın. sussun ve mesleğini icra etsin. televizyonlara filan da çıkmasın hem. o konuşurken ruh sağlığım bozulacaktı tam ki gidip antidepresan aldım, kendime geldim.
gülüşü dikkatimi çekti ablamızın. gülerken kafası iki ileri bi geriye, sonra da sağa sola programlanmış ve dili de saolsun efekt yapıyor, guguklu saat gibi arada bi çıkıyor sonra tekrar giriyor falan bi garip doğrusu.*
çok acayip bir tipi ve konuşması var. saçlar mısır püskülü modeli. sanki yıllardır yurtdışında yaşamış, türkçeyi hafiften unutmuş gibi bir konuşma. önce dalga geçiyor herhalde dedim ama hatun gerçekten öyle konuşuyor. çok sevdim ben.
an itibariyle canlı yayınlanan disko kralı programında yavuz bingöl'den aldığı yol tarifi tüyosundaki "tem'e çık" cümlesini "tepeçık" olarak anlayıp bunu ciddi bir yer zannetmesiyle "yok artık!" dedirtmiştir, konuştuğu dil de türkçe değildir ayrıca. *
entrynin girildiği tarihli disko kralına konuk olmuş hatun kişi. yalnız feci sinir oldum ben buna. sesi, konuşma tarzı falan gel ağzımı kır, berlusconi'den beter et beni diye bağırıyor. sakın karşıma çıkma kızım, ateşe verir yakarım o şekilsiz saçlarını.
