ilk olarak; tanımam etmem kişisi. picama partisi verdiğim bir günde *televizyonda ne var acaba düşünceleriyle bakınırken okan bayülgen'in programında karşıma çıkan bağyan kişisidir. dj olduğunu ve neden teşekkür etmemesi gerektiğini burada öğrenmiş olsam da iki kelam etmeyi başaramayan birinin nasıl dj olduğunu bana hiçbir sözlük açıklayamaz sanırım.
sanırım, saçlarını dümdüz yabıştırıp tek gözünü kapatmamış bir emo olarak tanımlayabiliriz kendisini.
ağzının içiyle konuşan kişi. dediklerinden hiçbir şey anlayamamaktayım. eğer dışarıda yetişmişliği filan varsa ve o yüzden bu şekilde konuşuyorsa bir şey diyemem fakat bu yeni moda konuşma biçimlerinden birini uyguluyorsa hiç beğenmedim.
ilk defa bu cumartesi okanda görüp de 'görmez olaydım' dediğim sünepe beyinliler familyasından gelen bir kepçük ağızlı. sanırım yanımda bulunsa ilk 5 saniye içerisinde ağzının ortasına bi tane vurmak suretiyle rahatlarım.
biraz çatlak, biraz salak, biraz saf, biraz yapmacık, biraz itici, biraz marjinal, biraz terbiyesiz, biraz dengesiz ama hepsinden önemlisi, diko kralı'na gelmeden beyninden olmuş. e haliyle yazık olmuş. daha genç çünkü.
tanımazdım, etmezdim. beyaz camdan tanıdım memnun olmadım.
o küpelerini birbirine geçirip diline saplamak, sona dilini burnundan sokup kulaklarından çıkarma isteği uyandıran ,o iğrenç sesi ve gülüşünü kessin diyede gırtlağına basma hissi uyandıran asalak bir insanımsı.