ece temelkuran

entry606 galeri14 video2
    548.
  1. Soylemlerinin aksine beyaz türk olarak yaşayan biri... Söylemleri dudagindan gönlüne inmeyen, devrim isimli mekanın sahiplerinden.. iyi yere tezgah actigindan şüphe yok. Asla bir işçinin sofrasına tahammül edecek biri değildir.

    Yerinde Gözlemlenmiş, teşhis konulmuştur!
    1 ...
  2. 547.
  3. Neden güzelim izmir kızlarını barzolara siktirtmeye çalışıyor anlamadığım kalıcı çözüm önericisi.
    2 ...
  4. 546.
  5. Devrim adlı yeni kitabını kitapçılarda gördüğüm yazar.
    0 ...
  6. 545.
  7. Medya pezevenkliği . Bu nasıl bir şey lan ? yok abi aklım almıyor , ne tarz bir barış bu ? Cinsel manipülasyon mu ? Ne lan ? insanların en baskılanmış olan cinsellik dürtüsünü ortaya çıkarmak ne lan ? Kimsin lan sen ? Şu sığırı okuyan var mı cidden sevgili sözlük yazarları ?
    2 ...
  8. 544.
  9. yaz demişler yazmış, yat dediklerinde de yatardı zamanında...

    böyle böyle tırmandı merdivenleri...

    götünden element uydur, algı yönetimi, saptırmalık malzeme lazım demişler... bu da döşenmiş...

    ececim;

    biz izmir'de kürtlere karşı sürek avları düzenliyoruz, kürtçe konuşan felan olursa da çarmıha gerip şehrin surlarına ibret olsun diye asıyoruz...

    nerden bulduğu belli olmayan silahla kendisini reddeden öğrenci kızı başından vurmuyor kekolar yada yolda kendi halinde işinden dönen tanımadığı iki kadını ensesinden vuran mardinli felan da yok hiç...

    biz biletmeye götürdüğümüz bıçak yüzünden "ulan bi çevirme olsa başımız belaya girer mi?" diye endişelenirken uyuşturucu parasıyla satın alınmış batakhanelerde tezgah altlarında ak-47ler durmuyor.

    mekanını satmak istemeyen türkler şikayet için gittiği emniyette mekanına çökmek isteyen kekoların polis olabilmiş hemşerileri tarafından tartaklanmıyor...

    çünkü hepsini toplama kamplarına doldurup yaktık ececim...

    ececim bigün istiklal mahkemeleri gene kurulacak diyen manyaklar da var aramızda... ali kemal'i unutma ececim....

    öptüm kib bye
    2 ...
  10. 543.
  11. gözlemciliği ve kabullenmişliğinde tasavvuf seziyorum. Tözünü sevdiğim.
    0 ...
  12. 542.
  13. kürtçü yazar. bunlar milyarlık çantaları, ayakkabılarıyla cihangir'de ellerinde kadehler "kürt sorunu" edebiyatı yapıp, ceplerini bir güzel doldururlar. güneydoğu'daki gariban çocuğun hakkını savunduklarına da zerre inanmadığım insanlardan biridir.
    8 ...
  14. 541.
  15. Sevilesi kadın. Ses tonu oldukça etkileyicidir.
    0 ...
  16. 540.
  17. bugüne kadar yaptığı en heyecan verici şeyi arjantin'de barikat eylemcileriyle eyleme katılmak olarak ifadeleyen yazar. tüm sorulara ince ince nice detay barındıran cevap verdikten sonra ''böyle soru cevapların okuyanda onun hakkında çok şey önemli şeyler biliyorum hissi yaratması pek aldatıcıdır'' demesi ilginç durmuş.
    çok gizemli kadın çok... * *
    1 ...
  18. 539.
  19. bugün, benimle aynı kaderi paylaşan doğum günü yazarıdır. kutlu olsun, mutlu olsun bileğine kuvvet beynine kıvraklık olsun.
    1 ...
  20. 538.
  21. 'şişmanlıyorum sevgilim. ne güzel sana dokunacağım alan genişliyor, seveceğim alan artıyor.' sözleriyle sevgiye bakış açısını dile getiren.
    1 ...
  22. 537.
  23. 537.
  24. çok şiirsel konuşuyor ama boş konuşuyor.
    3 ...
  25. 536.
  26. ali ismail korkmaz ın duruşmasıyla ilgili yine döktürmüş:

    ''Zanlıların hemen hepsinin saçlarında aklar var. Ne tuhaf. insan, kocaman adamların birleşip sözleşip bir çocuğu döve döve öldüreceği fikrine şaşıyor''.

    ''Amirlerden biri arkadaşına “Büyük Adliye’ye alsalardı iyiydi” diyor. Ali’nin annesinin acısına yer bulunamıyor. Memleket büyük ama birbirine benzetilen bu anneler için hep dar geliyor yüzölçümü''.

    http://birgun.net/yazi-go...vura-tanittilar-1838.html

    hamiş: ellerinden öpüyorum ece temelkuran
    3 ...
  27. 535.
  28. hayatımda okuduğum en saçma ve yanlı görüşlere sahip yazarımsı.
    unutuldu, bir ara çok popülerdi.
    2 ...
  29. 535.
  30. asker düşmanı değil, antimilitaristtir. bir çok erkek diye geçinen insanın savunamadığı vicdani reddi savunur. öldürmeye değil yaşatmaya önem verir. bilip bilmeden konuşmadan önce en az bu yazar kadar bir fikir üretilebilmelidir.
    3 ...
  31. 536.
  32. bu kadar duygusal, bu kadar kalpten ve yoğun hislerle yazan bir yazar daha tanımadım.
    0 ...
  33. 535.
  34. ak mağduruiyetin ne olduğunu gözler önüne seren bir yazısı ;

    --spoiler--
    Sizin içki içmenizi istemiyor değiller. Bunu kimsenin görmeyeceği bir yerde yapmanızı istiyorlar.
    Sizin kızlı-erkekli “şeyi” (malum, onların nazarında kızlı-erkekli tek bir “şey” yapılabiliyor) yapmanızı istemiyor değiller. Bunu saklamanızı istiyorlar.
    Sizin düşünmenizi istemiyor değiller. Bunu evinizde, kimseye söylemeden yapmanızı istiyorlar. Sizin kapalı kapılar ardında sinsileşmenizi, odalarda kokuşmanızı, evlerde sıkışmanızı istiyorlar. Delikanlı olmanızı istemiyorlar, pusucu olmanızı istiyorlar. Sizin artık hayatınızın müstehcen bir şey olmasını, bundan utanmanızı istiyorlar. Sizin hayat biçiminizle dertleri yok, itaatkar olmamanızla, bunu gizlememenizle dertleri var. Sizin ezik olmamanıza öfkeleniyorlar. Hayır, sizin hayatı nasıl yaşadığınızla ilgilenmiyorlar. Sizin sadece onurlu olmanızı, başı dik durmanızı istemiyorlar. ikiyüzlü olmanızı istiyorlar. Pis bir şey yapıyormuş gibi yaşamınızı istiyorlar. Sevişmek, kahkaha atmak, içki içmek, neşelenmek, çok güzel bir sohbet etmek... Bunları işte hep müstehcenleştirmek istiyorlar...
    Ağlayan özne olarak AKP
    Bu yazıyı yazmak bana utanç veriyor. Çünkü ilkel bir şeyden söz ediyorum. Kirleniyorum gibi hissediyorum. Bu da işte politik bir şey. Beni, seni, hepimizi bu meseleleri konuşmak zorunda bırakarak kirletiyorlar. Bizi tenezzül ettiriyorlar! Böylece hep birlikte bir çukurun içinde debeleniyoruz sanki. Yaşadıkları çukura bizi de çekiyorlar.
    CHP’den Şafak Pavey, güzel bir konuşma yaparak, başörtülü vekiller Meclis’e girdiğinde özgürlüklerin artık onlara emanet olduğunu söyledi. Başörtülü vekillerin şahıslarını tenzih ederim ama bu mümkün değil. Zira fabrikasyon bir mağduriyet üzerinden varolan, süren ve büyüyen bir politik hareketin böyle bir yük altına girmesi kendi tabiatına aykırı. Bu kızlı-erkekli açıklamanın ardından özgürlüklerimizin emanet edildiği başörtülü vekillerden bir eleştiri geldi mi? Geleceğini de sanmam. Zira mağduriyet üzerine kurulan bir kimlik çocuk bir kimliktir, yetişkin olmanın sorumluluklarından azadedir. Mağduriyet çok konforlu bir alandır, hiç büyümeniz gerekmez. Eyleyen değil, ağlayan bir öznesinizdir, kimse size sorumluluk atfedemez. AKP’nin ve etrafındaki toplumsal çeperin bu mağduriyet söylemiyle kesintisiz bir intikam psikolojisi içinde olması bir yana politik yetişkinlikten uzak duruyorlar, kaçıyorlar. Onlar oraya buraya, kendinden olmayana saldıran çocuklar olarak hep “şımarmak” istiyor. Bu kızlı-erkekli açıklamalar bu “şımarma konforunun” son ürünü. AKP artık kimse bakmazken etrafındaki herkesi döven sonra da öğretmen gelince ağlamaya başlayan bir “ağlayan özne”. Bu konforlu kimliği hiçbir şekilde terk edeceklerini sanmam. Çünkü her nasılsa bu ikili tutum, ülkemizin insan hamurunda akılalmaz derecede karşılık buluyor.
    Bilinçli neşe ve onur
    Özgürlük, adalet ve eşitlik isteyenlere düşen ne peki? Mağduriyet üretimini engelleyemezsiniz. Çünkü bu onların tek başlarına üretebildikleri bir şey. Tek tek bu ipe sapa gelmez açıklamalara öfkelenmek de işe yaramaz. Topyekün müstehcenleştirmeye karşı durmak gerek. Çünkü oynadıkları yaşam tarzımız değil; delikanlılığımız, onurumuz. Bizi ittikleri ikiyüzlülük çukuruna hiç girmemek, hiç saklanmamak gerek. Ve evet neşe. En çok neşeden ürküyorlar sanırım. Neşeyi son ana kadar korumak gerek. Gevşek değil; ciddi, bilinçli bir neşe. Neşe ciddidir ve son derece politiktir.
    Ama evet zor, örgütlü bir çıldırtma politikasına karşı durmak çok zor... Haklısınız.
    "Ece Temelkuran"
    --spoiler--
    1 ...
  35. 534.
  36. '' Sizin içki içmenizi istemiyor değiller. Bunu kimsenin görmeyeceği bir yerde yapmanızı istiyorlar.
    Sizin kızlı-erkekli “şeyi” (malum, onların nazarında kızlı-erkekli tek bir “şey” yapılabiliyor) yapmanızı istemiyor değiller. Bunu saklamanızı istiyorlar.
    Sizin düşünmenizi istemiyor değiller. Bunu evinizde, kimseye söylemeden yapmanızı istiyorlar.
    Sizin kapalı kapılar ardında sinsileşmenizi, odalarda kokuşmanızı, evlerde sıkışmanızı istiyorlar. Delikanlı olmanızı istemiyorlar, pusucu olmanızı istiyorlar. Sizin artık hayatınızın müstehcen bir şey olmasını, bundan utanmanızı istiyorlar. Sizin hayat biçiminizle dertleri yok, itaatkar olmamanızla, bunu gizlememenizle dertleri var. Sizin ezik olmamanıza öfkeleniyorlar. Hayır, sizin hayatı nasıl yaşadığınızla ilgilenmiyorlar. Sizin sadece onurlu olmanızı, başı dik durmanızı istemiyorlar. ikiyüzlü olmanızı istiyorlar. Pis bir şey yapıyormuş gibi yaşamınızı istiyorlar. Sevişmek, kahkaha atmak, içki içmek, neşelenmek, çok güzel bir sohbet etmek... Bunları işte hep müstehcenleştirmek istiyorlar. ''

    şeklinde görüşlerini müthiş şekilde ifade eden kadın.
    1 ...
  37. 533.
  38. Solcu değilim,solu itici gösterenler yılmaz özdil ve ece temelkuran gibi popülist dil kullanarak fikir kıtlıklarını örtüp ardından ben çok biliyorum havasında sözde ayar veren yazarımsılar.halbuki murat belge ömer laçiner hasan bülent kahraman gibileri okuyunca acaba? Diyorum kendime ama işte ece gibi yılmaz gibiler hemen soğutuyorlar.
    0 ...
  39. 532.
  40. feminist.

    --spoiler--
    Hakikatte kadınlar, bu alem içinde başka alemlerde yaşarlar. içinde aşklarını ve büyülerini üfledikleri bir alemdir bu. Erkekler biteviye o alemi hırpalar, yıkar. Kadınlar ise yeniden üfleyerek nefesleriyle kurarlar o alemi. Kadınlar, erkekleri de üfleyerek var ederler. Bir erkek, bir kadının nefesi kadardır; başka hiçbir şey değildir.
    --spoiler--
    0 ...
  41. 531.
  42. "Korkusuz kadınlar okulu olsa iki gözüm,
    Kızlarımızı göndersek,
    Dünyayı devirebileceğini öğrense,
    Öyle kızlarımız olsa korkusuz,
    Biz artık öyle kızlar doğursak,
    Çoğalsak…”

    Ece Temelkuran
    1 ...
  43. 530.
  44. Ahmet Atakan için içimiz yanarak... diye sonlandırdığı 12 EYLÜL 2013 tarihli yazısı. iyi ki yazmıştır yazısı.

    '' “Kinine ve dinine sahip çıkıyor” sizin çocuklar. ''

    ''Bizim çocuklar kalender. Bu çocuklar bilmiyorlar mı nasıl rahat edeceklerini? Sizin gibi olsalar mis gibi hayatları olur, bilmiyorlar mı sanıyorsunuz? Ama ağızları sulansın diye ballandıra ballandıra anlattığınız o vizyonlu-misyonlu sofraya oturmaya heves etmiyorlar. Bilmiyorlar mı bu memlekette işlerin nasıl yürüdüğünü? Hem nasıl biliyorlar. Buna rağmen yapıyorlar. Şu da size dert olsun: Sizin o ikbal sofranızdan tiksiniyorlar. Evet sizi aşağılıyorlar. Bayılırsınız siz bu “aşağılama” işine. Ama bilin ki, sizi, inandığınız şeyler için değil, inanmayı beceremediğiniz insanlık için aşağılıyorlar.''

    http://birgun.net/yazi-go...i-olduruyorsunuz-543.html
    3 ...
  45. 529.
  46. Güzel ve doğru yazabilen en önemlisi gerçekleri yazabilen nadir yazarlardan.

    işte bir örnek..
    Ece Temelkuran'ın 9 Ağustos 2013 tarihli BirGün yazısı: Sandığımız ülke...Yaşağıdığımız ülke... doğru bir yazı sandığımız ülke özellikle bazılarının görmek istediği gibi sandığı ülke çok güzel güllük gülistanlık ama yaşadığımız ülke...
    http://birgun.net/yazi-go...yasadigimiz-ulke-518.html
    2 ...
  47. 528.
© 2025 uludağ sözlük