geçenlerde bunalım bunalım yazılarını gördüm. ölen bi kızın not defteri gibi bişey. gözlerim doldu bi an. bi üzüldüm durduk yerde... sonra bi iki kişiye sordum, nedir? nolmuş buna? bilen yok! enson mesaj attım kendisine.
ölüyo musun sen diye! ölmüyomuş. kızdım bi sürü senin ne hakkın var beni üzmeye falan dedim. özür diledi, şaşırdım. ölmediğine de sevindim. uğraşmayın bu kızla ya.
silinip silinip geri gelmeyi başaran, nisan yağmurlarını kendine nimet olarak gören, liseli yazarların en başında gelen, yıldız almış yazardır.
geri gelmemesi, tekrar yazmaması dileklerimle.
çok özlenmiştir. osmanlıcasından tut , verdiği edebi bilgiler onları diğer yazarlardan ayırır. felaket sıkıcı yazılarıyla insanı bambaşka dünyalara götürür.
sözlüğe vatani görevim nedeni ile verdiğim bir buçuk sene içerisinde yazmış bu yazar. yeni farkettim, osmanlıca kelimeler girmiş bir sürü. bilgi sahibi olmayan yazarları aydınlatmış fakat..
osmanlıca diye bir dil yoktur ki. aslında yoktur da demeyelim. osmanlıca farsça ve arapça'dan oluşur, yazılışında osmanlıcadır..
lakin sen tutup bir kelime girersen bunu ''osmanlıca hede'' diye tanımlayamassın. o osmanlıca sandığın kelime farsça ya da arapçadır..
ben yanıldığıma ihtimal vermiyorum ve sanırım osmanlıca sözlük diye bir sözlük almış eline ve başlamış kelimelerin anlamlarını yazmaya..