kanal 1'de yaptığı canlı yayında ne diyeceğini şaşıran sunucu.
moldovyalı bir kadın, kocası ile ece erken'in yaptığı röportaj sırasında şu diyaloglar oluşmuştur;
ece erken: moldovyalı mısınız ?
kadın: evet
e.e: nasıl tanıştınız?
kadın: (eşini göstererek anlatsın der)
e.e: (kadının kocasına dönerek) anlat diyor
kocası: "annesi satıyordu ben aldım"
e.e: hahaha iyi oldu bu laf dıhıhı canlı yayında güzel oldu ıhhıhı
kocası: 5 dolar verdim 1 dolar geri verdi
e.e: ucuza gitmişsin kız
kocası: aslında pahalı orda kriz vardı
e.e: ıhıhıhıh
kocası: iyi günler
e.e: hahaha peki efendim çok teşekkür ediyorum ben ece memnun oldum
kocası: ergün
Programın izlemeye çalışırken yerlere yattığım,her daim aynı yüz ifadesine sahip sunucu: x :En çok hangi yazarı seviyorsunuz?
Ece Erken :Yaşar Kemal.
x :En çok hangi kitabını beğendiniz?
Ece Erken :Hiç okumadım,ama severim.
az önce zaplarken gördüm ard arada gaflara sebebiyet vermiştir.
gaf 1) gazeteci gördü hemen yanına gitti, programa neden geldiğini sordu, gazeteci de "dekolte var dediler geldik" dedi.
gaf 2) zenci 2 seyirci gördü ve yanına giderken "aa bunlar beni nasıl anlıyor" derken, "dişleri de beyaz yaa" dedi.
gaf 3) zencilerin yanına gitti, ismini sordu zenci eleman "mustafa" dedi. -nasıl yani, nerelisin sen, "jamaika", -annen nereli "jamaika", -baban nereli "jamaika", -ya senin adın neden mustafa, "müslümanım" ben, -aaa kendi adını kendin mi koydun?
bunların hepsi de 60 saniye içerisinde gerçekleşti sözlük.
Karnı burnundayken nikah masasına oturmuş kadın. Muhtemelen bir başkası evlilik dışı gebelik yaşasaydı şu an dedikodu programında ona da ahlak dersi veriyordu. Durmadan ahlak dersi veriyor. Şimdi de henüz boşanmamış evli bir erkekle aşk yaşıyormuş. Ahlak dediğin işte böyle olmalı.
konuk ettiği var mısın yok musun emin'in eşi hakkında sorulan soruların "karın" değil de "eşin" denilerek yöneltilmesini istemesi üzerine çılgına dönmüş bağyan.
"ben 15 senedir bu işi yapıyorum, neyin yanlış neyin doğru olduğunu bilirim tamam mıaaa?!" şeklinde çok çiğ bir tepki sergilemiştir. (bkz: kompleks)
demek ki, konuk sibel can, demet akalın gibi yağlı kuyruklar olmadığı sürece suratlarına höykürülebiliyormuş.
hiçbir şey anlamıyor. sadece "ben yoğunum, şöyle çok çalışıyom böle çok meşgul bi insanım yhaa" diyip durdu. sanki dünyanın en möhüm işini yapıyo. kıyıtırık bi kanalda, kıyıtırık bi programda, kıytırık bi sunuculuk.
bir de ota boka savunmaya geçiyor. rahatla be kızım. her şeyi neden saldırı olarak algılıyosun? biraz eğlenmeyi, gülmeyi, geyiği, dalga geçmeyi öğren be. bu zamana kadar tv'lerdesin ama bi şey öğrenmemişsin maalesef. hala amatörce davranışlar, çiğ tepkiler.
otur sıfır
--spoiler--
ama en güzel ayarı sanıyorum hüseyin turan vermiştir:
okan: sen olgunlaşmadın mı ece? (gibi bir şey söyledi)
ece : olgunlaşacaksam bırakıyım bu işi yeaaa... ben daha çok (burda oynak hareketler yapıyo) şeyler yapıyorum... ihihih.
hüseyin turan araya şu lafı sıkıştırır ece daha cümleyi tamamlamamışken;
- daha çok çocuklar için şeyler...
--spoiler--