Sarıkamış'ta '100 bin' askerin şehit olduğunu zanneden, enver paşa gibi şanlı bir türk evladını "hainlikle" suçlayan ve internetteki bilgilerle beynini dolduran bir adet "cahil", mahlası da neyin ne olduğunu gösterir nitelikte...
istibdat döneminden, enver paşa'nın en ateşli dönemleri olan bab-ı ali ve sonrasındaki süreçler adına tek bir kaynak okuması yapmadığına eminim.
Ama tabii burada meydan boş, atıp tutmak da kolay.
Sarıkamış süreci öncelikle köprüköy ile başlar. Köprüköy Savaşları: Ruslar 1 Ağustos 1914’te Sarıkamış’tan hareketle 60 km ilerleyerek Horasan ve Köprükoy’ü işgal ettiler. Albay Ziya Yergök önderliğinde birliklerimiz Rusların ordusunun neredeyse yarısını telef etmişlerdir. istanbul’dan gelen yazılı “takip edin” emirine rağmen Hasan izzet Paşa hücumu durdurup birlikleri geri çekmiştir. Bu geri çekilmede Pasinler ovasında bırakılan cephane ve şehitler konusu tamamen başka bir yazı konusu. Ordunun morali üzerine etkisi ise tamamen farklı bir yazı. Bu durum Sarıkamış harekatı’nın zorunluluğunu ortaya çıkartmıştır.
Sarıkamış Harekatı ise, 22 Aralık 1914'te başlamış ve 7 Ocak 1915'e kadar sürmüştür. Yaklaşık iki hafta süren bir harekatta 90 bin askerin tek mermi atmadan donarak şehit düştüğünü iddia etmek cehalettir. Türk ordusu, bu harekatta yaklaşık 27. 000 şehit, 7.000 esir vermiş; Rus ordusu da yaklaşık 30 bin ölü (Maslovski, 29.000 derken; bazı Rus kaynakları 25.000 ilâ 35 000 arasında bir rakam vermektedir) vermiştir. Dolayısıyla iki hafta süren bir harekâtta, iki tarafın, yaklaşık bir yıl süren Çanakkale Savaşları'ndaki kaybın yarısı kadar kayıp vermesi, ne kadar şiddetli bir harekat olduğunu gösterir. Kaldı ki, harekatın yan kısımlarında Batum ve Urmiye hattına girilmiş, Rus ordusuna karşı önemli başarılar elde edilmiştir. Ancak Rus ordusunun Ocak 1915 taarruzu ile genel bir yenilgi yaşanmıştır. Bununla birlikte Rus ordusunun 1917'de yaşadığı durumdan faydalanan Türk ordusu karşı saldırıya geçip, savaşın sonuna kadar Kafkasya bölgesinde kontrolü ele geçirmiştir.
Bu palavrayı yayan kişiler de Köprülü Şerif ile yandaşlarıdır. Ayrıca bu yalanın kesimlerce yayılmasında türk tarih kurumu'nun, türk iş bankası'nın payı da büyüktür.
Denildiği gibi Enver Paşa, sarıkamış'ta askerleri yazlık kıyafetlerle cepheye sürseydi, Sarıkamış'a mesafesi 160 km olan erzurum'un soğuğunda bırak sarıkamış'a gitmeyi, erzurum'un merkezinden çıkabilirler miydi? Karskapı'ya kadar varabilirler miydi? Varamazlardı. Ki
Açık havada saatlerce durmuş yahut yürümüş insanların hipotermi yaşaması için eksi kırklara falan gerek yok. eksi on derecede hafif bir rüzgar insanları perişan edebilir. polis komiseri olan babam ve polis annem neticesinde doğuda yaşadığımız dönemde nöbet mahallerinde rüzgâr-hissedilen ısı tablosu vardı ve üzerinde uyarılar bulunurdu. Kaldı ki evet bazı kışlar bölgede eksi kırkları görmek çok normalden sayılır. Sarıkamış- Erzurum-Kars platosu üzerinde bir dirsek gibidir. Doğu karadeniz'den gelen yağış bulutları, bölgede ilk buraya yağış bırakır. Sarıkamış, yıllık ortalama 800.mm yağışla bölge ortalamasından 300.mm fazladır. Ormanların sebebi de budur aslında. Kar çevresine göre fazla yağar. Horasan çevresinde 10 santim kar varken gidersiniz ki Sarıkamışta kar 60 santim olmuş. Bölgede yaşadık zamanında ve harekâtın yapıldığı mıntıkayı(her iki hattı da) iyi biliyorum. Çocukluğumun 3 senesi burada açık havada top oynayarak, kızak kayarak geçti. Akşam saatlerinde ısının ani düşüşü ve hafif bir rüzgar kitlesel hipotermiyi açıklıyor. Orada tanıştığımız büyüklerimizden harekatta vazife yapmış olanlar var biz yetişemedik ancak bir sonraki kuşağa benim bahsettiğim şekilde aktarmışlar. Yani akşama doğru ısının düşmesi ile birlikte esintinin çıkması, donma hadiselerini arttırmıştır. Sarıkamış harekâtını öncesiyle yani Rus ileri harekâtı ve Köprüköy Harpleriyle birlikte değerlendirmek lazımdır. insanlar bu kadar hatırat okuyor, yetmiyor askeri belgeler okuyor ancak yine de salakça iddialarda bulunuyorlar. Ben anlayamıyorum, IQ'sü bu kadar düşük bir toplum olmamızın, bilmeden bol keseden atmamızın sebebi ne?
