EbuLeheb peygambermize: “Eğer dinini kabul edersem benim için ne var?” diye sorduğunda Peygamberimiz: “Diğer iman edenlere ne varsa senin için de o var.” buyurmuştu. Ebû Leheb: “Benim için bir ayrıcalık yok mu?” dediğinde Efendimiz: “Başka ne istiyorsun?” diye sormuştu.
EbûLeheb şöyle karşılık vermişti: Beni başkaları ile eşit kılan dine yazıklar olsun!
Yiyecek almak için Mekke’ye gelen ticarî kafilelere yaklaştıklarında Ebû Leheb kafiledekilere şöyle derdi: “Bunlardan çok yüksek fiyat talep edin ki o malı alamasınlar. Zararınızı ben karşılarım.”
Zayıf insanlara türlü eziyetler eden ve onlarla alay eden biri olan leheb sadece islamiyete karşı olan kininden veya peygambere yaptığı kötülüklerden degil, zenginliğini kullanarak diger insanlara yaptığı türlü eziyetlerden dolayı da cezalandırılmıştır. Kendi akrabalarının çocuklarının ölümü bile lehebe zevk veriyordu.
Böyle bir insan icin kimseyi öldürmedi, çok iyi biriydi diye düşünmek çok mantıksız. Lehebi temiz cennetlik etmişler bazıları.
Bazı Müslümanlara işkence edildiğinden şüphelenilmesine vesile olan mevzudur.
Bu şüphe yersiz bir şüphedir. Evet, tarih temelde karşılaştırmalı hüküm veren bir bilimdir ama böyle olması kaynaklar tek taraflı olduğunda hüküm verilemez anlamına gelmez.
Bu durumda, aynen hukukta olduğu gibi, "hayatın doğal akışına uygunluk" prensibine göre hüküm verilir. O dönemde kölelere işkence edilmesi normal karşılanan bir olaydı. Dolayısıyla köle statüsündeki bir kaç Müslümana işkence edildiği iddialarının doğruluğundan kuşkulanmak için bir sebep yok.
Bana göre müşrikler değil o zamanın, bu zamanın Müslümanlarından bile hoşgörülü kişilerdi. Bugün Afganistan'da birisi peygamberlik iddiasında bulunsa, ağzını açtığı anda öldürülür. işkenceye gelince:
Sadece inançsız biriydi. Elinde kimsenin kanı filan da yoktu. Peygambere türlü hakaretler ettiği doğrudur ama kimseyi öldürmedi veya işkence etmedi
Kendi resmi tarihinizle bile çelişen şu şehit edebiyatınızdan bezdik artık.
Müşrikler mekke döneminde sadece iki Müslüman öldürdüler: yasir'i ve eşi Sümeyye'yi. ikisi de köleydi. işkence edilen Bilal de köleydi. Yaptıkları günümüz standartlarına göre elbette vahşettir ama o dönemde kölelerin çizgiden çıkmasının cezası buydu.
Durum böyleyken, kendi tarihlerinizde bile mekke dönemi için bu olaylar, hakaretler ve de boykot dışında bir anlatım yokken, müşrikler kıyamet kadar Müslümanı öldürmüş, işkence etmiş gibi bir hava yaratmaya çalışmanın sebebi nedir? Bugün bir Anadolu kasabasında biri çıkıp peygamberin yaptıklarını yapmaya kalksa orada 13 yıl barınabilir mi? Özellikle Afgan veya pakistan kasabası demedim. Düşünürken bonus olsun.
Tabi bir de daha sonra Müslümanların yaptığı, insan yakmaya kadar varan zulümler var, oralara hiç girmeyeyim.
Söz yasir ve eşinden açılmışken, oğulları ammar'a, ammar'ın oğullarına ve torunlarına ne oldu biliyor musunuz?
Tebbet suresünde Ebu lehebe söylenenler inanmadığı için mi acaba?
yoksa önce zayıf ve köle inanmışlar olmak üzere inananmışlara türlü işkenceler yapılmasına, birçoğunun öldürülmesine, inanmayanların sadece bir grubun Allah'a inanması sebebiyle onlara savaş açmalarına ve inananların canlarını kurtarmak için mekkeden kaçmalarına sebebiyet verenlerin başında olan güçlü kuvvetli zengin biri olduğu için mi söylendi.
Peygamberin yanındaki inananlar inandıkları için öldürülmeli miydi, işkencelere mi uğramalıydı, gasp mı edilmeliydi, inanırsanız öleceksiniz mi denilmeliydi.
işte bu yapılanların başlarından, fikir babalarından ve finansmancılarındandı Ebu leheb.
Ellerinde masum insanların kanı vardı.
Ve surede inanmaması ile ilgili tek bir kelime yok. Cezasını çekeceği var.
Aynı kuran inanmayanlara sizin inandığınız size bizim ki bana deyin ve geçin diye emrediyor müslümanlara.
Ama zülüm eden zalimlerin hesabını çatır çatır vereceğini de söylüyor.