asıl adı amr bin hişam'dır. ve zamanının dehalarındandır. şöyle ki:
hz. peygamber'in mekke'yi fethine kadar mekke bir site devletidir. ve bu devlet dar-un nedve denilen bir meclis tarafından yönetilmektedir. işte bu meclise katılmak için bazı şartlar gerekmektedir. doğuştan soylu olmak, belagat yeteneği, 40 yaşını bitirmiş olmak vs. ebu cehil, dar-un nedve tarihinde bu meclise 40 yaşından önce seçilen 3 kişiden biridir.
kaynak: taberî tarihi
edit: her ne kadar kötülenen bir entry olsa da. gerçektir.
rte her ne kadar hz. muhammed dese de tavırları ile peygamberin düşmanı olan ebu cehil' in yanındadır.
yani cehaletin yanında.
lafa değil icraata bakıyoruz biz de.
Bugün 1 milyar kişinin inandığı islam dininin yayılmaması için savaşan ve öldürülen insan. Adam tek başına islama savaş açmış, ölürken dahi "hiç olmazsa, boynumu gövdeme yakın kes ki, başım heybetli görünsün" diyerek cesaretini göstermiştir.
puta tapan lakin ateist, yahudi ve hristiyanların bir tarafını yaladıkları kişi.
ulan adam geberip gittiğinde gücsüz bir adam değildi ki ya da islam doruk noktasında değildi ki. güçlü olan bu idi. daha kalabalık olan ordusu yenilen bu idi.
ulan adam elindeki güç gitmesin diye aman sistem devam etsin diye bildiğini kabul etmiyor.
edit: sen bunu eksileyince bu adamın kervan ve hac ticaretinden yiyeceği darbe yüzünden sistemin devamını istediği gerçeğini değiştiremezsin. aynısı bizde de oluyor. yıllarca dış işleri belli zümrenin elinde oldu bugün artık anadolu çocuğu da o sisteme girince veryansın ediyorlar. durmuş yılmaz merkez bankası başkanı oldu adam yeterli yetersiz tartışması yapılmadı "ayakkabıyla evine insan almıyor" diye haber yapıldı. evet bir müslüman kendi de misafirleri de ayakkabasını evin önünde çıkarıyor diye eleştirildi. yeni zenginler çıkınca sanki diğerleri başka yoldan zengin olmuş gibi vay efendim onlara kıyak geçiliyor dendi.
ülkeye %5 bile olmayan bir azınlık hükmetmeye alışınca böyle oluyor. Kendi değerlerini tüm toplum yaşıyor zannediyorlar.
Ebu Cehil, "Cehaletin babası" demektir.
Ama farkındasınız kimse çocuğuna böyle bir isim vermez.
Ebu Cehil'in bu ismi almasının sebebi elbette ne halk ne alimler ne de çevrede ki tarafsız insanlardır.
Ona bu şekilde hitap edilmesi islam peygamberinin emriyle müslümanlar arasında başlamıştır.
Asıl adı Hisam Ebu'l-Hakem olan bu kişi aslında Mekke'nin ileri gelenlerinden.
Hakem ünvanı almasının sebebi ise tarafsız, dürüst öyle çıkarına göre değil gerçekten düşünüp tartan birisi olmasından kaynaklı.
islam henüz tam yayılmamış sadece bir grup kişiden oluştuğu sıralarda Muhammed bu kişiye gider.
Kendi saflarına çektiği anda büyük bir hakem tarafından onay alacak ve bu sayede epey yandaş toplayacaktır.
Gittikten sonrasını gelin ayetlerden takip edelim.
Müddessir Suresi
18. Derin derin düşündü o; ölçtü-biçti.
19. Kahrolası, nasıl bir ölçü kullandı!
20. Bir kez daha kahrolası, nasıl bir ölçü kullandı?!
21. Sonra baktı.
22. Sonra yüzünü buruşturdu, kaşlarını çattı.
23. Sonra arkasını döndü ve böbürlendi.
24. Şöyle dedi: "Bu, rivayet edilerek gelen bir büyüden başka şey değil."
25. "insan sözünden başka bir şey değil bu."
26. Onu sekara (cehennem) fırlatacağım.
27. Bilir misin nedir sekar?
28. Ortada bir şey bırakmaz, hiçbir şeyi görmezlik etmez o.
29. insan için tablolar/levhalar/ekranlar sunandır o/deriyi yakıp kavurandır o.
Evet bu kişiye çok kızdığını 25. ayetten sonra görebiliyoruz. Tehditler, korkutmalar, lanet okumalar falan.
Ama sizin dikkatinizi çekmek istediğim yer 18 ve 25 arası.
Bu kişi üstün bir hakem, bir alim, bir bilim adamı olduğunu tarafsız bakan herkesin görebileceğine inanıyorum. Düşünüyor, ölçüyor, biçiyor, değişik ölçüler kullanıyor.
Ama bunları yaptığı ve söylenenlerin öncekilerin masalı ve insan sözü olduğunu belirttiği için lanetleniyor, hakaret ediliyor, ebu cehil lakabı takılıyor kendisine.
Oysa Hisam Ebu'l-Hakem dogmaya karşı düşünceyi, ölçmeyi, biçmeyi, ölçüler kullanmayı temsil ediyor.
Dogmaya karşı bilimi temsil ediyor.
Ve bu yazı aracılığıyla tüm müslümanları bu kişiye bu güne kadar ettikleri hakaretlerini geri almaya ve onu kendi gerçek ismiyle çağırmalarına davet ediyorum.
--spoiler--
Allahım! Bizimle akrabalık ilişkisini keseni, bize bilmediğimiz şeyleri getireni ve adamlarını helak et. Bu gün burada haklı olanı galip kıl haksız olanı perişan et.
--spoiler--
diye dua eden, kendi döneminde ''fakirlerin babası'' olarak da bilinen koca hişam'dır. o'nun fakirlerin babası olmasını pozitif yönde algılamayın. bir mafya babasının yanındaki sığıntılar için ne ifade ediyorsa, ebu cehil'de fakir ve bedeviler için onu ifade ediyordu. çünkü ebu cehil kureyşe korku salan kişilerden biriydi. insan güç karşısında zayıftır, ebu cehil'in fakir babalığı zayıfların zaafını kullanmasından ileri gelir. çünkü islam gelmeden evvelde nice ocaklar söndürmüştü. islam ise onun saltanatını çökertti.
bu kişiler hakkında o dönemin sosyolojik okumasını yapmak gerek. bedir'den sonra kuyuya atılan başı, onlar yüzlerce yetimin göz yaşının intikamıdır emin olun.
hakkında girilen ve güzel veya olumlu içerikli entryler iç mihraklar tarafından formata aykırı olduğu gerekçesiyle silinen güzel insan. Ayrıca kendisi gönüllerin sultanıdır.
ebu cehil denmesinin nedeni allah'ın birliğini kabul etmemesinden ve hz. muhammed'e biat etmemesinden dolayıdır.
günümüz ateistleri pek sever kendisini lakin bu arkadaş put perest biri olarak pagan dinini sömürmüş ve bu sömürü sayesinde zengin olmuştur. sosyalistleri zaten anlamıyorum adam zengin zengiliğini muhtaç olduğu paganlıktan vazgeçmiyor ve ne müthiş bir adam deniyor.
oysa laf dediğiniz islam şehir devleti dairesindeki bir topluluğu birleştirip dünya devi devletler meydana getirmiştir.
günümüz ırkçıları ve kapitalistleri ile çok benzer özellikler göstermiş olan zat. o dönem bu adama başkaldırmak, zulme başkaldırmak sayılmıştır. mekke'nin en ileri gelenlerinden olmasına rağmen tiranlığı onu mezara götürmüştür.
