ebru şallı garip bi evrim süreci geçirdi. ya da korkarım, evrim süreci hala bitmedi. dünya pilatesciler odaları konfederasyonu açıklama yapmış en son; bu kadının pilatesi keşfettiği güne nalet olsun diye.
bi garip oldu lan iyice! vücut olarak değişimini kastetmiyorum. tv8deki programını dikkatle izlediğim gün, ebru şallı gitti ve zihnimin ona ayrılmış olan küçük bölgesine bıyıklı, otoriter pis bi beden eğitimi hocası yerleşiverdi. ulan tamam, söylediklerini yapıcaz. ama ne bu otoriter tavır, üst perdeden verilen emirler filan!
- şimdi nefes al... vvvvvveeeaaarrr!
o nasıl bi ver deyiştir ki tüylerimi diken diken eder her duyuşumda. hacı harbi söylüyorum ki, gece eve dönerken arkamdan o sesle vvveeeeaaarrr dense, gotümle beraber cüzdan saat telefon ne varsa veririm. lan az bi sakin ol. 19 mayıs törenlerine öğrenci hazırlayan bedenci misin sen? yoksa 'uygun adım, marş' diye bağıran çobandan çevrilme uzman çavuş musun?
üslubu anlattım. şimdi esas meseleye gelmek istiyorum. babacım, tahmini 26-27 senedir nefes alıp veriyorum, böylesini görmedim-duymadım! gözünü kapat şimdi ve sesleri dinle:
- ııfffhhhhhhhhhhhhhh..
evet, sence bu ne sesi? ahaha, halının köşesini almaya çalışan elektrik süpürgesi mi? yaklaştın: ebru şallı tarzı nefes alış bu. bi de şunu dinle:
- püüüüüüüüffffhhhhhh..
bu sesi duyunca gözünde canlanan olay nedir biraz anlatır mısın? bi hoca var. karanlık bi oda. önünde bi çocuk oturuyor. çocuk hasta galiba. evet, hoca dua okuyup çocuğa doğru üflüyor...
böyle bişey işte ebru şallı tarzı nefes alış verişi. evlerden ırak.
ebru şallı kişisinin nasıl öyle zayıf olduğunun kanıtı nefes alış verileridir. hiç pilates falan yapmaya gerek yok, bütün gün böyle nefes alıp versen 1 aya kalmaz iğne ipliğe dönersin zaten.
