"fırtınalar koparsa kopsun, sürüklesin ikimizi" diyerek yasak aşkı özendiren sanatçılarımızdan biridir. yoksa sesi ender rastlanır güzelliktedir, o ayrı...
müzik bilgisini bana seneler önce kanitlamis insan (!)
bundan yillar önce beyin kanamasi gecirmis, hastane'den taburcu olduktan sonra reha muhtar'la show tv ana haber'e konuk olmustur. program'a canli olarak video baglantisi yapan bircok ünlü'nün arasinda, piyano basinda oturan mahsun kirmizigül de vardi. mahsun "türkiye'de sanatciya deger verilmiyor. bakin benim sac kiran hastaligim var, ama kimse sormuyor bik bik!" dedikten sonra, piyano esliginde ebru gündes'e bir sarki söylemis, ardindan ebru'nun istedigi bir parca olup olmadigini sormustur. "direk piyanomla calarim" hesabi... ebru gündes'in istedigi sarki (beyin ameliyatina bagliyorum): "yikilmadim!"
kamera'ya uzun süre melül melül bakan mahsun: "o sarki piyanoyla maalesef calinamiyor!" demesiyle, televizyon karsisinda yarilmamiza sebep olmustur.
sesinin kıymetini bilmeyen ve de bilmediğimiz büyük yetenek. kendi sesine uygun şarkılar var. onlar dışında ne bir şarkı okusun ne de bir programa çıksın.
o şarkıları bir bir tespit ettirip bol bol okusun.
yaz mevsiminin geldiğini anlama, ardında da sona ereceğini farketme yöntemlerinden biridir varlığıyla.
ne sıcaklar, ne de havaya, toprağa, suya, caprica'ya düşen cemreler... yaz mevsimi ebru gündeş sayesinde farkedilir.
televizyonu açtığımda ebru gündeş'in sime bulanmış parıldayan göğüs nahiyesinin, terli iman tahtasının şavkı 'vurundu' odaya, hemen yazlıkları çıkartır, kışlıkları naftalinlerim, bilirim ki yaz gelmiş. yaz mevsiminin son demlerini yaşadığı, kuşların güneye göç hazırlıklarına başladığı dönemi anlama yolu ise biraz daha karmaşık. yine bir televizyon buluyoruz, ebru gündeş, tercihen kıbrıs'ta, sahne alıyor. "her şey dahili ödedik, ebru gündeş'i izleyeceğiz ama eşşek de çıksa eğlenirdik para verdik o ka!" şiarlı aileler çocuk bebek demeden masalara yuvalanmış. bu esnada gündeş kalabalıktan uyuyakalmamış bir çocuk seçip kucağına alıyor. çocuğu terli, simli, öehli derisine bastırırken aklınca avama indiğini belirten bir ses tonu ve ağızla "ben de evlenmek istiyorum gı, ben de çocuk yapmak istiyorum ha! bu kış kesin artık, allaaaah nasip et yaraabbbii!" diyor. varsa o anki sevgilisini halka şikayet ediyor.
işte bir yaz daha bilin ki geçip gitmeye hazırlanıyor, ebru gündeş kıbrıs'ta çocuk ve aile özlemini dile getirdiğinde. ben inanıyorum, bu kadın evlensin ve yavrulasın; küresel ısınmaya kalıcı çözüm bulunur, bizim yarımkürede en azından.
başkalarının sevgililerinin ayartmakta ve mutsuzluklarının sebebi olmaktan bıkıp usanmamış, erkek gibi hal ve hareketi olan şarkıcı.
sesi müthiş ona kimse birşey diyemez. ne kadar sevmiyor olsam da beyin kanaması geçirdiğinde çok üzülmüş dua etmiştim iyileşmesi için.
ama karakteri sıfır. ve abla sadece zengin abileri çalıyor sevdiklerinden.
artık daha olgun, daha oturmuş. sesi zaten az bulunur kalitede. sadece şarkı söylese. özledik. ses tv de şu an ankara dan bir konser yayınında zevkle izliyorum.
kendisini daha önceden hiç hazetmeme rağmen yeni evet albümünde bir sürü güzel şarkısını dinlediğim sanatçı
(bkz: harika)
(bkz: evet)
(bkz: ölümsüz aşklar)
(bkz: kızıl mavi)
sortaç ile olan kankiliğinden dolayı biraz antipatim olsa da son albümünde o mükemmel yorumunu sergileyerek beni kendisine hayran bırakan güçlü ses. eline sağlık ebrucum.
