acun ılıcalının ''durduk yere'' canlı yayın yaptığı anda olay ağlama. ''çucuğum mağdur ulmasıııııın'' diye zırlayan ebru hanıma destek veren kitle, acaba çocuklarınızın rızkının reza zarrab tarafınca çatır çatır yenip ebru hanıma da trilyonluk hediyeler alındığını akıllarına getirebildiniz mi?
28 yaşında bu adam ebru hanım... 28 yaşında. sana hediye uçak alıyor. milyon dolarlık hediyeler alıyor. hiçmi sormadın bu paranın nereden geldiğini? hiçmi anlamadın, düzgün yollardan bu kadar kolay para kazanılamayacağını?
kızının etkilenmesini istemiyormuşsun... peki kızının boğazından haram lokma geçmesinden rahatsızlık duyarmısın ebru hanım?
canlı yayında ağlamak kimseyi aklamaz. ortada tüyü bitmemiş yetimin hakkı var ebru hanım... biz o resimlerdeki dolar balyalarının sadece bir tanesi için ömür boyu çalışıyoruz... senin haberin varmı? ben oğluma 1.5 aydır bir oyuncak araba alamıyorum. senin haberin varmı?
bu ağlama seansı peşinden yavşak, apolitik sanatçı takımı arkadaşları da tweeter destekleriyle "bu kara günler geçecek, yanındayız", "sen azraile selam çakmış birisin" vb. götünü yiyim ayaklarıyla aslında türk milletinin gerçekte adalet, hak, hukuk beklentisi içinde olmadığını herkesin reklamın bir tarafına tutunma, ondan pay çıkarma histerisinde olduğunu göstermiştir. stüdyo seyircisi de şakşakçılığıyla Acun'un istediği atmosferi el birliğiyle yaratmıştır. alaturkalık pespayelik diz boyu.
değirmenin suyu nerden geliyor diye merak etmeyen hediye meraklısı kadının ağlamasıdır. yüzsüzlüğün bu kadarına da pes. yeter artık. zaten havuduyla götürenlerin halkın karşısına utanmadan çıkıp konuşabilmeleri ve "bunu ortaya çıkaranlar" gibi bir ifadeyi cümle içinde kullanabilmeleri yeterince mide bulandırıyor. ebru sen bari kenara çekil.
sevdiği adamın hapse düşmesi gibisikindirik aşk düzmecelerine de karnım tok. açlıktan yokluktan ölen insanların olduğu ülkemde kan emicilere acıyacak yürek kalmadı artık.
mağdur edebiyatından bık tık. anlaşıldı mı?
Ebru hanım kusura bakmasın da, günde 8-10 saat çalışıp 850 lira alan sonra da kredi kartı borcu yüzünden intihar eden babanın çocuğu ne yapsın? hiç bunu düşündü mü? tabi ki hayır, niye taksın ki? merak etmeyin, babası çocuğuna da düşünüp porsche falan almıştır.
Onların çocuklarına, ailelerine yazıksa; 40 günlük zatürreden * ölen Ayaz'a da yazıktır. izmir'de fakirlikten 2 yaşındaki kızı ile beraber ölen anneye de yazıktır. Sana ise kocan avm hediye etti, Kanlıcada iki yalı, Sapphirede ofis, Bodrumda yazlık, 960 bin Euroya Rolls Royce ve 800 bin liraya ingiliz tayı aldı. Sence de bu yaptıkların bu milletle dalga geçmek -ayıptır söylemesi- taşağa almak olmuyor mu? Ayaz'a da sırf evlerindeki kırık pencereyi annesi yaptıramadı diye öldüğünde ağladın mı?
Bu duruma duygulanıp, kendisinin göz yaşlarına kananlara bir gün ağır ceza mahkemesindeki duruşmalara girmesini tavsiye ederim Zira, o zaman görür baba-çocuk ilişkisini:
Babanın başında bekleyen jandarma, arkasındaki sıralarda oturan 3-4 yaşındaki kızı... Kız, annenin elinden kaçıyor, babaya doğru gidiyor. Jandarma 3-4 yaşındaki kızı engelliyor. Babası kızına doğru yüz çeviriyor; ancak diğer jandarma görüş açısını kapatıyor. Çocuk "baba" diye ağlamaya başlıyor. Hakim, hem anneyi hem çocuğu duruşma salonundan çıkarıyor.
Ağır ceza mahkemesi'nde sıradan görülen olaylar bunlar. Vicdansızlık mıdır? Hayır... Hakimin etki altında kalıp yanlış karar vermesini önlemektir. Çoğu vicdansızlık olarak görünen şey, aslında toplumun ve insanların iyiliği içindir.
Sonuç olarak; Ebru bacım istediğin kadar gözyaşı dök; etkilemeye çalıştığın hakimler psikolojisini etkileyecek o kadar çok olaylar yaşıyor ki, milyonlar içinde yüzen senin gözyaşlarına bakıp da etkilenmez. Dolarlarla ıslanmış gözyaşları, adalet tecelli etmesini engellemeyecektir.
Not: Rıza Sarraf-Ebru Gündeş'in çocuğu için aynısını söyleyemeceğim... Allah sabır verecekse, Allah güç verecekse, o masum çocuğu versin.
cokta sikimde olan aglamadir. ulan o kadar insanin hakkini cebe indirirken niye aglamiyordun? tabi trilyonluk yatlar katlar sus payi oldu degil mi? bebelere balon misali... simdi niye agliyorsun? siktir git ... cok sevmezdim simdi ise hic sevmiyorum bu kadını.
adam sana güneşi görme diye parmağını gösteriyor sen de ona bakıp duruyorsun ısrarla ve bunu 11 senedir yapıyor her seferinde inanıyorsun.
ortada devlet için iş yapıyoruz diyip kendi cebini de arada dolduran bir sürü adam var bir kısmı bakan ve çocukları olmak üzere. devletin düşmanını yok ediyoruz diyip cebini dolduran geçmişin jiteminden abdullah çatlısından ne farkı var bu ekibin? yok.
onu konuşma diye ebru gündeş'i konuşmanı sağlıyorlar sen de konuşuyorsun. e kimse inanmayacak tabi artık; kürtaj desen kızlı erkekli desen.
ebru gündeş'in kocası; azeriyim diye dolanan ama olmadığı azeri hükümetince açıklanan büyük ihtimal iran ajanı olup, kontenjandan bakanlar kuruluna rüşvetle saat hediyesi ile eklemlenmiş adamın teki. yaptığı iş uluslararası kanunlarca yasaklamış bazı şeyleri dolandırarak yapmaktan ibaret olan etik olmasa da illegal olmayan bir faaliyet. pek bir gri orası. belki de illegal. sonradan birileri (kim oldukları belli) bu işe yanaşıp parayı kapmışlar. adam da parayı vermiş sual etmemiş dert edinmemiş.
bu açıdan devlete faydası olmuş mu? olmuş. ama asıl faydası irana olmuş. ama adamı bırakmamışlar, rüşvet almışlar ya da haraç almışlar. benim tozdan dumandan anladığım bu. adam da vermiş. 4 sene cezası var. iyi haldi tutuklu yargılandıydı falan derken 1-1,5 yıla düşer. 24 ayın altındaki cezalar paraya çevriliyor, verir çıkar. ebru gündeşin bu kadar ağlamasına gerek olmayacak bir iş bu.
sen, senin paranı çalan -nasıl çalmış; basit aslında, irandan gelen gazın üzerine ekliyor ebrunun kocası buradaki operasyon maliyetlerini,- adamlar ile ilgilen, boşver ebrunun nasıl ağladığını.
emek değerlidir. eğer emek vererek ulaştığınız şeyler elinizden uçup giderse tabiki ağlarsınız bu son derece insancıl bir durumdur. sahip olduklarınız için verdiğiniz emek, akıttığınız ter kutsal olmakla beraber ne yaparak sahip olduğunuz kamu vicdanı için belirleyici olandır. Sabahtan akşama kadar it gibi didinerek mi sahip olduğunuz, yoksa üçkağıtçılık peşinde koşarak mı ? neticede terlediniz ve emek verdiniz. bu sebeple ağlamak çok normal bir şey, anormal olan bu ağlamayı destekleyen seyircilerdir.
bu bakınızı akşam da vermiştik şimdi de elverir...
eğer buna acıyan varsa onun ben tıyniyetini, vicdanını, ciğerini sikeyim...
açlıktan ölen kübra bebeğe, soğuktan donan ayaz bebeğe, evlatlarını ısıtıp doyuramadığı için çaresizlik ve utançtan kendini asan samsunlu anaya ve daha nicesine sızlamayıp 3 kuruşluk bir kaşarın sahne gösterisine sızlayan o vicdanı özellikle sikeyim...
buna acıyıp, alkışlayan orospu evladı da aynı seviyede ve en az bunun kadar kötü biridir. bunun öylesi böylesi acabası yok...
bunlar çalıp çırptığı için açlık var, sefalet var, yoksulluk var ama mutlu bir yarın ümidi yok.
medya maymunlarının sahte dramalarından başka bir şeye sızlamayan o vicdanı sikeyim demiş miydim?
'ak'lama politikasının ayaklarından biri, izlerken ebru gündeş'in suratına osurmak istedim bi' an. yok acun muhteşem adammış da, yanındaymış da. lan aynı gemiciktesiniz zaten. tabii yanında olacak.
yerken iyiyidi. kocası mars'ı da satın alacaktı kendiseine oysa şimdi ikisi de babayı aldı. dilerim cezaevinden çıksa bile reza, sınır dışı edilir. gidip yaşasınlar birlikte iran'da karı koca.
daha dün zatüreden 40 günlük bir bebek öldü lan, evinin camı yoktu camı.
