ebru gündeş'in 1999'da kameralar önünde beyin kanaması geçirip bayılmasını canlı olarak izlemiş, efsane olup olmadığı konusunda çeşitli tartışmaların yaşandığı nesil. 40 yılda bir olacak olayın tanıklarıdır onlar.
ebru gündeş'e çok üzülmüş nesildir.
tıpkı bir yakınımmış gibi, ne zaman kameralar önüne çıktıysa hep "ya bayılırsa?" diye endişelenir, ölecek diye korkardım.
ayrıca videoyu izlerken yine kötü oldum.
lise sondayken izlemiştim kırmızı gözlük çerçeveleri vardı yanlış hatırlamıyorsam. bir diğer hatırladığım olay da, sanırım o daha eski, yeşim salkım'ın akdeniz anemisi nedeniyle adımlarının birbirine dolaşıp yerlere yuvarlanmasıydı.
ebru gündeş o yıllar sandalye de otururken kafası sallanmış tam yere düşmeden yanında ki adam tarafından tutulmuştu. beyin kanaması böyle bir şey. şahsım bunu canlı yaşamış ve bir gece vakti annem bu şekilde hastaneye kaldırmış fakat kurtaramamıştık. ölüm böyle bir şey onun için şu kısa dünyada kimsenin kalbini kırmadan yaşayalım.
Surekli don ne olur adli sarki esliginde ebru undesin kaset tanitim sirasinda studyodaki oruntuleri verilmisti.kirmizi cerceveli gozlugu vardi ve saclari topluydu. Hatta kucuk ona benzeyen bir kiz vardi klip olarakta agliyormuydu oyle birseyler vardi arada ebru gundesin goruntuleri donuyordu.
yıkılmadan saniyeler önce gözlerin gözlüğün üstünden "sen benim kim olduğumu biliyor musun?" ifadesiyle nasıl belertildiğini canlı izleyebilmiş nesildir.
olm nereden geliyor bu abuk subuk maziler anlamadım. dün de ülkede geyikli taytın moda olduğu periyot gelmişti aklıma.
dön ne olur şarkısını çalıp durmuşlardı o iyileşene kadar. hastaneden çıktığındaki görüntülerini hatırlıyorum çok kilo almıştı. ve evet; ben de ağlamıştım. * şuan kendisini hiç sevmiyorum.