içinizi garip bir hüzünün kaplamasıdır. önce kabul etmek istemezsiniz ne kadar fark etsenizde ama en sonunda zamana yenilmiş olduklarını yine zaman kabul ettirir size.
pişmanlık duygusunu arttirir.
bunca yil sanki hic onlarla ilgilenmemissin gibi kabullenir ruhun. oysa sen surekli eve geldiginde opup, koklasir, muhabbet edersin sonra odana cekilir bilgisyara esir olursun. bir gun eski bir fotografa baktiginda yamulursun. simsiyah saclar bembeyaz olmus, gozlerin alti cokmus, boyun kismi sarkmaya baslamis hafiften.. eller,ayaklar catlamaya baslamis.. ve sen ne yapacagini bilemez bir sekilde uzulur durursun. ve sonunda dank eder kafaya, artik ebeveynler ile daha fazla ilgilenmek ister, hic uzmemek hatta bir suru supriz yapmak istersin. yaparsin da. ama icindeki o pismanlik asla gecmeyecek. cunku onlari uzdugun zamanlar surekli gozonune gelecek. kaybetmek korkusu baslar.
sagopa kajmer ve kolera'nın ikimizi anlatan birsey isimli albümünde bulunan en sıkı parçalardan olan monotonluk maratonu şarkısında güzel bir sekilde ifade edilmistir.
vadeli yıllar karanlıktan korkmayı sana yasaklatır
20 senede uzayan saçı küçük bir bit makaslatır
2 çocuğum olsa aklım salıncakta sallanır
büyümek istemiyorum, annem babam yaşlanır
anne babanın eskisi kadar enerjik olmaması ve olaylara daha duygusal yaklaşmaları ve sizin hızla büyüdüğünüzün farkına varmanızdır. belli bir zamandan sonra artık anne ve babanız size karışmıyor aksine bir iş yapacakları zaman sizden akıl almaya başladılarsa bu gerçekle yüzleşmenin zamanı geldi demektir.
ya$anan ilk kalp krizi vakasinin ardindan $uurlanmak.
oldugu gibi kalmiyor hayat, hep ilerliyor ve ilerledikce ya$laniyor herkes, kaybetmeye biraz daha yakla$iliyor..
kesinlikle bunu en güzel ifade eden cümle sagopa kajmer üstadı ve değerli eşi kolera'nın eşsiz sözleri olan monotonluk maratonu şarkısının bir dizesinde geçer.bu cümlede neler anlatıldığını anlamak çokta zor olmasa gerek.zaten başlığı okuyunca direkt bu cümle aklıma gelmişti.