-anne-babanın herhangi bir nedenden dolayı kavga etmesini izlemek zorunda kalan, büyük ihtimalle kavganın dozu ve şiddetine göre ileride psikolojik sorunlar yaşayacak olan çocuklardır.
-bu çocuklar kavga esnasında evin en uzak köşesine geçerek, kavgadan uzaklaşmaya çalışırlar.
-anne babanın gözleri o kadar çok dönmüştür ki, çocuklarının kavgadan nasıl etkileneceğini düşünmezler bile.
(bkz: yeter ulan)diye bağırıp ikisini de susturabileceğiniz,orda olduğunuzu zorla da olsa farkettirebileceğiniz durumdur.ardından da kendinizi doğru ifade edebilirseniz bir dahaki sefere daha dikkatli olmalarını sağlayabilirsiniz****
kavga etmek için mutfağı tercih etmeyen ebeveynlerin çocukları. mutfakta kavga edenlerin çocukları ne kadar sağlıklı o da muamma gerçi.
ancak ufak yaşlarda anne-babanın birbirlerine küfür etmelerine, bağırıp çağırmalarına, annenin ağlamasına, babanın kapıyı arkasından çarpıp evi terketimesine bir süre eve uğramamasına vs. şahit oluyorlarsa ve bu kavgalar rutin halini almışsa gerçekten yazık edilen ve mutsuz çocuklardır.
biri anne biri baba.
çocuk için en önemli bu iki kişinin birbirine düşman kesilmesi, ve çocuğun tam anlamıyla arada kalması çocuğun psikolojik gelişiminin yanı sıra fiziksel gelişimini de kötü yönde etkileyecektir.
kavga büyükse çocuk feleğini şaşırır cinsten ağlamaya başlar ve bu onun hayatına piskolojik olarak olumsuz bir şekilde yansır. ilerde çocuk anne babasından en ufak bir ses tonu yükselmesi duysa içini gene karanlık bir his kaplar ve içinden ''ne olur kavga etmesinler'' diye dua etmeye başlar. daha sonra çocuğun yaşı ilerledikçe ''biz babadan böyle gördük'' etkeniyle evlilik hayatının olumsuz gelişmelere sahne olacağı muhtemeldir.
günü geldiğinde evlenmek söz konusu olduğunda normal bir insandan daha fazla düşünecek belki de evlenmemeyi tercih edecek çocuklardır. her çocukta aynı tepkiler görülmesede , aile içi kavgalar periyodik ilerliyorsa daha kötüsü bile olabilir. boşanma durumunda ise boku çişle yıkamak olur. ne demiş la fontaine : hep küçükler yanar , büyükler azıtınca.
eğer şahit olan çocuk aklı başına geldiği yaşların başında bu ortamda bulunursa genellikle içine kapanık bir hal takınır, veya baş kaldırır hırçın olur. tabi ki olmasını istemediğimiz ilkidir. evet birey böyle bir ortamda yıllarını geçirirse sevgiye muhtaç olarak yetişir ve sevgiyi dış çevrede arar. bu da aileden kopmalara neden olabilir. ayrıca bu gibi bir aile ortamı bireyi kötü davranışlara sürükleyebilir ve bir daha dönüşü olmayan kalıcı kişilik sorunlarına dönüşebilir sonuç olarak.
çok fazla kafaya takmayan, "banane kardeşim ne halt yerlerse yesinler" diyen çocuk akıllı çocuktur.
ama kafaya takan, üzülen, kendini sorumlu hisseden çoocuk duygusal çocuktur, ve maalesef bu tür çocuklar ilerde travma yaşayabilir, benzer kavgaları büyüyünce eşiyle yapabilir.
çoğunlukla çocukların piskolojisi bozuluyo şöyle oluyo böyle oluyo denilir aynı zamanda bu tür durumlar çocuk sayesinde ailenin dağılmasınıda engeller.
Erkek ise babasından nasıl baba,
Kız ise annesinden nasıl anne,
Olunmayacağını öğrenmiş çocuklardır.
Ne yazık ki bende onlardan birisiyim. Olurda yanlışlıkla falan evlenirsem hatun ile çocukların değil yanında duyabileceği bir yerde bile tartışmayacağım. Bu karar yeni değil, 25 yıllık.
26 yaşındayım hala tüm kavgaları çocukken hissettiğim kadar çaresiz hissettiriyor. O kadar sık kavga etmemelerine rağmen her bir kavga sonrası söylenen sözleri gece kafamda döndürüp duruyorum. Bazen sabaha kadar. Sürekli kavga ortamında büyüyen çocuklar için çok ama çok üzülüyorum bu yüzden.