ilkokulda biri din hocasına "günahkar birisi cennete girebilir mi" diye sormuştu. "Eğer allaha iman ediyorsa cehennemde cezasını çektikten sonra cennete girer ama allahı inkar ediyorsa ebediyen cehennemde kalır." Demişti.
onu biliyorum galiba. mesela bizim saydıklarımızdan 1000 yıl allah'a göre 1 gün gibiymiş.
Zaman ve mekân hem dünya hayatını hem de ahiret hayatını içine alan en temel iki mefhumdur. Allah'ın başka her ne varsa hepsi zaman ve mekân mefhumu içindedir ve olmak mecburiyetindedir. Zaman ve mekân mefhumunun dışında bir mahlûk tasavvur edilemez.
sorularla risale böyle demiş.
bence ebedi cennet gibi adil bir şey ama çok da anlam yüklemek gerektiğini düşünmüyorum. zaten islam'a göre amelle cennete girilmiyor. inanan, salih amel işleyen cennete gidiyor, inanmayan cehennemde ebediyen kalıyor.
bence cennet ve cehennemin ebediliği korkunç olsa da çok anlamlı da değil çünkü sonsuz olunca ne anlamı kalıyor ki. suçlulara müebbet hapis cezası bile ölüme kadar olabiliyor en fazla yani bir sonu var. umarım yanılmıyorumdur. cennet ve cehennemin ebediliğini zaten bir insan anlayamaz. edebiyat hocamız da lisedeyken sonsuzluk diye bir şeyin olmadığını söylemişti.
tekfirci, taassup bataklığında debelenen selefiliği aptalca ve gerici buluyorum, fakat kuran merkezli din anlayışına giden yol ile tarikatlaşmaya direnen tevhidçi öz arasındaki inci çizgi islam ın en makul yorumunu sunuyor.