ilkokulda biri din hocasına "günahkar birisi cennete girebilir mi" diye sormuştu. "Eğer allaha iman ediyorsa cehennemde cezasını çektikten sonra cennete girer ama allahı inkar ediyorsa ebediyen cehennemde kalır." Demişti.
islam'da en azından olduğu düşünülen bir şeydir. öyle bir din ki sırf inanmıyorlar diye ebedi cehennemi vadediyor. bu arada her inanmayan dine hakaret edecek diye de bir şey yok. sırf keyfinden inanmak istemez yine istemez ama ebedi cehennem fikri çok korkunç bir düşünce. hepimiz bir anne babadan dünyaya geldik ve bir şekilde, gerek acıyla gerekse sevinçle yaşayıp gidiyoruz. sırf bu nedenden dolayı bile bir insan dine inanmayabilir. inanan kendi istiyor da inanıyor, zorla inanmıyor, inanmayan da kendi istemiyor. her inanmayan kötü değil ya.
bence ebedi cennet gibi adil bir şey ama çok da anlam yüklemek gerektiğini düşünmüyorum. zaten islam'a göre amelle cennete girilmiyor. inanan, salih amel işleyen cennete gidiyor, inanmayan cehennemde ebediyen kalıyor.
bence cennet ve cehennemin ebediliği korkunç olsa da çok anlamlı da değil çünkü sonsuz olunca ne anlamı kalıyor ki. suçlulara müebbet hapis cezası bile ölüme kadar olabiliyor en fazla yani bir sonu var. umarım yanılmıyorumdur. cennet ve cehennemin ebediliğini zaten bir insan anlayamaz. edebiyat hocamız da lisedeyken sonsuzluk diye bir şeyin olmadığını söylemişti.
onu biliyorum galiba. mesela bizim saydıklarımızdan 1000 yıl allah'a göre 1 gün gibiymiş.
Zaman ve mekân hem dünya hayatını hem de ahiret hayatını içine alan en temel iki mefhumdur. Allah'ın başka her ne varsa hepsi zaman ve mekân mefhumu içindedir ve olmak mecburiyetindedir. Zaman ve mekân mefhumunun dışında bir mahlûk tasavvur edilemez.
sorularla risale böyle demiş.
kuranda allah arşta istiva etmektedir, ve eli var, ve onun her iki eli de sağdır, allah ın zaman ve mekanı aştığına dair ne hadis, ne de ayet, hiçbir nakil yok, tıpkı rabıta ve nakşibendi ritüelleri gibi.
mevcut durum selefilere ve radikal hiziplere gerekçe sunsa bile, elimizdeki kaynaklar bunlar.
"onu biliyorum galiba. mesela bizim saydıklarımızdan 1000 yıl allah'a göre 1 gün gibiymiş.
Zaman ve mekân hem dünya hayatını hem de ahiret hayatını içine alan en temel iki mefhumdur. Allah'ın başka her ne varsa hepsi zaman ve mekân mefhumu içindedir ve olmak mecburiyetindedir. Zaman ve mekân mefhumunun dışında bir mahlûk tasavvur edilemez.
sorularla risale böyle demiş. "
tekfirci, taassup bataklığında debelenen selefiliği aptalca ve gerici buluyorum, fakat kuran merkezli din anlayışına giden yol ile tarikatlaşmaya direnen tevhidçi öz arasındaki inci çizgi islam ın en makul yorumunu sunuyor.
yaratıcının işi gücü yokta evrende mikrop büyüklüğünde olmayan bi canlı topluluğu için mahkeme falan kuracak sonra da canlı canlı yakacak falan.
adam olursan bu dünya cennet, adam olmazsan cehennem.
kurnazlık, can yakıcılık, haksız davranışlarınız, istekleriniz falan hayanızı cehenneme cevirir.