Eskiden sadece ebabil kuşu olmaya niyet eden küçük topluluklar fil kadar güçlü olan insanların, toplulukların karşısına çıkıp zafer kazanmak için savaşıyordu.
21. Yüzyılda Hepimiz var olma savaşını kazanabilmek için, bu fil kılıklı güç sahiplerine ezilmemek için savaşan ebabil kuşlarıyız.
25 yıl önce tükendigi sanılıyor ebabil kuşlarının soyu.
25 yıldır hayata atılan her genç bir ebabil kuşu.
Bir tanesini geçen yıl bir kedinin ağzından son anda alarak hayatını kurtardığım kuş türü.
Veterinerin söylediğine göre hiç yere inmezlermiş. Kedinin yakalama sebebi sapanla vurulması.
Yani her gün cennete gitme umuduyla 5 vakit bu kuşların yarattığı mucizeyi anlatan duayı tekrarlıyorsunuz. Sonra veletleriniz bu tatlı kuşları vurabilsin diye ellerine sapan veriyorsunuz.
Kuşcağız Kedinin ağzındayken attığı canhıraş çığlıkları düşünüyorum da, eline sapan verip başıboş bırakılan o veledin ailesi nah gider cennete.
attığı taşlarda, alnında veya kanadında el kahhar yazdığı söylenen kuştur.
--spoiler--
ve sapsarı kesilen yüzler
bir ses:
"dayana bilecekseniz bakın" diyor. çünkü,
gökten ebabiller yağıyor;
yeryüzünde hiç görülmemiş kuşlar, irili ufaklı, bölük bölük, fırka fırka,
birbiri ardınca,
başları vahşi hayvanların başı gibi, gagalarında ve ayaklarında taşlar,
pişirilmiş çamurdan.
kanatları benek benek karbeyazı,
o ilahi nurdan, ve alınlarında bir yazı;
"el kahhar"
belli ki azap için yaratılmışlar.
işte başlıyor azap
ebrehe ile altmışbin kişilik ordusu ve sicim gibi yağan taşlar
taşlaşmış yürekleri söküp çıkaran taşlar.