günümüze uyarlanmış bir habil ile kabil hikayesi. karşıma bu kadar iyi ve kaliteli bir film çıkacağını tahmin etmiyordum. hikaye çok çok iyi, insanlığın temelindeki haset duygusuna, sevgi ve nefret arasındaki uçuruma değiniliyor ve izlerken hüzünlendiriyor. malumunuz, cal in çabası ve ona hayat veren james dean'in performansı insanın içini sızlatıyor.
cennetin doğusu. dizisi çekilmişti. herifin teki karısından mı sevgilisinden mi kurtulmak istiyodu. timsahlı gölde kayıkla yüzerken suya düşürttü kadını. timsahlar parçaladı kadını ama ölmedi. gölün kenarındaki yerleşim yerlerinden birileri buldu kadını iyileştirdi felan. tabi façası dağılmış bi halde idi kadın. sonra kendini suya düşürten herifin yakınlarına filan gidiyodu kadın. intikam vs filan gibi gelişmelerdi yanlış hatırlamıyosam.
james diin'i james diin yapan filmdir. oldukça eski bir yapım olmasına karşın (1955. zaten deanin görev aldığı iki film de, 50-60 arası çevirmiştir) renkli çevrilmiştir.
teması pek iyi değil. annelerini hiç görmemiş, babalarının anlattıklarından sebep onu ölü bilen gençlerden haylaz olanı, annesini buluyor. babasından görmedği şefkati onda tatmak istiyor. ancak annesi babasının vizyonsuzluğu nedeniyle yanlarından ayrıldığı çocuklara pek mesafeli davranıyor. dean diğer kardeşini de annesiyle karşılaştırmak isteyince, olaylar sarpa sarıyor.
kaçamak, o iç burkan bakışlar.. dean hakikaten de ustaymış abi. fırlama tipli insanların iç dünyalarını özetleyen bakışlar bunlar. filmde feci yansıtmış bunu.
1955 yapımı james dean filmi. kardeşi rolündeki eleman üstteki arkadaşın merakı üzerine yazıyorum: richard davalos. kendisi bu yıl hayatını kaybetmiş hatta. james dean o araba kazasını yapmasaydı porsche'ı ile demek ki onu görme şansımız olacakmış. hayat çok garip.
Cal ergenine katlanabilene güzel, teatral bir elia kazan filmi.
film, 1. dünya savaşı döneminde amerikan kasabalısı ve çifçisinin durumunu anlatıyor. aynı zamanda 2 kardeşin çekişmesini, kıskançlığını tüm insani yönleri ile görebilirsiniz.
sevilmemek korkunç bir şey.
Dünyadaki en kötü şey. Nasıl bildiğimi sormayın. Biliyorum.
Sizi huysuz, vahşi ve zalim yapar.
Cal hayatı boyunca böyle hissetti.
Bu şekilde olmasını istemediğinizi biliyorum, ama doğru.
Ona asla sevginizi vermediniz. Ona asla bir şey sormadınız.
Cal gidiyor Bay Trask.
Ama gitmeden önce...
Sizden onu bağışlamanızı istemeyeceğim.
Onu sevdiğinizi gösteren bir şey yapın...
aksi takdirde hiçbir zaman insan olamayacak.
Siz onu bırakıncaya kadar suçluluk
ve yalnızlık çeken birisi olacak.
Lütfen ona yardım edin.