kankasın oğlu ölümle pençeleşirken onun yanında olması gerektiği yerde sözlükte vur patlasın çal oynasın yapan zevat. insanda biraz düşünce olur üzülür ne bilim bugün giri girmez falan ama bunda ince düşünceler yok gerçekten çok yazık.
verilen eksilere aldırmaması gereken sempatik ve birikimli yuzır. mesela ben ne yazsam nickime bakıp ya da yazdığımı bile okumadan eksiliyorlar, adım gibi eminim. karma da eksi de bariz bir gösterge değil artık sözlükte... takma kafana, gül geç.
küçükken annesi hamama götürdüğü bir gün, deprem olmuş ve kadınlar peştamallarını bağlamayı unutup can havliyle kapıya hücum edince, gördükleri karşısında dili tutulmuş. gitmedikleri doktor, üfletmedikleri hoca kalmamış, ama nafile.... ta ki bir gün edirne sahaflar çarşında ani rüzgarla yerinden havalanan osmanlıca yazılı bir ilm-i hal kitabı kafasına düşene kadar. işte o an dili çözülmüş ve erector, "bu bana ilahi bir işarettir, ben bundan sonra hayatımı sahaflık yaparak kazanacam" demiş. deyiş o deyiş hala edirnede sahaf.