Hala yaşayan 100 küsür yaşında akrabamın olduğunu öğrenmem dışında pek şaşırtıcı olmayan sorgulama. Üşengeç bir sülalem varmış, mahalle dışına bile çıkmamışlar. Bizde üşengeçlik genlerden geliyor bunu anladım.
kendini hard türkçü zannedenlerin çok eski kuşaklardan ermeni yada rum veya yunan kökenli, kendini anti türkçü zannedenlerin ise atalarının oğuzlara dayandığı gerçeğiyle ideolojik fikirlerini sikip atan e devlet uygulamasi.
1831 yılına kadar gidiyor. e-devletteki silsileye göre 51'inci kişi benim. benden önce annem babam dahil 50 kişinin kaydı var. bu arada ne baba tarafı ne ana tarafı yerinden kıpırdamamış. en son dedemgiller istanbul'a göç etmiş. daha önce de bakmıştım ben buna gece gece hatırlamak amaçlı bir daha bakayım dedim.
1868 yılından beri tam 5 kuşaktır aynı köydeyiz. Daha aşağısını göremiyorum maalesef.
Babamın Babasının Babasının Babası yusuf oğlu hüseyin 1868'de doğmuş ve 1911 yılında hakkın rahmetine kavuşmuş. O yılları düşününce içimde tarifleyemediğim değişik bir tuhaflık oluyor. Cümle atalarımızın ruhları şad olsun. Amin.
Eğer ki ailenizde soylu ve ya azılı suçlu yoksa kayıtları tutulmadığından dolayı en fazla 1831 e kadar gidebilirsiniz bunun sebebide osmanlıda ilk nüfus sayımının 1831 de yapılmasıdır. Sebebi ise silah altına alınabilecek kaç kişinin olduğunu öğrenmek.
şu bulgaristan'dan gelenlerin havasını anlamıyorum abi, her yerde ben bulgar göçmeniyim yea falan. sanki norveçin kırlarından geldin ne bu hareketler dhdhd. hayattaki tek başarısı (başarı olup olmadığı da tartışılır.) dedesinin bulgaristan'da cinsel ilişkiye girmesi sanırım, başka açıklaması olamaz çünkü shdh
Tahir kafkasya da doğmuş, sonra bir gün deli sikmiş gibi bavulları toplayıp "hadi eskişehir'e gideyim anuna koyım, zaten soyadım da yok" demiş, annesi emine ve babası bekir'in "oğlum, kızanım, yapma etme, sene 1865, yollar tehlikeli, adamı yolda ayılar siker. bak ne güzel kafkasya'da yaşayıp gidiyoruz" yalvarışlarını dinlememiş, binmiş atına ve yola çıkmış.
yolda yaşadığı bir sürü maceradan sonra eskişehir - odunpazarı - çavlum mahallesine gelince, heralde ortamı beğenmiş olacak ki, "ooo hacı burası güzelmiş, ben buraya yerleşirim, neydi lan o kafkasya her yer dağ tepe." diyerek yolculuğunu sonlandırmış.
