"Talebiniz daha önce alınmıştır.
Talep sıranıza göre alt-üst soy bilgileriniz en kısa sürede hazırlanacaktır.
Belgeniz oluşturulduğunda doğrulanmış cep telefonu numaranız veya e-posta adresinize bilgilendirme yapılacaktır."
Dinozor çağından beri yerinden kımıldamamış olanından tut, onlar hep oradaymış da şehri üstüne yapmışlar gibi takılanı da mevcut olup, göçmesine rağmen ayağı hala geldiği ülkede olan ve ilk kuşaktan sonra yazılı kaydı bulunmayanlar bulunmakta, daha ilginç şeyler bekliyordum ama bu da yetti.*
Çok dağınık bir şekilde verilmiş isimler. Tam olarak soy ağacı dediğimiz şeyin bir dalı var bir dalı yok diyebiliriz. Üstelik anne yakınları daha çok verilmişken baba yakınları daha az verilmiş. Çok da eski tarihlere de gitmiyor. En eski 1850'ler verilmiş.
Talebim alındı bekliyorum lakin bilmediğim bir şeyi göreceğimi de sanmıyorum. Gerek rahmetli dedem gerekse dedemin akranları sayesinde bolca bilgiye sahibim. Yıllarca esaretten sonra kaçarak ta mısırdan köyüne yayan dönüpde tekrar kurtuluş savaşı için askere alınan hayatı film gibi bir büyük büyük bir dedeye sahibim. E devletin verdiği belgede bunlar yazmayacak o yüzden çok da heyecanlı değilim.
1830 doğumlu dedemin ana adının "ördek" olduğunu ögrenmemle ( bildiğimiz ördek amk) beni bir hayli şaşırtmıştır. acaba o zamanlarda nüfusa kayıt eden eleman kendince mi uydurmuştur bu adı bilemiyorum tabi.
en sonunda girdim. 200 yıllık gümüşhaneli çıktım. hadi yer değiştirmiyosunuz anladım eyvallah da. lan arada isim değiştirin. aynı isimleri koymuşsunuz hep karışıyo kim kimin babası anası.
Anne tarafımın ninemlerinin dedemlerinden yaşça daha büyük olduğunu (6 yaş, 9 yaş) öğrenmiş olduğum hizmettir. Bir de 1862 doğumlu dedemin dedesinin dedesi hala sağ imiş. Derhal onu bulup daha eski atalarımı öğreneyim bari.
anne tarafım şaşırtmadı. nesillerdir ordu'un mesudiye ilçesinde yaşamışlar. son anda aile istanbul'a taşınmış. anca.
baba tarafı da nesillerdir akçakoca'nın (düzce) yukarı mahallesinde yaşamışlar.
ordu & düzce olayını kıran sülalede üç kişi var. ikisi annemle ben. istanbul doğumluyuz. biri de baba tarafından dedemin dedesi hakkı bey. 1845 midyat doğumluymuş. o da zaten akçakoca'da ölmüş. şaşırmadım gerçi.
tek şaşırdığım durum "tiryaki" olan soyadımın eskiden "tiraki" olduğunu öğrenmem oldu.
Üzgünüm. Şu an, şen şakrak şekilde dedelerinin, ninelerinin ismini yazanları boynu bükük bir şekilde izliyorum. En son küçükken bayramlık alamadığım zaman böyle hissetmiştim. Resmen dışlandım.