gayet yerinde söylenmiş söz. bazı deniz baykal yandaşlarının gel bir de bizimle kaset çek demedikleri kaldı. deniz baykal mağdur onlara göre. hatta bu bir oyun. evet haklısınız bunu da tayyip erdoğan yaptırdı. kafasına tas basıp ''evet denizciğim yapmalısın'' dedi.
peki eşini düşünen oldu mu? bir siyasetçiyi bu denli koruyanların ailenin kutsallığı ile ilgili söyleyecekleri var mı? bu kadar mı yozlaştık. kimse eşinin mağduriyetini düşünmedi. basın toplantısı yaparken eşinden bile özür dilemedi. çok mu zordu?
sadece komplo, oyun bla bla.
ya uslup ne olursa olsun* ihanet gerçeğine parmak basması , dolayısıyla sadakatten sözetmesi çok güzel. madem müslüman diye geçiniyor habire cami, one minute, türban demekle olmaz .... ii demiş.
deniz baykal her şeyden önce sadakatsizdir. aldatmış ya karısını. bu neden görmezden geliniyor da komplo deniyor. boşanması çok mu zordu sanki atatürk bile kaç yılında boşanmıştı. hem de anlık bir şey değilmiş kadını milletvekili yapmış. daha da beter yani.
oturdukları yerden haybeye konuşup deniz baykalın ahlaksızlığını örtbas etmek isteyenler o kadının* yada aldatılan eşin* kendi annesi olduğunu düşünsün ondan sonra konuşsun o zaman derler mi acaba özel hayata karışılmaz diye? deniz baykal haklı diye konuşabilirler? ne kadar uğraşırsalar uğraşsınlar böyle bir kepazeliğin ve ahlaksızlığın üzerine örtemezler.
deniz baykalın ahlaksızlığın üzerine yapılmış ahlaksızca yorum. ne güzel bir ülke burası. yöneticilerini karşılıklı iki evin önüne oturtup mahalle kavgası yaptırsan yetermiş meclise gerek yokmuş.
CHP Genel Başkanlığı'ndan 10 mayıs'ta istifa eden Deniz Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Yunanistan'a gitmeden yaptığı açıklamalara yazılı yanıt verdi.
Deniz Baykal, açıklamasında şunları kaydetti:
'Başbakanın görevi dedikodu yapmak değil, gerçekleri aydınlığa kavuşturmaktır. Başbakan, en kaba biçimde hukuk ve ahlak kurallarına tecavüz eden komploların sorumluğu altında ezilen, bu nedenle de dedikodulardan medet umar durumdadır.
Dünyanın hiçbir ülkesinde bu düzeye yuvarlanmış bir başbakan örneği yoktur. Yıllardır, 'kutsal, mahremiyete saygı gösterilmesini, siyasetin buralara taşınmamasını' savunduğunu söyleyen Başbakan'ın ne kadar samimiyetsiz olduğu yaptığı açıklama ile bir kez daha açıkça ortaya çıkmıştır.
Başbakanın CHP Genel Başkanlığı'ndan istifa etmiş bir siyasetçi karşısında bile, içine sürüklenmeye başladığı telaş ve tedirginliği anlıyorum. Başbakan bu telaş ve tedirginliği nedeniyle komployu aydınlatmaya çalışmıyor, tam tersi komplolardan yararlanmaya çalışıyor. Ancak ne yaparsa yapsın, Başbakanın içine sürüklendiği fitne, fesat, dedikodu siyaseti bile onu kurtarmaya yetmeyecektir.''
kaset olayında gerçektende akp nin parmağı olabileceği fikrini bende kuvvetlendiren sözlerdir.yoksa tayyip neden elinde bir bilgi,belge yada komplo planı olmadan gerçekliği ispatlanmamış bir durum için bu kadar kesin konuşsun?
rte'den veciz cevizler kitabının 3. cildinde yeralan sözdür.
eşe ihanet, sadakat falan elbette; olan biten ahlaken kabullenilebilir durumlar değildir ancak şurası vardır ki eşler öncelikle ve evvela birbirlerine karşı sorumludur. üçüncü kişinin evlilik müessesesinin içinden gazel okumaya kalkması, klasik üçüncü kişi algısına yol açar ki bu durumda da halk arasında üçüncü kişiye düşenin ne olduğu konusunda tam anlamıyla bir konsensüs mevcuttur.
ne iktidara ne de bu uyduruk muhalefete kendini yakın hissetmeyen biri olarak altına imza atacağım cümle.
bu kasedi ortaya çıkaranlar tabi ki ahlaksızdır. ama bu kasedin kahramanları ahlaksızın önde gidenidir. bu kasede rağmen baykal geri dönsün diyenler ise bu ülkede yaşamayı haketmeyen beyinsizlerdir. atatürk ün kurduğu partinin genel başkanı ve bu ülkeyi yönetmeye aday olan birisinin ahlaki düzeyi bu mu olmalıdır? özel hayatı bizi ilgilendirmez diyen gerizekalılara önerim ise susmaları yönünde. zira belli sorumlulukların altına giren insanlar özel hayatlarına dikkat etmek zorundadırlar. ne yazık ki bunu yapmadıkları gibi hala yüzsüzce iktidarla uğraşmaktalar. türkiye de bu iğrenç kasedi toplumun %99 unun henüz görememesinin tek sebebi iktidarın sağduyusudur. ama bu beyinsizler hala iktidara bok atmaktadır.
öte yandan karşı oldukları kesimin çok eşlilik kavramına deli gibi tepki gösteren sözümona kemalistlerin, baykal ın bu yediği boka rağmen hala onu savunmalarına anlam dahi veremiyorum. bu nasıl iki yüzlülüktür. açlık grevi yapan aptalların da tez zamanda ölmeleri dileğiyle, güle güle baykal.
yapmakla itham edildiği fiili yapmadığını söyleyememiş bir siyasinin mağdur rolünü oynamak ve bu durumdan siyasi çıkar elde etmek için suçlamakta olduğu aşbakanın cevabıdır. özetle ya yalanla ya da yaanlayamadığın bir gerçek varsa mağdur rolünü oynama demektedir.
bu sözler dedikodu veya belaltı vuruş değildir. bizi bu pisliğe çekemezsiniz demesine, videoyu hemen yayından kaldırtmasına rağmen 1 haftadır sürekli komplo ile itham edilen bir siyasinin kendisini itham edenlere hodri meydan demesidir: "ya yalanla ya da mağduru oynama"
nitekim bu ifadelere kasetin muhatabı şahıstan gelen cevap da yine yalanlamak olmamıştır. aradan bir hafta geçmesine rağmen hakkındaki bu derece ağır bir ithamı yalanlayamayan kişi neden çekinmektedir? yalanlarsa birilerinin yalan söylediğini ispatlayabileceğinden mi?
sanırım ortada hiç anlaşılamayacak bir durum yok. bir skandaldan söz ediyoruz. seks skandalı. eğer sen siyasi bir partinin lideriysen dünyanın neresinde olursa ol eleştirilirsin ve siyasi rakiplerin de bunu koz olarak kullanır. ulan bunu anlamayacak ne var? yok bel altıymış yok bilmem ne? bahsi geçen kişi ana muhalefet lideri. hele bir de bu adam 'komplo, iktidar komplosu' diye ağlıyorsa ağzının payını vermek gerekir. kim ne derse desin, başbakan erdoğan son derece akıllı bir siyasetçi. baykal'ın 'ühühü ben mağdurum' zırlamalarını elinden aldı. baykal'ın dönmek için yelteneceğini biliyor, akıllı ol mesajı verdi başbakan.
zina yapmanın ülkede normal bişeymiş gibi görülmesinin hızla yaygınlaşmaı üzerine söylenmiş yerinde bi laftır... baykalın mağdur olduğunu düşünenlerde muhtemelen aynı şeyi yapma düşüncesindedirler.
